🍂
Ebru hanımın odasından çıkarken açıkçası halâ şaşkındım..
Şimdi, önümüzde ki üç gün Bora bey'in asistanı mı olacaktım?
İyi de ben uzun zamandır Ebru hanımı asiste etmiştim, Bora bey ile ilgili hiç bir bilgim yoktu ki.. Gerçi bu durumun iş ile bir alâkası olmadığı belliydi ya neyse..Ebru hanım bugünden itibaren demişti, öyleyse odama gidip bir an önce toparlanmalıydım. Acaba Asu bu duruma ne tepki vermişti?
Asansörden inerken Asu'yla karşılaştım, o da büyük ihtimal Ebru hanımın yanına gidiyordu."Asu, sen bu işten bir şey anladın mı?" diye sordum. O ise, "Sence herșey açık değil mi zaten Azra'cım, seninki bir şeylerin peşinde işte." dedi göz kırparak..
"Şşştt Asu! Bi' duyan olacak şimdi. Ne seninkisi ya! Saçmalama öyle birşey yok iyice reklam edeceksin beni millete.."
"Azra'cım, buna Kadir bile İnanmaz canım. Hadi benim de yeni odama yerleşmem lazım, sana yeni 'Patronunla' iyi eğlenceler!" dedi ve asansöre bindi.
Bende tek başıma ne yapacağım diye düşüncelere dalmış bir şekilde yeni odama doğru söylene söylene yürüyordum.Bu kat bizim kata göre çok daha sessiz ve sakindi, çünkü burası şirketin en tepesi, yani teras katıydı. Yani patronun kartal yuvası da diyebiliriz..
Heralde bende kartalın pençesinde ki avı oluyordum bu durumda...
Asu'nun eski, benimse yeni odama şöyle bir göz attım, haliyle eski odamdan biraz daha büyüktü ve tabii manzarasının da daha iyi olduğu kesindi.
Yeni masama oturur oturmaz, dakika bir gol bir hemen telefon çaldı;
"Buyurun Bora bey, ben yeni ve geçici asistanınız! Nasıl yardımcı olabilirim?" diye ilk cümleden laf çarparak giriş yapmış bulunmaktayım...
"Ne güzel ne güzel.. Benim de böyle espri küpü asistana ihtiyacım vardı. Demek ki doğru seçim yapmışım. Şimdi, o güzel kıçını kaldır ve odama gel!" Dedi ve kapattı..
Düşük çenem ve ben!..
Kimbilir benden ne saçma sapan şeyler talep edecek? Üç koca gün resmen kölesiydim. İnsan biraz yumuşak giriş yapar aptal Azra aptal!!
Git'de gör gününü. Ayak masajı falan istemese bari...Kapıyı çalıp içeriye girince;
"Bende gelmekten vazgeçtin sanmıştım!" dedi alayla.
(öyle bir seçeneğim varmış gibi..)Bu arada oda devasaydı ve tam da Selim bey'in zevki ile döşendiği belli oluyordu.
Bora bey ile pek bir alakası olmadığı bir bakışta anlaşılıyordu.
Bora bey bu odaya göre tarzı gereği biraz tezat oluşturuyordu, daha çok altından bir kafese kapatılmış kaplan gibi duruyordu.."Odayı incelemen bittiyse oturabilirsin Azra'cım!"
Daldığımdan haberim yoktu, birden toparlandım;
"Aferdersiniz Bora bey kusura bakmayın dalmış bulundum!"
"Önemli değil otur bakalım."
Gösterdiği koltuğa oturdum, merakla ne isteyeceğini öğrenmeyi bekliyordum.
O'da karşımdaki koltuğa rahat bir şekilde oturdu ve sordu;"Seni neden çağırdımı merak ediyorsundur?"
"Yaani! Az çok tahmin edebiliyorum tabi, ama siz söyleyin."
"Öylemi? Merak ettim ne için çağırmış olabilirim sence?" Dedi alaycı bir tavırla.
"Oyunu siz kazandınız, ben ise kaybettim..
Üç gün boyunca emrinizdeyim işte! Büyük ihtimal beni utandıracak ve zorlayacak bir takım şeyler talep edeceksiniz, ve bende haliyle itiraz bile edemeyeceğim.. bunun için kâhin olmaya gerek yok!"
![](https://img.wattpad.com/cover/182931120-288-k598104.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRON [Yarı texting] [TAMAMLANDI]
RomanceMasama doğru yaklaştı, ve tam karşımda durdu. Eğilerek iki elini de masaya koydu. Yüzüme doğru biraz daha yaklaşarak, sanki bir sır veriyormuş gibi kısık sesle; "Biliyor musun? Gözlerini deviriyorsun.. Ve ben ufaklık, göz deviren yaramaz ve gamzel...