BÖLÜM 50 -FİNAL-

1.6K 84 73
                                    

Doktor Bahar Karasu ben

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Doktor Bahar Karasu ben

Şehit Kıdemli Üsteğmen Yavuz Karasu'nun eşi

Yavuz ve Yiğit Karasu'nun annesi..

Asker olmak çok zor. Her zaman yüreğin ağzında bekliyorsun ama ondan daha zoru da

Şehit eşi olmak. 30 yaşındayım nice zorluklar yaşadım ama böyle hiç geçmeyen bir acı yaşamadım. Zor, çok zor. 4 yıl oldu koskoca 4 yıl, 1040 gün, 35.040 saat geçti ama acı hala ilk günkü gibi hala yüreği yakıyor, hala can acıtıyor.

Bu beni üzmüyor aslına daha iyi oluyorum. Yavuzu hatırlatacak şeyler olması bana huzur veriyor. Yavuz'un şehit oluşundan 4 ay sonra oğlum doğdu. Yine tektim o doğumhane de. Bu sefer gözyaşlarım canımın yandığından değil Yavuz'un yokluğunda o bıraktığı tazecik acıdan..

 O an dedim oğlumun adı Yavuz olacak diye. Hep bana hatırlatacak Yavuz'u. Kahraman Yavuz Karasu'nun adı hep yanımızda olacak..

 Aşkı hep kalbimde, gözleri, yüzü, bakışı, gülüşü hep aklımda, sesi kulaklarımda, kokusu burnumda.. En korktuğum şeyde bunları unutmak ve bir daha hatırlayamamak.

 Şimdi bir arabada kucağımda oğlum dizimde başı olan diğer oğlum ile birlikte İstanbul'a geldik.

Yavuz'a bir sözüm vardı tatile gidecektik ama gidememiştik bana oğullarımızla gitmemizi istemişti bende sözümü tuttum. Biraz geç oldu ama napayım.

Özür dilerim sevgilim, tatile gidebilecek gücü ancak toparlayabildim..

 Yavuz 4 yaşındaydı. Adı gibi aynı Yavuz'a benziyordu Yiğit'in benzediği gibi..

Benim için en güzel olan şeyde oydu oğullarımın sevdiğim adama benzemeleri.

Yiğit 6 yaşındaydı. Çoğu şeyi anlayabilecek yaştaydı. Babasının şehit olduğunu anlayabildiği gibi.

Her hafta gidiyorum Yavuz'un mezarına, konuşuyorum,ağlıyorum, huzur buluyorum.

Çocuklarlada ayda bir gidiyoruz. Yiğit sürekli gidip konuşmak istiyor babası ile ama bir ay arayla götürüyorum. Yavuz pek birşey anlamıyor henüz küçük kalıyor ama abisini taklit ediyor. Yiğit mezar taşını öpünce o da gidip öpüyordu.

Şimdi Yavuz uyuyor

Yiğit'te uyumak üzereydi. Uçaktan indikten sonra Ateş bizi almaya gelmişti.

Onlar da yıkılmıştı. Komutanlarını abilerini kaybetmeleri onları da yıkmıştı ama ayakta durmaya çalışıyorlardı işte.

 Evin önüne gelince Yiğit'i uyandırdım ve kucağımda Yavuz ile indim sonra da Yiğit'in elini tuttum. Ateşe döndüm

" Ateş sağol geldiğin için." Dedim.

" Ne demek Bahar. Siz Yavuz komutanımın emanetisiniz. Başka yardım edilecek birşey var mı?"

UNUTAMAMAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin