Bölüm parçası : Mabel~OK..
(multimedya'da mevcut)🍁
Azra ve Bora'nın evlendiği haberi Şirkette tam bir bomba etkisi yaratmıştı. Fısıltı gazetesi okadar hızlı yayılmıştır ki, herkesin ağzında bu konu vardı. Özellikle Azra'nın gebeliği ile ilgili söylentiler dedikoduya aç insanları daha da meraklandırmıș, Hepsi bir cavap arayışına girmişti.
Dolayısıyla bu konuyu Azra'yı en yakından tanıyan insanlara, yani yakın arkadaşlarına sormak için kızların başına üşümüşlerdi."Kızlar ciddi ciddi Azra ve Bora bey evlendi mi şimdi?" diye sordu kafeterya da oturdukları masa'nın etrafına toplanmış kalabalıktan bir tanesi inanamayan bir tavırla.
"Bakın millet bir kez söyleyeceğim lütfen iyi dinleyin ve bir daha sormayın olur mu? Evet Azra ve Bora bey evlendi. Ve şuan balayı turundalar, çok yakında dönecekler. Tamam mı.." diye açıkladı Betül tek seferde.
"Peki Azra gerçekten hamile mi?"
Kalabalık, kızların başında aç akbabalar gibi hamile kelimesini duyar duymaz uğuldamaya başlamıştı. Çoğu hasedinden çatlıyordu, içten içe Azra'nın Bora bey'i nasıl kafalamayı başardığını merak ediyordu. Ama asıl merak ettikleri aslında buydu Azra'nın hamileliği..
Bu kez Derya cevapladı.
"Evet hamile! Dağılın artık öğrendiniz öğreneceğinizi!"
"Ne zamandır beraberler peki, Azra kaç aylık hamile? Siz biliyor muydunuz?"
"Selim bey'lerin haberi var mı? Nasıl karşıladılar?"
"Arkadaşlar saçmalamayın tabiki de haberleri var ve gayet doğal karşıladılar. Sonuçta bu Bora bey ve Azra'nın kararı koskoca insanlar kim ne diyebilir.. Tamam artık dağılır mısınız! Bir yemek yedirtmediniz yahu! Gerisini de gelince kendilerinden öğrenirsiniz."
"Son bir soru lütfen. Peki Azra artık Bora bey'in karısı olduğuna göre, Şirkette çalışmaya devam edecek mi? Yani sonuçta o da artık bir Arslan oldu. Ebru hanım'ın asistanlığını yapmaya devam etmesi biraz saçma olurdu değil mi?"
"O kadarını biz de bilmiyoruz Aslı'cım dediğim gibi bunları gelince Bora bey'e sorarsınız artık. O size karısının ne yapacağını uzun uzun anlatır oldu mu!"
Nihayet kalabalık daha fazla cevap alamayacağını anlayınca yavaş yavaş dağılmaya bașlamıștı. Ve kızlar en sonunda rahat bir nefes alabildiler. Kaç gündür bu soruya cevap vermekten helak olmuşlardı.
"Bu nedir Tanrı aşkına! İnsanlar da ki bu merakı bir türlü anlayamıyorum.." dedi Betül kınarcasına.
"Belliydi zaten böyle olacağı, insanlar kırk yılın başı büyük bir bomba patlamış merak etmezler mi? Çoğu ölüyor kıskançlığından görmedin mi?"
"Çıngıraklı sürüsü işte ne bekliyorsun. Ne yapacaktı Bora bey sizi mi alacaktı.."
"Bu arada Sen ne yaptın Demir bey'i? Taşınıyor musun şimdi yani gercekten?"
"Evet o konu var bir de.. Her gün soruyor Betül'e Söyledin mi diye. Sana söylediğimi henüz bilmiyor geciktirmeye çalışıyorum."
"Derya'cım sarı papatyam. İkinizinde birbirinizden ayrı duramadığı belli, ve nihayetinde bu iş olacak gibi gözüküyor boşuna uzatma istersen. Biliyorum beni düşünüyorsun, evet seninle yaşamak mükemmel ama artık yuvadan uçma vaktin geldi sanırım.. Dur bi dakika annen gibi konuştum kahretsin evde kaldım şu halime bak! "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRON [Yarı texting] [TAMAMLANDI]
RomanceMasama doğru yaklaştı, ve tam karşımda durdu. Eğilerek iki elini de masaya koydu. Yüzüme doğru biraz daha yaklaşarak, sanki bir sır veriyormuş gibi kısık sesle; "Biliyor musun? Gözlerini deviriyorsun.. Ve ben ufaklık, göz deviren yaramaz ve gamzel...