3×01 - Sapık?

113 24 16
                                    

Nazar homultusunun ortasında uyandı. Pazar sabahıydı ve Gültahta Özel Hastanesi'nin bekleme odasında mavi bir sandalyeye kıvrılmıştı. Okula yeni gelen şu havalı ve çapkın tip Berke yanında oturmuş Deniz'in ameliyattan çıkmasını bekliyordu.

"Bir şey mi kaçırdım?" diye sordu Nazar boğuk bir sesle. "Ben uyurken neler oldu?"

"Buraya yeni geldim." dedi Berke. "Sabah haberlerinde Deniz'i duydum."

"Diğerleri nerede?"

"Rahmet mi?" dedi üstün bir tavırla.

"O ve diğerleri." dedi Nazar kaşını kaldırdı, meraktan ölebilirdi.

"Bilmiyorum, daha yeni geldiğimi söylemiştim."

İkiside mezar sessizliğine gömüldü.

Nazar etrafına bakındı.

Defne, buruşuk bir gri kaşmir kazak ve mavi yıpranmış bir pantolon giymişti.

Tevfik yoğun bakım ünitesinin devasa iki kapısına en yakın duran iki sandalyeye çökmüş ayaklarını sallıyordu.

Nazar cebindeki telefonu çıkardı ve Murat'ı aradı.

Ama cevap vermiyordu.

Dünyanın en kötü gününde yakınlarından hiçbiri ortada yoktu.

Umudu kestiği anda hastaneni kapısında Rahmet'in çığlığını duydu.

"Nasıl trafik kazası?" diye bağırdı.

"Ben bunu neden şimdi duyuyorum?" dedi Murat'a dönüp.

"Bak sakin olman gerekiyor Rahmet, hastanedeyiz."

O sırada görevli gelip sessiz olmalarını söyledi.

"Nasıl sessiz olabilirim ya? İnanmıyorum." dedi ve dışarı çıkıp ağaca tekme attı.

Murat, Rahmet'i durdurmaya çalışırken Yağız koşa koşa yanlarına geldi.

"-A'ydı değil mi?"

"Büyük ihtimalle evet, ama kanıt yok." dedi Yağız başını eğerek.

Murat üzgün bir şekilde Rahmet'e döndü.

Nazar gözlerindeki yaşları silip yanlarına geldi.

"Neler oluyor? Neredeydiniz ve kızlar nerede?"

"Durumu nasıl?" diye sordu Rahmet. "Hâlâ mı?"

"Hâlâ aynı." dedi başını eğerek.

"Doktor her şeyi yaptığını söyledi ama bilinci hâlâ kapalıymış ve durumu hâlâ kritik-"

"Tamam." dedi Rahmet saçlarını tutarak.

"Tamam." dedi ve dişlerini sıktı.

Öyle bastırıyordu ki dişlerinden kan akacaktı.

Rahmet hızlıca hastaneye girdi ve ameliyathaneye baktı.

"Onu koruyamadın!" diye bir ses geldi arkasından. "Aynı kardeşini koruyamaman gibi veya anneni!"

Rahmet arkasına döndü, bu ses tanıdıktı.

Berke...

---

Tuğçe ve Berna, Tuğçelerin eski evinin önüne geldiklerinde durdular.

Tuğçe kapüşonunu çıkardı ve yemyeşil gözleriyle evine baktı.

Cesedi burada bulunmuştu, olmayan cesedi.

Anıları vardı...

Canını yakacak sırları, karanlık geçmişi...

Tatlı Küçük YalancılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin