-Birinci Bölüm-

322 11 0
                                    

Düzenlenme sürecinden sonra okumanız tavsiye edilir. Birinci bölüm düzenlenmiştir. "-" simgeli bölümler düzenlenmiştir.

Londra için bir ilkbahar gecesiydi. Gecenin karanlığı tüm renklerin üzerini bir örtü gibi örtmüştü. Akşama doğru yağan yağmurdan sonra her yer toprak kokuyordu. Hayatın renkli olduğu bu mevsime kim hayran olmazdı? Ağaçların en mutlu olduğu mevsimdi. Hayatım gibiydi bu mevsim. Arada bir yoğundu ama huzur vericiydi. Penceremi hafif aralık bırakmıştım. Dışarıdan gelen toprak ile harmanlanmış nem kokusu hoşuma gidiyordu. Vücuduma sarılan hava kütlesi öylece yayılınca refleksi bir şekilde gülümsemiştim. Ruhumu tam anlamıyla dinç tutuyordu.



Kahverengi hafif dalgalı saçlarımı geriye doğru attım ve soru çözmeye devam ettim. Lise hayatım boyunca ilk defa bu kadar ders konusunda titiz olmuştum. Lisenin her yılı beni kabul etmesini istediğim üniversite için önemliydi fakat bu sene belirleyici bir etken olacaktı. University Collage Londan'da mimarlık bölümü için notlarımın yüksek olması gerekliydi. Fazladan kredi için ek derler bile almıştım. Çalışma ve imkanlar konusunda kendimi gereğinden fazla kısıtlamış bir halde olmamın yanı sıra hiç bir şeye vakit ayırmıyordum. Oldum olası zeki bir insan olmadığım için kozumu çalışmaktan yana kullanmam gerekiyordu. Aksi takdirde bilinen en laik üniversite öğrencisi olmam için talepte bulunmayacak, hatta başvurumu bile kabul etmeyecekti. Çalışmaya çok fazla vakit ayırdığım gibi hiç bir sosyal etkinlikte bulunmamıştım. Yalnızca yüzmeye ayırdığım bir zaman dilimi vardı. Hoştur ki bunu da okulun beni kabul etmesi için yapıyordum. Spor veyahut sanat dalında ustalaşan kişiler her zaman öncelikliydi.

Son sınıfın son sınavları gelip çattığı için ders dışında bir çok şeyi aksatmıştım. Günlerdir dışarı çıkmamakla birlikte kimseyle takılmamıştım. Ne sevgilimle ne çocukluk arkadaşım Miles ile ne de Eva ile takılmıştım. Bundan başka, kitap okumuştum fakat teknoloji ile tüm bağlantım kopmuştu. Mimarlık basit bir meslek gibi görünse dahi bir hayli önemliydi. Özellikle mimar olabilmek için zor seviye fizik ve zor seviye matematik dersi almak gerektiğinden çalışma oranım diğer insanlara göre fazla olmalıydı. Kelimelerin tam anlamıyla tüm hayatım ince bir ipe asılmıştı. İnsanlar dışarıda vakit geçirirken evde olmak nefes alamamak gibiydi. Diğer insanlar gibi rahat olmayı oldum olası öğrenememiştim. İstediğim meslek diğer bazı mesleklere nazaran daha rahata gelen bir meslekti ancak rahat değildim. Gecelerimi gündüzüme katıp olabildiğince en iyisi olmaya çalışıyordum. Çevremdeki hiç kimse için bir yorum teşkil etmemiştim ama sanırım sınıfın en çok derse önem veren insanıydım. Belki de bu çalışma güdüsü kaygımdan geliyordur, kim bilir. Son sınavım üst düzey matematik dersine aitti. Tüm son sınıflar nihayetinde az çok gergin görünüyorlardı, bu da motivasyonumu arttırmıştı.

Üst düzey matematik sınavımdan sonra yapmak istediğim bir çok şey vardı. Her soru çözdüğüm sırada bunların hayalini kuruyordum. Tipik bir öğrencide olan ruh haliydi; tembellik yapmak istiyordum. Hiç bir sorumluluk hissinin olmadığı ve hiç bir sınavın beni canlı canlı yemeyeceği zamanı şimdiden özlemiştim. Her şeyi ders uğruna aksattığım belliydi fakat eksikliğini çektiğim tek bir isim vardı. Erkek arkadaşım. Bana bakan okyanus mavisi, derin derin bakan gözlerini gözlerini; yumuşak, sarı saçlarını; hafif nemli ve kiraz rengi dudaklarını; ona sarıldığım anda bedenimi saran mutluluğu özlemiştim. Kısacası Niall'ı özlemiştim. Hatırıma her defasında geliyor ve tüm dikkatimi değişik ütopyalara çekiyordu. Ona karşı hissettiğim aşkın ucu bucağı yoktu. Toprak kokusunu onun hatırıma gelmesiyle her içime çektiğimde hissettiğim kalp çarpıntısı şaşırtıcı derecedeydi. Duyduğum aşkın ve özlemin verdiği his beni epey şaşırtmıştı. Onu hiç bir zaman özleyecek kadar yalnız bırakmadığım için bunun farkına şimdi varmıştım. Aşkın en güzel hissiyle sersemlemiştim, sarhoş olmuştum. Onunla olmak kana karışan uyuşturucu gibiydi. Bağımlılık yapan, asla vazgeçemeyeceğim ve ondan uzakta kaldığımda dayanamayacağım türdendi. Ona olan hislerim ne kadar iyi, ne kadar kötüydü bilmiyordum. Bir insana fazlasıyla aşık olmak zarar verici olmalıydı lakin hiç bir husus hislerime engel olamazdı. Ondaki aşkı ve tutkuyu tüm hücrelerimle istiyordum.

Mutlu Yıllar (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin