Bölüm parçası: Yann Tiersen-Comptine d'un autre été (multimedya'da mevcut)
🍁
Saat:(17:00)
Konuklar davet alanını yavaşça doldurmaya başlarken, sahnede piyano ve çello eşliğinde Yann Tiersen'in en ünlü eserlerinden biri olan, "Comptine d'un autre été'nin" o sarhoş eden melodisi, arka fonda ağır ağır Heaven's Garden' da bulunan tüm davetlilerin kulaklarına unutamayacakları bir ziyafet çekiyordu..
Öte yandan Azra ve kızlar davet'in yapıldığı büyük alana çoktan gelmiş, ışıklarla süslendirilmiș meydanda ki büyük ağacın altında, etrafta gördükleri tanıdık ünlü sima'lar hakkında dedikodu mesaisine çoktan başlamışlardı bile..
"Bu akşam sosyetenin çoğu burada gerçekten. Șuna bakar mısınız?
Betül'ün işaret ettiği yöne bakan kızlar, genelde okudukları magazin dergilerinin ilk sayfalarında görmeye alışık oldukları ünlü insanların, şuan karşılarında oturuyor olmaları karşısında, şaşkınlıklarını saklayamıyorlardı. Bu durum hepsinin ağzından istemsiz hayret nidaları dökülmesine sebep oluyordu.
"Yuh! Eda Taşpınar bile burada.."
"Asıl onun arkasında ki masada oturan Saadettin saran'a ne
diyorsunuz! Resmen ünlüler geçidi..""Gerçekten öyle. Azra bebeğim, bu fikir senden ilk çıktığında, böyle bir şey olacağını hiç düşünmemiştim, ama şuan inanılmaz yaratıcı olduğunu düşünüyorum. Sizce de öyle değil mi kızlar?
"Ah teşekkürler çiçeğim o senin yaratıcılığın."
"Bence Bora bey'e de haksızlık etmeyelim şimdi.. Azra kadar onun da bu gecenin bukadar dolup tașmasında epeyi hakkı var, Adam okadar merak edildi ki bu kalabalığın çoğu, biraz da onu daha yakından görebilmek için geldi bence."
Derya'nın bu yorumu hepsinin kahkaha atmasına sebep oldu.
"Tabi canım onu da unutmamak lazım..."
"Bu arada kızlar sözleșsek bukadar olmazdı. Hepimiz gelin çiçeği gibi beyaz ve tonları halinde gelmişiz. Aramızda bir tek Asu akıl edip farklı bir renk tercih etmiş gercekten tebrik ediyorum.."
Hepsi birden Asu'nun beyaz puantiyeli turuncu elbisesini beğeniyle baştan aşağıya süzüp Azra'ya hak verdiler.
"Ee kızlar ben işimi şansa bırakmam biliyorsunuz, boşuna Selim Arslanın asistanı olmadık yani değil mi?.."
"Ay haspama bak sen.. Ama bir yandan gerçekten de Asu'nun nedimeleri gibi olduk hahaha!"
"Her şeyi konuştuk ama ne renk giyeceğinizi sormak hiç aklıma gelmedi gerçekten."
"Azra'ya katılıyorum benim de aklıma hiç gelmedi. Gerçi Betül'le birlikte alışverişe çıkmıştık ama, aklımız neredeydi bilmem.. Neyse oldu bir kere."
"Bu arada bizimkiler de sosyeteye taş çıkarıyor. Şunlara baksanıza Hepsi ayrı yakışıklı olmuş değil mi?"
Kızların hepsi az ileride, gelen konukları karşılayan Bora, Burak ve Demir bey'in olduğu yöne bakıp onları baştan aşağı inceledikten sonra, tekrar önlerine dönüp yorumlarına kaldıkları yerden devam ettiler.
"Aynen katılıyorum.." dedi Derya kimden bahsettiğini artık söylemeye gerek yoktu.
"Bora bey bu akşam herkesin tam da beklediği gibi number One olmuş. Üzerindeki kadife mürdüm ceget'e bittim yani.. E Burak bey'i zaten anlatmaya hiç gerek yok, adam her zaman ki gibi mankenlere taş(!) çıkarıyor.."
Son olarak bizim nokta ile virgül ikilisine gelecek olursak onlar bile bu akşam ortalığı yakıyor daha ne olsun.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRON [Yarı texting] [TAMAMLANDI]
RomanceMasama doğru yaklaştı, ve tam karşımda durdu. Eğilerek iki elini de masaya koydu. Yüzüme doğru biraz daha yaklaşarak, sanki bir sır veriyormuş gibi kısık sesle; "Biliyor musun? Gözlerini deviriyorsun.. Ve ben ufaklık, göz deviren yaramaz ve gamzel...