ÖNCELİKLE SELAM! BÖYLE DANGOZ GİBİ KONUYA GİRMEK İSTEMEZDİM AMA BU BÖLÜM BİRAZ GEÇ GELDİ MALUM. BU KONUYLA ALAKALI AFFINIZA SIĞINIYORUM, BİRAZ SIKINTILI BİR SÜREÇ GEÇİRDİM ÇÜNKÜ, AMA SORUN YOK. SELCAN İS BACK! :D BÖLÜMLE ALAKALI UFAK BİR ŞEY SÖYLEYİP HEMEN KAÇICAM; BİRAZ GEÇİŞ BÖLÜMÜ GİBİ BİR ŞEY OLDU. ÇÜNKÜ DANANIN KUYRUĞUNUN KOPMASINA RAMAK KALDI SİZ DE HİSSETMİŞSİNİZDİR ZATEN. :)
NEYSE UZATMAYAYIM DAHA FAZLA.
İYİ OKUMALAR...
Bahar serumun etkisiyle kendini tamamen uykunun huzurlu kollarına bırakmıştı. Sinan ise onu ellerinden biri alacakmış gibi sıkıca sevdiğine sarılmış sevdiğinin saçlarına öpücükler sıralıyordu. Mutluydu huzurluydu ta ki, bizim ekip odaya damlayana kadar... Tıklanan kapıyla toparlandığı sırada içeriye Kenan, Tahir ve Ömer girdi. Sinan yataktan tamamen kalktığında genç kızın üzerini örtüp çocuklara döndü.''Siz niye geldiniz lan? Kim haber verdi?''
''Sen bizi boş ver Bahar iyi mi? Nesi varmış?'' dedi Tahir, o sırada Kenan ise oturduğu ziyaretçi koltuğunda telefonunu çıkarmış oyun oynuyordu... Öküz demek az kalırdı da neyse!
''Çok şükür önemli bir şey değil... Üşütmüş biraz.''
Ömer'in bakışları seruma döndüğünde bitmek üzere olduğunu fark etti, ''Serum bitmiş, ben bir hemşireye sesleneyim.'' dedikten sonra hızla gidip gelmişti tabii peşinden de az önce ki hemşire...
Kenan içeriye giren yabancıyla bakışlarını bir an telefondan kaldırdı sonra yeniden telefonuna dönüyordu ki, ''Bismillahirrahmanirrahim...'' dedi. Diğerleri onun bu tepkisiyle afallasalar da hiç bir şey anlamamışlardı. Şimdilik yani canım... Kenan birazdan şovunu yapacaktı neticede.
''Nasıl hissediyosunuz Bahar Hanım?'' diyen hemşire serumu kapatmış, elindeki iğneyi nazikçe çıkarmaya çalışıyordu. Bahar araladığı gözleriyle genç kıza baktı ve başıyla onu olumlu anlamda onayladı, dudakları kurumuş ve uykuya delicesine muhtaçmış gibi hissediyordu sadece... Ağrı sızı kalmamıştı çok şükür.
''Aaa siz ne zaman geldiniz?'' dedi diğerlerine döndüğünde.
''Yeni geldik, geçmiş olsun abicim.''
''Sağol Ömer abi.''
''İyisin dimi Bahar?'' diyen Tahirdi... Bahar onu cevapladığı sıra da işini bitiren hemşireye avına yaklaşan timsah gibi yanaşan Kenan'ı gördüler.
''Hemşire Hanım, size bi'şey sorabilir miyim?''
''Tabii buyrun.'' diyen hemşire neredeyse odadan çıkmak üzereydi ki durakladı.
''Benim kalbim çok hızlı atıyo da bu bir hastalık başlangıcı falan olabilir mi?'' dediğinde diğerleri çaktırmadan gülüyorlardı... Kenan uçuşa geçmişti belliydi.
''Ne zamandan beri böyle peki? Eğer uzun süredir varsa ciddi bi' problem olabilir... Dilerseniz kardiyolojiye görünün.''
''Sizi gördüğümden beri...'' dedi Kenan. Öyle baygın bakıyordu ki kıza, hemşire beklemediği bu tepkiyle şaşkın bir şekilde donakaldı önce. Bu adam ne diyordu böyle?
''Anlıyorum o şimdi oldu ama hadsizlik bâki diyosunuz yani.'' dediği gibi odadan hızla çıktı genç kız.
''Oh ne güzel çaktı sana cevabı! Ayıp olmasa gidip alnından öperdim!''
''Tahir bak kaşınma!''
''Kız doğru dedi oğlum, hadsizsin sen...''
''Ömer!'' diye tersledi arkadaşını Kenan, cidden fena bozulmuştu da çaktırmamaya çalışıyordu. Bahar, ayağa kalktığında ''Yürüyebilecek misin sen?'' diyen Sinan'ı da Bahar tersleyince hep bir ağızdan kahkahalara boğuldular.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adı Bahar
RomansaBahar neredeyse çocuk gibi olduğu yerde tepinip, çığlık atacaktı. Zaten heyecandan ölüyordu, bir de adamla o yolu yan yana nasıl gidecekti? Sinan'ın aracın sürücü tarafına doğru yürüdüğünü görünce el mecbur, geçip ön koltuğa oturdu ve hırsla kemerin...