🥀|11.YÜZÜK|🥀

2.7K 161 43
                                    

°Sia ~ I'm Still Here°

Bulut acele etmeden, yavaşça dudaklarımdan ayrıldı. Gözlerini gözlerime sabitleyince yeşillerinin oldukça koyulaşmış olduğunu gördüm. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım ve hislerim karman çormandı.

Hala heyecanlı hala nefes nefeseydik. Bulut çenemdeki elini yanağıma getirdi ve sanki bir bebeği severmiş gibi hassasiyet göstererek yanağımı okşadı. Gözbebekleri resmen ışıl ışıl parıldıyordu.

"Bu... Çok güzeldi Yağmur. Yıllardır bu anı bekliyordum."

"Yıllardır mı?"

Kafasını olumlu anlamda hafifçe salladı. Bana bir açıklama yapması için ısrar etmedim. Ne zaman isterse o zaman anlatabilirdi.

Bulut birdenbire bedenini benden ayırdı ve yere çöktü. Bir dizi önde bir dizi arkasındaydı ve elini cebine atıp ufak, kırmızı, kadife bir kutu çıkardı.

Gözlerim irileşirken şaşkınlıktan açılan ağzımı kapatmak için ellerimi dudaklarıma götürdüm.

"Her ne kadar benimle evlenmek istemesen de evlilik teklifi almadım dememen için ve sana gerçekten evlilik teklifi etmek istediğim için yapıyorum bunu Yağmur."

"Ama... Bulut... Bu..."

Konuşamıyordum. Kıpırdayamıyordum. Ne yapacağımı bilemiyordum.

"Benimle evlenir misin, kar tanem?"

Ben bu evliliğin olmaması için direnecektim, kendimi göz göre göre yabancı birinin kollarına atmayacaktım. Fakat Bulut artık yabancı biri değildi, onunla kısa sürede çok şey yaşamıştım ve arada söylediklerine bakılırsa da beni, bizi, ailemi yıllardır tanıyordu.

Ben her ne kadar bu evlilik olayını canı gönülden istemesem de babam vasiyet vermişti ve ailem beni zorluyordu. Ne yaparsam yapayım onları vazgeçiremezdim, bu evlilikten kaçamazdım.

Savaşım başlamadan bitmişti ve teslim olmaya karar vermiştim.

Bulut'a bir şans verecektim.

Beklenti dolu gözlerine uzun uzun baktım ve "Evet." diye onu yanıtladım.

Yüzünde oluşan gülümseme için binlerce defa evet diyebilirdim.

Titreyen parmaklarıyla yüzüğü kutusundan çıkardı ve ona uzattığım sağ elimin yüzük parmağına geçirdi. Tektaş o kadar zarif ve şıktı ki bir an için ben bunları gerçekten yaşıyor muyum yoksa rüyada mıyım diye düşündüm.

Yüzüğü parmağıma taktıktan sonra ayağa kalktı ve bana sımsıkı sarıldı. Sanki yıllardır aradığı birini bulmuş gibi içten sarılıyordu bana. Ben de ona karşılık verdim ve ellerimi sırtına attım. İçim bir tuhaftı ve hissettiklerimle başa çıkmakta çok zorlanıyordum.

"Teşekkür ederim." diye fısıldayıp başını hafifçe boynuma gömdü ve derin bir iç çekti.

Bulut'u kalben sevmiyordum ya da ona aşık değildim ama ondan artık nefret etmiyor, tiksinmiyordum.

Sadece bizim nasıl bir 'çift' olacağımızı düşünüp endişeleniyordum.

Acaba biz gerçek anlamda çift olabilir miydik? Birbirimizi 'eşim' diye sahiplenebilir miydik?

Bu sorularla cebelleşmek ve Bulut hakkında bir şeyler düşünmek beni artık çok yorduğu için her şeyi zamana bırakmaya karar vermiştim.

Zaman, Bulut'un şimdilik benden sakladığı şeyleri de aklımdaki bu soruların cevaplarını da ortaya çıkarırdı.

KAR TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin