İ şte şimdi tam anlamıyla batırmıştık.
Annem gözlerini kırpmadan elindeki tabağı masamın üzerine bırakmış ve sandalyeye oturmuştu.
"Siz ne yapıyordunuz? Derhal açıklayın."
"A-anne açıklayabilirim."
"Açıklayın dedim zaten Jimin."
Jungkook'u üzerimden itmiş ve ayağa kalkmıştım bir hızla. Şu an şaşkınlıktan ne yapacağımı ya da ne söyleyeceğimi bilmiyordum.
Bir umut Jungkook'a baktım. Belki o ne diyeceğini bilir diye ama onun durumu benden de kötüydü. Yatağın üzerindeki örtü ile kendini saklamaya çalışıyordu.
" Jungkook sanki seni görmedim, neden saklanıyorsun çocuğum? Jimin! Senden hala açıklama bekliyorum?"
Jungkook örtüyü yavaşça aşağı doğru indirmiş, halıyı izlemeye başlamıştı. Güya üstte o olacakmış hah götüm.
Sesimi düzeltmek adına birkaç kere öksürdüm ve derin bir nefes alıp verdikten sonra gözlerimi anneminkiler ile birleştirdim.
" Anne biz Jungkook ile şakalaşıyorduk ya ahahaha. Dövüşürken üstüme düştü de."
Yalan, hiçbir zaman ilk seçeneğim olmazdı ama annemin nasıl bir tepki vereceğini bilmediğimden ve Jungkook'a o an sinir olmamdan dolayı yalan söylemeyi tercih etmiştim.
Jungkook halıdaki bakışlarını bana kaldırmış, sinirlenmiş bir şekilde bakmaya başlamıştı.
" Jungkook tam dudaklarının üstüne düştü herhalde."
Annem gayet ciddi bir şekilde bunu söylemiş ve ayağa kalkmıştı. Ne yapacağını beklerken üstüme doğru yürümüş ve tam karşımda durmuştu.
Eli tam yüz hizama doğru çıkarken Jungkook önüme geçmişti.
"Durun anne! Ona vurmayın bana vurun. Onu öpen bendim. Biz Jimin ile sevgiliyiz ve ben onu çok seviyorum bu yüzden lütfen onun o güzel yüzüne vurmak yerine benim güzel yüzüme vurun-"
Jungkook saklamaya çalıştığım her şeyi tek tek anneme söylerken annem elini Jungkook'un yüzüne koymuş ve yanağını okşamıştı.
" Ben hiç size vurur muyum evladım? Zaten anlamıştım aranızda bir şeyler olduğunu. Sadece ne tepki vereceğinizi merak ettiğimden bilmemezlikten geldim."
Annem konuştuktan sonra o kadar rahatlamıştım ki... Sanki tüm dertlerim kanatlanıp bedenimden ayrılmış gibi hissediyordum.
Daha yeni yeni vücudumu saran bu huzur ve mutluluk annemin o güzel sesi ile bozulmuştu.
" Ama ne yazık ki Jimin senin gibi doğruyu söylemeyi seçmedi Jungkook oğlum. Bana yalan söyledi."
Kulaklarıma gelen annemin kalbinin kırılma sesiyle önümde duran Jungkook'u adeta yatağa fırlattım ve anneme sımsıkı sarıldım.
" Anne cidden yalan söylemek istemedim ama ne tepki verirdin, kabul eder miydin emin olamadım. Özür dilerim..."
Sımsıkı sarılışıma dayanamayan annem; kollarını belime sarmış, kafasını boynuma gömmüştü.
Kokumu içine çekerken döktüğü yaşları fark etmiştim. Geri çekip neden ağlıyorsun diye sormak istedim o an lakin bu anı bir daha ne zaman bulabilirdim ki? Onun güzel sarılışını ve verdiği huzuru bozmak istemedim.
Annem ile böyleydik her zaman. Ayda yılda bir sarılır, sevgimizi belli eder sonra birbirimizden çekilirdik. Bu sevgi bize bir ömür yeterdi ama işte en çok da bu huyumuzu seviyordum. Diğer insanlar gibi vıcık vıcık sevgili ya da hiç sevgisiz değildik biz. Arada sırada sevgimizi birbirimize gösterir bununla yetinirdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSTOİRE | Jikook
Fanfiction"Hey! Çek o ellerini papatyalarımdan!" ... " Papayatların için üzgünüm. Sadece anneme sürpriz yapmak istemiştim." "S-sen az önce Papayat mı dedin?" " Evet. Ne var bunda? " " O Papayat değil Papatya."