🥀|31.ÖLÜM|🥀

1.7K 125 25
                                    

Keyifli okumalar.

Canım çok yanıyordu.

Göz kapaklarım oyuluyor gibiydi. Işık... Işık çok rahatsız ediciydi. Ağzım kupkuruydu, su istiyordum, kana kana su içmek istiyordum.

Ne olmuştu? Neredeydim? Neden kasıklarımda mide bulandırıcı bir acı vardı? Bulut... Bulut neredeydi?

"Kendine geliyor galiba."

Bu boğuk ses de kimindi? Koray... Koray iyi miydi? Kolu kanıyordu. Çok fazla kan vardı.

Kan, bende de vardı. Işık gözlerime hafifçe girmeye başladığında beynim matkapla delindi sanki. Canım çok yanıyordu. Elimin üstünde hareket eden bir şey vardı. Bulut'un eli miydi?

"Yağmur?"

Yine aynı boğuk ses... Konuşan kimdi? Bulut muydu? Neden sesinde üzgün bir ton vardı?

Canım çok yanıyordu.

Göz kapaklarım aniden açıldığında bir çift yeşil gözü buldum karşımda. Bu yeşiller öyle kanlanmıştı ve öyle acıyla bakıyordu ki içimden ağlamak geldi. Bedenim sanki bir parçasını kaybetmiş gibiydi ve ben bu kayıp için ağlamak  istiyordum.

"Kar tanem..."

Bulut'un eli saçlarımda yavaşça dolanmaya başladığında başımızda dikilen biri gözüme çarptı. Beyaz önlüğünden onun doktor olduğunu anlamıştım.

"Su."

Çatlayan dudaklarımdan çıkan bu tek kelimeyle birlikte Bulut aniden doğrulup yatağın kenarındaki ufak komodinden su şişesini aldı.

Her yerim uyuşmuş gibiydi, üzerime beton dökülmüştü de hiçbir yerimi hareket ettiremiyordum.

Bulut elini enseme koydu, beni doğrultmak için harekete geçtiğinde canım öyle bir yandı ki çığlık attım. Bacaklarımın arası, özellikle de kasıklarım parçalanmış gibiydi.

Bulut'un yüzünde gördüğüm üzücü ifade hiçbir şeyi düzeltmiyordu. Sertçe yutkundu, dudaklarıma şişeyi dayadı ve minik yudumlarla suyu içtim. Kuruyan ağzım biraz nemlendiğinde kendimi daha iyi hissetmiyordum ne yazık ki.

"Ben neden hasta yatağındayım?"

Bulut bu cümlemle birlikte yatağın kenarına oturup elimi sımsıkı tuttu. Gözlerinde yaşlar birikmişti, ne olmuştu ki?

Doktor, "Siz mi söylemek istersiniz, ben mi söyleyeyim Bulut Bey?" diye sorduğunda Bulut tuttuğu elimi dudağına götürüp uzun bir öpücük bıraktı.

Ve sonra aniden konuştu.

"Bebeğimizi kaybettik."

Söylediği cümle beynimin içinde durmadan yankılanıyordu.

Bebeğimiz.

Bizim bebeğimiz.

Ben hamile miydim?

İkimizden bir parça vardı bende ve şu anda onu sonsuza dek kayıp mı etmiştik?

"A-Anlamadım. Bebeğimiz mi?"

"Sen hamileymişsin Yağmur. O bulantılarının,  halsizliğinin sebebi hamile olduğun içinmiş."

Bulut'un yüzündeki ifade beni darmadağın etmişti. Öyle üzülmüştü ki göz yaşlarıyla bile bu üzüntüyü atamıyordu sanki.

Benimse nefesim kesilmişti. Boğazıma taş oturmuş gibiydi ve kelimelerim bu taşın altında sıkışıp kalmıştı.

Elimi karnıma götürdüm. Nasıl fark etmemiştim? Nasıl anlamamıştım? Sanırsam bir bebek ihtimalini hiç düşünmemiştim.

KAR TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin