PATRON [Yarı texting] [TAMAMLANDI]

48.BÖLÜM~🕸️

Bölüm parçası: Justin Bieber~feat. Kehlani~Get Me💜
(multimedya'da mevcut)

🍁

Burak sabah'ın bu saatinde, yüzünü gıdıklayan şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Gözlerini açmadan elini yüzünde gezdirdi ve uykulu haliyle eline gelen uzun saçların yüzünde ne aradığına bir anlam vermeye çalışırken, aynı an da göğsünde yatan ağırlığın farkına vardı.

Yavaşça gözlerini araladığında, tüm göğsüne yayılmış olan Bal köpüğü rengindeki uzun saç tutamlarının arasında halâ uyumakta olan genç kadını gördü. Hemen ardından dün gecenin tüm hatıraları bir bir zihnine düştükçe, bedeninin tekrardan canlanmaya başladığını hissetti. Boşta olan eliyle yüzünü kapatan saçları kenara çekip bir süre daha kendisine sarılmış bir halde mışıl mışıl uyuyan genç kadını izlemeye devam ederken, aynı anda göğsünde bir sıcaklığın yayıldığını hissedebiliyordu..

Burak daha önce de bir çok kadınla birlikte olmuştu. Ama şuan hissettiği duyguları hiç bir kadınla hissetmediğini çok iyi biliyordu.. Asu ile yaşadığı bu deneyim, ona bir kadında gerçekten ne aradığına dair bir çok soru işareti yaratırken, daha önce üzerinde hiç düşünmediği bir şeyi de aklına getiriyordu..

Bir kadına bağlılık..
Burak daha önce hiç uzun bir ilişki yaşamamıştı, çünkü buna hiç ihtiyaç duymamıştı.. Onun için bir ilişkinin tanımı; İşin içine duyguları hiç karıştırmadan, sadece karşılıklı bedensel ihtiyaçların giderildigi, kısa, hatta günlük ilişkilerden ibaretti.. Bu şimdiye kadar hep yeterli gelmişti..

Oysa şimdi.. Yani son zamanlarda bunu sık sık düşünmeye başlamıştı. Özellikle de Asu ile yaşadıklarından ve dün geceden sonra.. Daha önce hiç bir kadını, yatağa atmanın dışında ne kovalamıș, ne de kıskanmıștı..

Ağabeyini düşündü. Onun bir gün evlenebileceğini hiç tahmin etmemiști. Nihayetinde kendisi kadar olmasa da ağabey'i de çapkın bir adamdı. Ama en önemlisi de Afrika tutkusundan dolayı, kendini bir kadına bağlayacağını hiç düşünmemişti..

Ama şimdi, çok yakında Baba olacaktı ve mutluydu.. Bunu ağabeyinin gözlerinde, özellikle de karısına bakarken görmemek neredeyse imkansızdı.. Keza aynı bakışları karısı Azra'nın da gözlerinde ağabeyine bakarken görebiliyordu.. İkisi mükemmel bir çift olmuştu. Ağabeyi ile bir konuşmasında, Ağabeyi ona Azra'yı gördüğü an diğer yarısını bulduğunu anladığını, ve evlendikten sonra ise kendisini artık bir bütün gibi hissettiğini söylemişti. Burak o gün ağabeyi'nin nedemek istediğini tam olarak anlayamamıştı. Ama galiba şimdi anlayabiliyordu..

Ve tekrar kendisini düşündü. Bir kadına gerçekten bağlanabilir miydi? Açıkçası merak ediyordu.. Şuan bu yatakta, bir kadınla sarmaş dolaş bir halde olmasına rağmen, hiç bir şekilde kaçmayı düşünmüyordu. Bu bile kendi doğasına öyleysine aykırıydı ki, gerçekten de bir şeylerin değiştiğini hissedebiliyordu..

....

Asu güzel bir rüya görmenin verdiği mutlulukla sarıldığı yastığı biraz daha sıkıştırdı. Fakat pek de yumuşak olduğu söylenemezdi. Aksine oldukça sert ve güzel kokuyordu. Kulağının altında atan ritmik sesi dinledikçe, aslında bir yastığa değilde, oldukça atletik bir erkeğe, hem de çıplak bir erkeğe(!) sarılmış olduğunu anlaması çokta uzun sürmedi..

Gözlerini açmadan bir süre daha düşünmeye devam etti. Ve birden dün gece odasına geldikten sonra, Burak ile karşılaşmalarını ve daha sonra yaşadıkları o inanılmaz dakikaları hatırladı. Tanrım! Tam üç kez birlikte olmuşlardı.. Ve Burak.. O okadar iyiydiki. Yani ilk seferinde olduğu gibi arkasını dönüp gitmemişti. Aksine her seferinde kulağına güzel şeyler fısıldarken kendisine sarılarak uyuyakalmıştı. Ve halâ yanındaydı.. Hiç bir yere gitmemişti.