Sabah olmuştu fakat güneşin doğduğu söylenemezdi. Gültahta yağmurluydu. Dün akşamda yağmurlu geçmişti.
Nazar yatağından kalktı ve terliklerini giyip Aras'ın odasına doğru ilerledi.
"Ne istiyorsun yine benden?... Sana hayır dedim bir daha beni sakın arama..." Aras sinirli bir şekilde telefonu konuştuğu kişinin yüzüne kapatmıştı.
Nazar, Aras'ın konuşmasına kulak misafiri olmuştu. Aras kiminle konuşuyor olabilirdi? diye düşündü. Onunda başında bir bela olabilirdi belki de.
Aras kapıyı açtı ve kapının eşiğinde duran Nazar'a baktı.
"Abla?""Aras bende seni uyandıracaktım."
"Gerek yok ben uyanıktım zaten." dedi ve merdivenlerden aşağıya indi.
--
Hazan, Yağız'ın onu seyrettiğini fark etmişti. Artık buna izin vermek istemiyordu. Yağız, Hazan'ın geldiğini fark edince evden çıkmıştı.
Hazan, Yağız'ın peşinden koşuyordu. Yağız'da Hazan'ın peşinden geldiğini bildiği için daha çok hızlanıyordu.
Yağız yağmur birikintilerine basıp basıp yürüyordu. Artık çıkmaz sokağa gelmişti.
Hazan, Yağıza yaklaştı ve konuştu.
"İntikamını bu şekilde mi alacaksın?""İntikam almaya çalışmıyorum. Vakti değil."
"Madem Selen sana aşıktı. Madem sapık değildin. Neden pencereden beni gözekliyorsun?"
"Asla olmaması gereken bir şey oldu çünkü."
--
Selin dışarıya parkta oturmaya gitmişti fakat hava yağmurlu olunca eve dönmesi gerekti. Kapşonunu taktı.
Eve giderken Ali ve Didem'i görünce duraksadı.
"Didem peşimde dolanmayı kes artık."
"Resmen evi satıp gideceksiniz öyle mi?"
"Gideceğimi kim söyledi? O olay çözülene kadar buradayım ben. Onun kim olduğuna öğrenene kadar buradayım."
"Kes şunu Ali. Herkes senden şüpheleniyor. Kimse sana inanmayacak."
"Bu seni ilgilendirmiyor."
"Bak ben sadece yardımcı olmaya çalışıyorum-"
"Senin okul vaktin gelmedi mi Didoş? Hadi okula." dedi Ali alaycı bir tavırla.
Ali giderken Selin'in onları izlediğini gördü. Ali, Selin'e, Selin, Ali'ye bakarken Didem'de her ikisine birden bakıyordu ve uzunca bir süre bakıştılar.
--
Okulda herkes bu akşam olacak partiyi konuşuyordu. Bu parti maskeli baloydu ve herkes maske takacaktı. Deniz, Didem'den özür dilemek istiyordu. Bunun için yanına gitti.
"Didem?"
Didem biriyle sohbet ediyordu ve Deniz'i tınlamadı bile.
O sırada Deniz'in yanına Nazar geldi.
"Konuşmamız gerek."
Didem her ne kadar başka biriyle sohbet etse de kulakları Deniz ve Nazar'daydı. Deniz ve Nazar kafeteryaya doğru ilerlediler. Didem, gittikten sonra onlara bakış attı.
Deniz ve Nazar kafeteryada oturdular.
"Ne konuşacağız?"
"Bana -A'dan bir mesaj geldi."