Mimar&Doktor
Başarılardan başarılara koşan bir Doktor
Gecelerin adamı bir Mimar
İzmirden İstanbul'a gelen bir aşk hikayesi..
Herşey yeniden başlamaya çalışan bir aşk hikayesi ama sonu mutlu olmayan..
Asker&Doktor
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
“ Senin ne işin var burda” diye sordum karşımdaki sözde annem olan kadına. “Kızım, ben seni özledim” “ Ben senin kızın değilim, hadi şimdi git” “Oğlun mu oldu?” “ Sanane ya Sanane” Hala boş boş bakıyordu. Kapıyı kapatacağım sırada “ O şerefsizin çocuğu di mi bu” Hep hatırlatın zaten ne zaman unutmak istesem hatırlatın. “ Kimsenin çocuğu değil benim oğlum tamam mı? Şimdi git hadi” dedim ve hızla kapıyı kapattım. Nazlı yanıma geldi o sırada “ Bahar iyi misin noldu sana” dedi dolan gözlerimi görünce, başımı hayır anlamında salladım ve bana dikkatli gözlerle bakan oğluma baktım. Başına öpücük kondurdum. Nazlı Yiğit'e uzanınca baktım. “ Sen biraz kafanı topla, ben Yiğit'e bakarım.” dedi. Ben başımı sallayınca Yiğit'i alıp yukarı çıktı. Bahçeye gideceğim sırada kapının çalmasıyla sinirle gittim. Ben git dedikçe geliyor git işte kadın git. “ Ne var ne istiyorsun” diye bağırarak kapıyı açtım ama karşımda annem yoktu. Yavuz vardı. “ Bahar” dedi. Al, nasıl bir sabah bu ya. Bir günüm de güzel geçsin. Kapıyı kapatacağım sırada tuttu kapıyı. “ Bahar, seni çok özledim. Nolur bir kere konuşmamıza izin ver” Çok özlemişmiş. Ben paramparçayım onu napıcaz. “ Konuşalım, sonra ne istiyorsan yap. Ama nolur bir kere konuşalım.” dedi. Ne bu konuşma isteği acaba sanki konuşunca her şey düzelecek. Kapıyı açtım ve dışarı çıkıp karşısında durdum Yüzündeki gülümseme ile durdu. “ Bahar bak 1 yıldır paramparça oldum. Seni aradım kaç defa, ulaşmaya çalıştım. Sana her ulaşamadığımda yıkıldım. Bahar ben seni çok seviyorum, ben sana ne yalan söylediysem senin üzülmemen için yaptım. Nolur affet beni, şu bir yıldır ben bittim Bahar bittim” Gözleri dolmuştu. Hayır Bahar sakın, sakın yaşadıklarını düşün neler çektiğini düşün. Bakışlarımı gözlerinden alıp etrafa baktım. “ Sen benim neler çektiğimi biliyor musun. Ben hayatımın 7 yılında yaşadığım tüm acıyı 1 yılda yaşadım. Benim üzülmemem için yalan söylemişsin ya beni daha çok üzdün bunu hiç mi düşünmedin. Ben seni nasıl affedeyim. Ben sana bakınca çektiğim acılar aklıma gelirken ben seni nasıl affedeyim.” dedim. İçimdeki tüm nefreti acıyı kusarak. Gözyaşlarım yine akmıştı. Allah kahretsin yine yıktı işte beni yine. “ Bahar biliyorum seni ne kadar üzdüğümü biliyorum ve bu yüzden kendimden nefret ediyorum.” dedi. Gözünden bir damla yaş aktı. “ Herşey için özür dilerim. Yalvarırım affet beni, beni daha fazla sensiz bırakma” Bir süre durdum, sadece durdum. Yaşadığım herşeyi düşündüm. 2 kere yaşadığım oğlumu düşürme tehlikesini düşündüm, nasıl parçalandığımı düşündüm “ Sen benden imkansızı istiyorsun. Neler yaşadığımı bilmiyorsun, bilemezsin de. Daha fazla yalvarma.” dedim gözyaşlarımı göstermemek için içeri doğru adımlayacakken kolumu tuttu. Yüzüne bakmadan durdum. “ Bahar nolur, nolur affet” dedi yalvarırcasına Akan gözyaşlarım ile kolumu kurtardım. Ve hızla girdim eve, kapıyı kapatıp önüne çöktüm. Yavuzun sesi geldi kapının arkasından. “ Seni çok seviyorum Bahar, seni çok seviyorum bunu unutma. Sana kendimi affettirmek için elimden gelen herşeyi yapıcam. Seni çok seviyorum”