Bölüm 20

8.7K 490 111
                                    

SELAM MİLLET! DUYDUM Kİ BENİ ÖZLEMİŞSİNİZ... :P BENDE SİZİ ÇOK ÖZLEDİM. SİZE BİR ŞEYLER SÖYLEYİP HEMEN BÖLÜME PASLIYCAM, PANİK YAPMAYIN PİLİİZZZ! :D
BU BÖLÜM İÇİN RİZE'YE GİDECEKLER DEMİŞTİM AMA FİKRİMİ DEĞİŞTİRDİM ÇÜNKÜ ÖMER VE KENAN İÇİN ARTIK BİR ŞEYLER YOLUNA GİRSİN İSTEDİM... HATTA BU BÖLÜM BOLCA ÖMER-MİRAY ÇİFTİ İÇERİR SÖYLİYİM. ARTIK BİR DAHA Kİ BÖLÜM DE, KEMERLERİ BAĞLAYIN RİZE YOLCUSU KALMASIN!!! :)

Buyursunlar;

"Nasıl yani? Baya baya kurtulduk mu o şeytandan?" diyen Elçin elindeki kahve bardağını masaya bırakmıştı.

"Evet Sinan'da onunla konuşup teslim olması için ikna etti, zaten kaçacak şansı da yoktu ama."

"Ahh ya! Bi' saçını başını yolamadan gönderdik resmen kızı."

Zülal'in tepkisiyle tüm bakışlar ona dönünce herkes sağlam bir kahkaha attı.

"Başka sefere artık." dedi Elçin alayla.

"Neyse kızlar, size doyum olmaz ama ben dükkana kaçayım."

"Bir an önce Ömer'i görmek istiyorum demiyo da..." diyen yine Elçin'di. Miray hafifçe kızarsa da, artık duygularını kızlardan saklayacak değildi bu yüzden gülümsedi.

"Şey... Kahvaltı için söz vermiştim de."

Zülal, Miray'ın cevabını duyar duymaz atladı.

"Ayy bende diyorum bu kız niye hiç bi'şey yemiyo. Demek Ömer abiye söz verdin hee... E artık yakın zamanda hayırlı haberlerinizi bekliyoruz."

"Kızım bi' utandırmayın şu kızı..." diyen Bahar, bakışlarını Miray'a çevirdi. "Biz Sinan'la sevgili olana kadar bana da aynılarını yaptılar bunlar, keşke biz de onların bu zamanlarıyla alay edebilseydik ama geç kalmışız." dedikten sonra gözlerini devirdi.

"Kötülüğünüze söylüyoruz sanki, bak öyle yaptık da fena mı oldu? Abimle 3 ay sonra evleneceksiniz, pis nankör!"

"Ya 3 ay dediniz de, geçen gün Sinan tutturdu babanlarla konuşalım, düğünü daha erken bi' tarihe aldıralım diye. Resmen baş edemiyorum artık adamla..."

"E adam tez vakitte kavuşmak istiyo ne yapsın... Onda ki de can."

"Bak sen Miray hanıma, ben senin tarafını tutmuştum ama az önce." dediğinde gülüyordu Bahar. Miray'ın böylesine çözüldüğünü görmek onu çok mutlu ediyordu aslında.

"Abim kudurdu valla iyice, tövbe tövbe..."

"Sanki Tahir abi çok farklıdır da..." diyen Zülal'in peşinden Elçin kıkırdayarak ona gereken cevabı verdi.

"Ay yok Sinan çok beter valla, korkuyorum düğünden önce beni kaçırıp nikahı basacak diye!"

"Mümkündür... Yaparsa şaşırmam." diyen Elçin'in ardından daha fazla oyalanmak istemeyen Miray kızlarla vedalaşıp, dükkana doğru yola çıktı. İçinde uçuşan ve yüreğini gıdıklayan bir şeyler vardı sanki. Kabına sığamamak terimini şu an resmen temsil ediyordu ki, dükkana yaklaştığında kapısında gördüğü bir kadınla Ömer'in gülüşerek konuştuğunu görünce afalladı. Sanki kalbinden sağlam bir kırılma sesi gelmiş gibiydi... Ardından öfkelendi. Kendi kendine gelin güvey olmuştu işte Ömer bey'in keyfi gayet yerindeydi maşallah!

Ağır adımlarla yanlarına ulaştığında Ömer onu fark edip gülümsedi.

"Neyse, teşekkür ederim. Görüşürüz." diyen kız daha sonra da başıyla Miray'ı selamlayıp yanlarından uzaklaşmıştı.

Adı BaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin