Hazan kızlara tek tek baktı.
"Herkes anladı mı?"
Nazar titrediğini fark etti.
"Bundan emin misiniz?"
Hazan çaresizce omuz silkti.
"Mecburuz Nazar."
Deniz arkasına dönüp Nazar'ın yatağında uyuyan Berna'ya baktı. Ardından; "Belki yardımcı olurdu." diye fısıldadı.
Hazan kararlı bir şekilde başını salladı. "Hayır. Ona çok çabuk güvendik. Bunu biz yapacağız."
Kızlar başlarını salladı.
Hazan, Deniz'in ayaklarına bakıp kaşlarını çattı.
"Deniz! Arkadaşımızın davasına gidiyoruz. Kafam kadar topuklularla şahitlik yapamazsın!"
Deniz fazlasıyla şaşırdı. "Bu özel koleksiyondan."
Hazan, Deniz'e "Ya değiştir ya da öl." bakışı atınca Deniz homurdanarak ayakkabılarını değiştirmeye gitti.
Hazan, Nazar'a döndü ve titreyen çenesini tuttu. "Sorun yok."
Nazar kendini gülmeye zorladı. "Evet biz bir takımız."
Hazan'ın tüm yüz kasları yumuşadı ve Nazar'a sarıldı. "Tatlı Küçük Yalancılar!" dedi gülerek.
Flashback,
Tuğçe uzandığı yatağın üzerinden kızlara bakarak somurttu. "Biz bir takımız öyle değil mi?"
"Evet." dedi Deniz tırnaklarına oje sürerken.
"O zaman takımımızın bir ismi olmalı!" dedi aniden ayağa kalkarak.
"Saçma." dedi Hazan. "Bu sadece filmlerde olur."
"Bu sadece mükemmel takımlarda olur." dedi Tuğçe, Hazan'a doğru yürüyerek. "Ve grubumuzun ismi."
"Deniz'in grubu." dedi Deniz gülerek.
"Ha ha çok komik." dedi Tuğçe gözlerini kısıp Deniz'e baktı.
"Pekala sadece şakaydı."
"Tatlı şeycikler olsun." dedi Nazar rujunu sürerken. Tuğçe'ye doğru baktı. "Tatlı diğerini siz bulun."
"Ve küçük." dedi Deniz ojeyi masaya bıraktı ve tırnaklarını üfledi.
"Tatlı Küçük Yalancılar." dedi Tuğçe uzun süslü ojeli tırnaklarını dudağına bastırarak.
"Oradan yalancı gibi mi gözüküyoruz?" dedi Selin saçlarını tararken.
"Hayır tatlım. İsmimiz havalı olmalı." dedi Tuğçe.
"Yalancı kelimesinin havalı olduğunu kim demiş?" dedi Hazan, Tuğçe'ye yerdeki topu attı.
Tuğçe topu tuttu ve "Ben dedim." dedi topu parmağında çevirerek. "Tuğçe Mertoğlu dedi."
Flashback son.
--
Kızlar duruşmanın yapılacağı yere geldiklerinde Nazar titreyen elleriyle gömleğinin bir düğmesini daha ilikledi.
Kızlar sıfır topuklu ayakkabılarıyla yürümeye başladılar.
"Murat'ı aradın mı?" diye fısıldadı Hazan, Nazar'a.
"Evet yoldalar." dedi Nazar yavaşça.
Duruşma koridoruna geldiklerinde Nazar'ın annesi Yeliz Dağdeviren görüldü. Kızların ne halt yediğini bir bir dinlemiş, kızının arkadaşını hapise attırmamak için çabalayacaktı. Hızlı adımlarla kızlara yürürken Deniz terlediğini fark etti.
