20.BÖLÜM~🕸️

14.1K 526 36
                                    

🍂

Bir kızla film izlemeyeli epeyi uzun bir zaman olmuştu.

Ufaklık böyle bir teklifte bulununca hiç düşünmeden kabul ettim. Zaten aklım kardeşimden gelen telefondan sonra babamdaydı, merak etme demisti ama insan nasıl merak etmez ki?
Elimden pek bir şey gelmiyorken boş durmak hepten canımı sıkıyordu zaten.

Tam da bu sırada, Azra aklımı okumuş gibi msj atınca, soluğu onun daire'sinde aldım.

Rahat ev hali ile kapıyı açıp beni karşıladığı an, içim on yıldır uzak olduğum aile özlemiyle doldu taştı.

Uzun süredir böyle ev ortamında yaşamadığımdanmıdır bilinmez, bana öyle güzel ve sıcak bakıyordu ki, tam da şuan içinde bulunduğumuz anı dondurmak istedim!

Ama içimdeki Onu kızdırma arzusu ağır bastığı için, birazcık utandırmış olabilirim.. Bu arada utanınca çok tatlı olması, benim suçum değildi..

Daire ufaktı, ama tam anlamı ile onu yansıtıyordu. Salondaki koltuk takımı bile, bizi Azra beğendi diye bağırıyordu resmen!

Sıcak bir ev ortamı vardı. Ufaklığın da dediği gibi, Ben gerçektende biraz turist gibi kalıyordum.

Film seçmeye çalışırken,duvardaki resimler dikkatimi çekince, fimleri bir kenara bıraktım.

Azra'nın çocukluğuna dair bir çok resim vardı. Bütün fotoğraflarda, minik yüzünü kaplayan gamzelerinde, çocuksu neşesi dışarıya kadar taşıyor, bakanı da gülümsetiyordu..

Nerden esti bilmem. Sadece bir an bu evin bizim olduğu ve resimdeki küçük kızın da kızımız olduğunu hayal ettim. İçimde bir yerler ısındı.

Tanrım! Ben ne ara böyle duygusal bir adam oldum?!
Durmuş yeni yetme genç kızlar gibi evlilik hayalleri kurmaya başlamıştım..

Neyse ki ufaklık tam zamanında geldi. Yoksa Şu halimi Demir görse dilinden bir daha asla kurtulamazdım heralde!

...

Şuan, loş ışığın altında, çok güzel bir kızla birlikte, X-men seyredip ballı sütümü yudumlarken, benden huzurlusu yoktu heralde..

Bir kızın romantik değilde, bilim kurgu ve aksiyon sevmesi bir erkek için hem taktir edilesi hemde tapılası bir durumdu!

Beni hem şaşırttı hemde mutlu etti. Çünkü bu kadar ortak yönümüzün olması beni biraz heyecanlandırmıştı.

Kimbilir yarın bir gün belki playstation da kozlarımızı da paylaşırdık! Bellimi olurdu?
Şu manzara karşısında bir erkek daha ne isteyebilirdi ki!

....

İkinci filmin sonunda, Saat gece yarısını çoktan geçmiş, Oyun bozan ufaklığın başı omzuma düşmüş, ufak ufak horluyordu. Görüntü okadar sevimliydiki, boynunun tutulmayacağından emin olsam, hiç kıpırdamadan sabaha kadar O'nu izleyebilirdim.

Başının düşmesini engellemek için bir elimle boynunu tuttum. Öteki kolumu arkasından dolayarak O'nu kucağıma aldım. Ama hiç uyanacağa benzemiyordu. Aksine kedi gibi kıvrılarak yüzünü boynuma gömdü.

Tabi biz erkekler, basit yaratıklar olduğumuz için, haliyle bedenim anında tepki verdi!
Tanrım! Uyurken bile beni tahrik etmeyi başarıyordu küçük şeytan!

Yatak odası olduğunu düşündüğüm kapıyı ayağımla itip içeri girince, doğru odaya girdiğimi anladım.

Kollarımdaki uyuyan güzelliği, İki kişilik büyük yatağa yatırdım. Üstünü örtmeye çalışırken uykusunda mırıldanıyordu. Okadar şirin gözüküyordu ki dayanamadım ve telefonumu çıkarıp resmini çektim. Daha sonra onu kızdırmak eğlenceli olacaktı.

Bir türlü bu güzel manzarayı bırakıp odadan çıkamıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir türlü bu güzel manzarayı bırakıp odadan çıkamıyordum.
Yüzüne düşen saçlarını kenara iterken, yanlış duymadıysam eğer;
"Gitme lütfen!" Dedi. Duyulması zor bir sesle.

Benim hayal gücüm olabilir mi diye düşünürken;

"Benimle kal!" Dedi tekrar.

Daha fazla davete ihtiyacım varmıydı? Düşünüp vazgeçmeden, bende yanına uzandım. Ama hiç uykum yoktu..!

.....

1 saat sonra..(03:38)

Oda'daki tek ses, Azra'nın hafif horlamasıydı.. Az sonra yastığa sarılır gibi kolunu göğsüme atınca gülümsedim.(rahat dur güzelim burda kendime hakim olmaya çalışıyorum ve sen bana hiç yardımcı olmuyorsun..)

Ve çok geçmeden bacağıda üzerimdeydi.. Keyfi yerindeydi anlaşılan, bende duruma ayak uydurarak kolumu ona sardım. Şimdi dans eden yılanlar misali birbirimize kenetlenmiştik...

Sabah bu manzara karşısında ne yapacaktı şimdiden merak ediyordum..

......

1 saat sonra..(04:40)

"İmdaaaaat! Bırak beni, seni lanet olası piç kurusu!!

PATRON [Yarı texting] [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin