Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Valizimi sürükleyerek otobüse bindirdim. Tayfun ve İlayda'yla aynı üç saatlik bir yolculuk beni bekliyordu.
"Annenden izin aldığımı hala inanamıyorum."
Kafamı döndürerek İlayda'ya baktım ve gülümsedim.
"Ben de inanamıyorum kanka." Dedim.
Tayfun elini İlayda'nın omuzuna attığın İlayda kafasını Tayfun'un göğsüne koydu. Tekli koltukta oturmuş onların güzelliklerine bakıyordum.
"Senin şu arkadaşın ne zaman gelecek?"
İlayda'nın kurduğu cümlenin cevapını ben de merak etmiştim. Kimin geleceğini ve ne zaman geleceğini merak ediyordum.
"O dün gitmiş bizi karşılayacak." Dedi.
Tayfun'un söylediğiyle İlayda kafa sallayarak Tayfun'un göğsünde gözlerini kapattı. Yolculuğu uyuyarak geçirecekti büyük ihtimale.
"Enişte ben de uyuyorum." Dedim.
Tayfun bana bakarak kafasını salladığında gülümsedim ve kafamı cama yaslayarak gözlerimi yumdum. Uyumaya çalışıyordum fakat aklıma Selim düşüyordu. Onu düşünmeden edemiyordum. Onu kafamdan atarak uyumayı denemeliydim.
*
Otobüsten indiğimizde valizlerimle beraber yürüyorduk.
"İstiyorsanız ilk bir şeyler yiyelim sonra otele gider valizlerimizi yerleştirerek gezeriz."