2×14 - Sezon Finali | Sır !

151 26 122
                                    

"Siz sayın Ece Çamkıran, Sinan Egemen beyefendi'yi eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

"Evet!"

"Siz sayın Sinan Egemen, Ece Çamkıran hanımefendi'yi eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

"Evet."

"Sizlerde şahitlik ediyor musunuz?"

"Evet."

"O zaman bende bana verilen yetkiye dayanarak sizleri karı-koca ilan ediyorum."

Herkes alkışladı.

Ece nikah defterini alıp havada salladı. O sallarkende parmağındaki tek taş güzelce parlıyordu.

"Damat bey, gelin hanımı öpebilirsiniz."

Sinan, Ece'yi alnından öptü.

Hazan zorla alkışladı, düğüne gelmek istememişti.

Ece'yle bundan bir gün önce çok fena kavga etmişlerdi

Ece, Hazan'a hâlâ Sinan'a aşık olup olmadığını sormuştu ve Hazan'ın hayır demesine rağmen, Ece kendi hissettiğine inanmıştı.

Hâlâ kavgalılardı ve Hazan bütün düğünü suratsız bir ifadeyle izliyordu.

Deniz, Hazan'ın gözünün hemen önünde elini salladı. 'Burada mısın?' işareti yaptı.

Hazan dalıp gitmiş olmalıydı ki Deniz'in elini dahi görmemişti.

Nazar, Deniz ve Selin'in dürtmeleriyle kendine geldi ve kızlar ona endişeyle bakındı.

"Neden hiç gelmek istememiş gibi bir ifade var suratında?" diye sordu Nazar kaşlarını çatarak.

"Zorla getirildim." dedi ve hemen ön tarafta gelin kızına öpücük atan musmutlu annesini gösterdi.

"Sinan'la alakalı bir durum değilse..." dedi Selin ve biraz düşündükten sonra devam etti. "Ablanla kavga mı ettiniz?"

Hazan cevap vermedi ve üç kızda birbirine baktı.

"Neden kavga ettiniz peki?" dedi Deniz, Hazan kafasını çevirdi ve suratını daha çok astı.

Birden kızlara doğru döndü. "Sorun yok tamam mı ben iyiyim. Kavganın konusu benim için hiç önemli bir şeyde değil üstelik konuşmak istemiyorum."

--

Düğün bittikten sonra herkes evlerine dağıldı.

Bu kızlar içinde geçerliydi...

Herkes dağılıncada Tuğçe ve Berna'nın kulübeden çıkmaları gerekti.

"Ne arıyorsun?" dedi Berna, Tuğçe'nin yeşil gözlerine anlamsızca bakarak.

"Ayna!" dedi ve zorla gülümsedi. "Şuan kesin Didem'e benzemişimdir." dedi tiksinerek.

Tuğçe, 'Didem kim?' demek ister gibi suratını buruşturan Berna'ya şaşkınlıkla baktı.

"Gerçekten Didem'in kim olduğunu bilmiyor musun? Didem Ateş hiç duymadın mı?" dedi ve gözlerini kıstı.

Flashback,

Ağlayan bir kız koşarak parktaki banka oturdu ve gözyaşlarını belki binlerce kez eliyle sildi.

O sildikçe daha çok geliyordu ve bu hiç bitmeyeceğe benziyordu.

Berna kıza kaşlarını çatıp, gözlerini kısarak baktı.

Neyi vardı?

Bu dünyadaki hangi olay onu bu denli ağlatabilirdi?

Tatlı Küçük YalancılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin