🥀|24.HASTA|🥀

2.1K 117 43
                                    

Keyifli okumalar

*

"Ya-Yardım edin!"

Dudaklarım aralanmasına rağmen sesim çıkmadı, karanlık boğucuydu ve üşüdüğümü hissediyordum.

Ellerimi kontrolsüzce hareket ettirmeye çalışırken gözlerimi zar zor açabildim. Gördüğüm tek şey suydu. Hava kabarcıkları dört bir yanımı sararken nefes alamıyordum.

Çığlık atmaya çalıştım fakat su o kadar baskındı ki çığlığımı bir canavar gibi yuttu. Bedenim bir yaprağın rüzgarda uçuşması misali suda bir sağa bir sola kayıyordu. Ellerim yorulmuştu, gücüm tükenmek üzereydi, vücudum yukarı çıkmak yerine iyice aşağıya gidiyordu.

Artık hiç nefes alamıyordum. Su, ruhumda bir deprem etkisi yaratmıştı, bu depremin altında titriyor, iliklerime kadar üşüyor ve ruhumun enkazında eziliyordum.

Ve sonra kurtarıcımın sesini duydum.

Bulut'un... Eşimin... Kelebeklerin sahibinin sesini duydum.

Uyanmam için yalvarıyordu bana o acı dolu sesiyle. Yüzümde onun sert ellerini hisseder gibi olunca irkildim ama deprem beni çoktan yıkmıştı. Zihnim yılmıştı, Bulut'un sesi hala kulağımdaydı ve...

"Yağmur!"

Ciğerlerim aldığım derin nefesin etkisiyle koca bir balon gibi şişerken ellerim direkt bedenime sarıldı. Su yoktu, ağırlık yoktu fakat hala üşüyüp titriyordum.

"Bana bak Yağmur, bana bak lütfen."

Bulut'un sesi hemen yanımdan gelince anında ona doğru döndüm. Endişenin bakışlarındaki egemenliğini gördüm. Bulut yüzümü avcunun içine almıştı, baş parmaklarıyla yanaklarımı okşarken kabus gördüğümü anladım.

Bulut birden ellerini benden ayırıp beni kendine çekti, ona sımsıkı sarılırken gözyaşlarımın akmakta olduğunu yeni fark ettim.

"Lütfen ağlama artık, sadece bir kabustu."

Saçlarımı okşarken başımı göğsüne iyice gömüp kokusunu içime çektim. Kabus öyle gerçekçiydi ki bir an için gerçekten boğulduğumu sanmıştım. Birkaç dakikanın sonunda iyice sakinleşmiş olmama rağmen üşümem ve titremem geçmemişti. Bulut alnıma bir öpücük kondurdu, hızla geri çekilirken ne olduğunu anlamamıştım.

Çatık olan kaşlarını gördüm, endişesi bir türlü güzel gözlerinden gitmiyordu.

"Yanıyorsun sen kar tanem. Ateşin çıkmış." Sesindeki korkuyu elimi uzatsam tutabilirdim.

"Hasta olmuşsun işte, acilen doktora gitmemiz lazım."

Bulut bedenini benden ayırmak için girişimde bulununca güç bulamadığım kollarımla bir hamle yapıp gitmesini engelledim.

"Uyursam geçer, gitme."

Çatallanan ve kısılan sesimi duyan Bulut'un kaşları iyice çatıldı. "Burada oturup senin havale geçirmeni beklemeyeceğim."

Sesindeki kararlılık gözümü korkutsa da hiç halim yoktu ona karşı çıkacak. Benden biraz geriledi ve kollarını bana uzattı. Elleri pijamamın badisinin eteklerini tutarken ne yapmaya çalıştığını anlamıştım.

Badimi çıkardı, sudyenimle kaldığım için daha fazla üşüyordum fakat ateşimi düşürmemiz lazımdı. Titremem iyiden iyiye artarken dişlerimin takırdamasını ikimiz de duyuyorduk. Ense köküm ve başım çok ağrıyordu.

"Keşke seni sudan çıkardığım gibi eve getirseydim." Yakınmaları dişlerimin takırdama seslerine karışırken "Kendini suçlama, hepsi benim hatam." diyerek ona karşı çıktım.

KAR TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin