🍂Motor hareket etmeye başlayınca, haliyle denize düşen yılana sarılırdan yola çıkarak beline sıkı sıkı sarıldım. Adam bildiğin kaya gibiydi. Elimin altında sert karın kaslarının titremeye başladığını hissedince güldüğünü anlamam çokta uzun sürmemişti..
"Nereye gidiyoruz! Evimi bilmiyorsun ki!" diye bağırdım motorun gürültüsünü bastırabilmek için. Pek de başarılı olduğum söylenemezdi ya neyse.. Gözlerimi deli gibi yumduğum için, nereye gittiğimizi de haliyle göremiyordum..
"Tarif et o halde!"
"Yapamam! Göremiyorum ki, gözlerim kapalı!"
Ellerimin altında yine bir titreşim hissedince, tekrar güldüğünü anladım. (piç kurusu benimle halâ alay ediyordu.)
"Ozaman yapacak birşey yok. Kaderin götürdüğü yere gidiyoruz!" diye bağırdı kahkaha atarak. Klişeler prensi..
"Hayır! Evime gitmek istiyorum!" diye karşılık verdim. İnisiyatifi kaderin ellerine bırakırsak sonuçlarını hayal bile edemiyordum..
Yavaşça gözlerimi açtım. Manzara hızla akıyordu. Korkudan, başımı yasladığım geniş sırtından kaldıramıyordum, rüzgardan uçuşan saçları yüzümü gıdıklıyordu ama rahatsız etmiyordu..
Omzunun üstünden başını çevirip bana baktı.
"Eee nerede yaşıyorsun? Göster bakalım." dedi. Aslında evimi çoktan geçmişti."Geri dönmen gerek!" diye bağırdım.
Haliyle "Olmaz!" diye itiraz etti."Ama evim orada seni mağara adamı!"
Dönmek için bir ara sokağa daldı, tekrar yola girdiğimizde tarif ettim.
Evimin olduğu caddeye girdiğimizde, başım hala sırtına yaslanmış vaziyetteydi. Sonunda motoru durdurduğunda kendimi nasıl kasmışsam ellerim hala tişörtünü sıkıyordu."İnmeyeceksen devam ediyorum." dedi gülerek.
O anda birden kendime gelerek ellerimi çözdüm ve motordan atladım. Ben inince oda motoru kapatıp arkamdan indi. Başını kaldırıp oturduğum büyük siteye bakıp "Buradamı yaşıyorsun?" diye sordu. "Evet" dedim.
"Geçen sene yaşadığım ufak bir sorun yüzünden artık daha güvenli bir evde yaşamaya karar verdim." Neden bunu açıklama gereği duyduğumu hiç bilemiyorum.. Evet kirası biraz tuzluydu ama, canım babam ölmeden önce bunu da düşünmüştü tabii.."Nasıl bir sorun tam olarak ?"
"..Eski evime hırsız girmişti.. Ben halâ içerde uyuyorken.. " dedim. Tekrar aynı kâbus gözümün önünde canlanmıștı.
Bir anda iki omzumda da el hissedince daldığım kötü anıdan sıyrıldım.
"Sana bir şey yapmadı değil mi?" dedi sinirle.
"Hayır, hayır! Ben çığlık atınca kaçtı tabii." dedim. Ellerini biraz gevşetince rahatladım. Canımı yaktığını düşünmüş olacak ki ellerini hızla geri çekti. Ama yüzümü incelemeye devam ediyordu. Sanki eksik anlatmadığımdan emin olmaya çalışır gibi.."Şey.. Ben artık eve girsem iyi olacak." dedim artık sohbetin sonuna geldiğimizi hissediyordum ama uzaklaşmama izin vermeden önce İki eliyle bu kez yanaklarımdan tuttu ve kendine yaklaştırdı. Birden içimi tarif edemediğim bir heyecan kaplamıştı.
"Peki.. Ama burada bitmedi haberin olsun." dedi ve dudaklarıma okadar yumuşak bir öpücük kondurdu ki ne olduğunu bile anlayamamıştım..
Sonra beni söylediklerini idrak edebilmem için öylece bırakıp motoruna atladı ve uzaklaştı. Olduğum yerde bir süre daha arkasından bakmaya devam ediyordum. Parmaklarımı dudaklarımda gezdirdiğimde, halâ az önce neler olduğunu anlamaya çalışıyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRON [Yarı texting] [TAMAMLANDI]
Lãng mạnMasama doğru yaklaştı, ve tam karşımda durdu. Eğilerek iki elini de masaya koydu. Yüzüme doğru biraz daha yaklaşarak, sanki bir sır veriyormuş gibi kısık sesle; "Biliyor musun? Gözlerini deviriyorsun.. Ve ben ufaklık, göz deviren yaramaz ve gamzel...