E lime anneannemin bana hediye ettiği çıkartmaları aldım ve koşa koşa Jungkook'un evine gittim. Bunlar harika şeylerdi ve bir an önce Jungkook'a göstermem lazımdı.
Kapıyı büyükanne Jeon açınca gülümsedim. " Merhaba büyükanne Jeon."
Büyükanne Jeon eğildi ve yanaklarımı sıktı." Hoşgeldin Jimin. İçeriye geç bakalım. Jungkook odasında."
Tekrardan gülümsedim ve koşa koşa Jungkook'un odasına çıktım. Kapıyı çalma gereksinimi duymadan içeri girdim. Jungkook yere oturmuş ,legolarıyla oynuyordu. Kapı sesiyle kafasını bana çevirdi ve oturduğu yerden kalktı.
" Oh Jimin. Hoşgeldin." Gözleri elimdekine kayarken daha fazla dayanamadım. " Hoşbuldum Jungkook. Sana çok güzel bir şey göstereceğim."
Jungkook elimdekine bakmaya devam ederken kapıyı kapatıp yanına gittim ve daha rahat görebilmesi için çıkartmaları yüz hizasında havaya kaldırdım.
"J-Jimin! Bunlar harika, nereden buldun bunları?" Gülümseyerek çıkartmaları yatağın üstüne bıraktım. " Anneannem hediye etti."
Jungkook'un yüzü asılmıştı. Ailesinin nerede olduğunu bilmiyordum. O sadece Büyükanne Jeon ile yaşıyordu ve ben ailesi olarak sadece onu görmüştüm.
" İstiyorsan bunları paylaşabiliriz Kookie~" gözlerini kilimden çekmiş bana çıkarmıştı. Kahverengi gözleriyle doğrudan gözlerime bakması çok hoşuma gidiyordu. " Bunu g-gerçekten yapar mısın?"
Çıkartmaları yataktan geri aldım ve Jungkook'a uzattım. " Elbette. Ama bir şartım var ."
*
" Çıkartmaları gerçekten de üstümüze mi yapıştıracağız? " Başımla onayladım. Eğlenceli olacaktı. " Sadece benimkileri . Seninkiler sende kalacak."
Biraz düşündü ve kafasıyla onayladı. " Peki kime yapıştıracağız?"
" Bunun cevabını ateş ve su belirleyecek. İlk yenilen kaybeder ve benim çıkartmalarım onun üstüne yapıştırılır. Anlaştık mı?"
"Anlaştık."
Zaten açık olan bilgisayarın önüne geçtik. Kesinlikle kaybetmemem gerekiyordu çünkü o yapışkanlı şeyleri çıkartmak çok zor ve can yakıcıydı.
" Ben ateşim Jimin." Başımla onayladım ve oynamaya başladık. İlk üç bölümü başarıyla geçmiştik. Dördüncü bölüm hız isteyen bir bölümdü bu yüzden ateş göllerinden atlamak zor oluyordu. Ama, yapacaktım!
" Kaybetmeye hazır ol Jiminshi!"
Oyun başlamıştı ilk gölleri başarıyla geçiyor tüm elmasları topluyordum geriye 3 göl ve iki elmas kalmıştı. Son göl diğerlerine göre daha uzun olduğu için ve iyi zıplatamadığım için son gölde ölmüştüm...
" Ahahha ben kazandımmm!" Jungkook ellerini havaya kaldırıp yerinde zıplamaya başlamıştı. Onun eğlenceli yüzünü görmek her ne kadar güzel olsa da ben kaybetmiştim... " Şimdi çıkartmaları yapıştırmaya başlayalım."
Sandalyeden kalktı ve yatağın önüne geçip çıkartmaları eline aldı. " Şimdi , yatağa uzan..."
*
" Bu kadar yetmez mi Jungkook? Hepsini çıkarmak zor olacak." Jungkook kafasını iki yana salladı. " Aslında kendi hakkımı da kullanmaya karar verdim. Bunları sana yapıştırmak çok zevkli Jimin." Kısa bir süre için bana baktı ve yaptığı işe devam etti.
" Ah hadi ama Jungkookshii~" Tatlılığımı kullanarak daha fazla çıkartma yapıştırmasını engellemeye çalışıyordum. Tatlılık onun karşı koyamadığı bir şeydi ama şuan bana çıkartma yapıştırmanın daha keyifli ve karşı konulamaz olduğuna emindim. Dediklerime cevap vermemesi de son dediklerimi kanıtlıyordu.
Derin bir nefes verdim ve işini bitirmesini bekledim. O bana bunları yapıştırırken bende onu izleyebilirdim öyle değil mi? Şuan bana yapıştırdığı çıkartmalar sayesinde gülüyor bu nedenle de gamzeleri ortaya çıkıyordu. Derin bir gamzesi yoktu hafif ve doğal bir gamzesi vardı.
Tam bakışlarım dudaklarına kayacakken konuştu. " Bitti Jiminshi. Kalk ve aynaya bak. Benim eserime bak."
Bir süre Jungkook'a bakmaya devam ettim ve yataktan kalkıp dolapla birleşik olan boy aynasından kendime baktım. Şuan tam bir oyuncak bebek gibi görünüyordum. Şu , kızların saçma çıkartmaları yapıştırdıkları oyuncak bebekler gibi. Aslında beğenmiştim. Beğenmedim desem yalan olurdu çünkü.
" Eee nasıl olmuş." Jungkook ellerini birleştirmiş göğüs kısmının önünde , havada tutup bana bakıyordu. Cevabımı gerçekten merak ediyor gibiydi. " Çok güzel olmuş Jungkook. Ama , bunların hepsini nasıl çıkaracağız?"
" Ben çıkarırım sen oraya takılma. Gerçekten beğendin mi?"
" Hıhım. Beğendim."
Jungkook elini uzattı ve bir adım daha yaklaştı. " O zaman dışarı çıkalım ve herkes bu güzelliği görsün."
Cevabımı bile dinlemeden elimden tutup dışarı çıkarmıştı.
*
" Beni gerçekten dışarı çıkarttığına inanamıyorum Jungkook. Tüm çocuklar gülerek bana baktı." Kolumu göğsümde birleştirdim ve yatağın üzerine çıkıp oturdum. Gerçekten de tüm çocuklar bana gülüp benimle dalga geçmişti.
"Hepsi seni kıskandı Jimin."
"Hayır Jungkook, hepsi benimle dalga geçti."
Jungkook yanıma geldi ,omuzlarımdan itip yatağa uzanmamı sağladı. Daha sonra yatağa çıkıp yanıma oturdu. " Hayır Jimin. Sana öyle geldi. Madem beğenmiyorsun hepsini çıkarıyorum."
Daha konuşamadan kolumdaki birkaç çıkartmayı çıkardı." A-ahh Jungkookhh. "
Jungkook yüzüme baktı ve diğerlerini de çıkartmaya başladı. Canım acıyordu. Uzun zaman boyunca aynı yerde kaldıkları için daha çok yapışmış ,çıkmaları daha çok zorlaşmıştı.
Sağ kolumdakiler bitince üstüme çıktı ve sol kolumdakileri çıkartmaya başladı. " A-ağrıyor Jungkook . B-bırak"
Ben bağırdıkça Jungkook çıkartmaları daha sert çekiyordu. Ne kadar üstümden itmeye çalışsam da yerinden oynamıyor beni dikkate dahi almıyordu.
" Ahhh B-bırak artık!" Son gücümle itip ağlamaya başladım. Canımın ağrısı yetmiyormuş gibi Jungkook'un hareketleri de kalbimi ağrıtıyordu.
Ağlamamla birlikte Jungkook girdiği transtan çıkmış ve üstümden inip kendini yatağın diğer tarafına atmıştı. Ellerimle yüzümü kapatıp ağlamamı şiddetlendirirken kolumda hissettiğim yumuşak şeyle gözlerimi açmış o şeyin ne olduğuna bakmaya çalışmıştım.
Görüş açıma giren bir Jungkook'un kafası beklemiyordum elbet. " B-bırak J-Jungkook." Kolumu çekmeye çalışsam da çekmeme izin vermemişti.
"Özür dilerim. B-ben senin gerçekten beğendiğini düşünmüştüm v-ve o çocukların dalga geçeceğini h-hiç d-düşünmemiştim ."
Gözlerimi yumdum ve 10'a kadar koyunları saydım. Annem sinirliyken böyle yaparsam geçeceğini söylemişti. Haklıydı da az da olsa sinirim geçmişti.
Jungkook kollarımı öpmeye devam ederken kollarımı çekmek yerine öpmesine izin vermiştim. Bu , bir nebze de olsa acısını azaltıyordu.
" Büyükannemin dediği şeyi hatırlıyor musun Jimin? Bunu sana ilk tanıştığımızda söylemiştim."
Biraz düşündüm. Aklıma gelen anıyla birlikte kafamı aşağı yukarı salladım
" Acıyan yerden sevgiyle öpünce , o yerdeki acı geçer..."Geri dönüş şerefine iki güne iki bölüm? Bence harika ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSTOİRE | Jikook
Fanfiction"Hey! Çek o ellerini papatyalarımdan!" ... " Papayatların için üzgünüm. Sadece anneme sürpriz yapmak istemiştim." "S-sen az önce Papayat mı dedin?" " Evet. Ne var bunda? " " O Papayat değil Papatya."