1.8

12.5K 258 76
                                    


Yolculuğa çıktığımızdan itibaren sekiz saat geçmişti. Saat gece üçtü ve otobüsteki çoğu kişi uyuyordu. Kerim yanımda kulaklıklarıyla uyuya kalmıştı. Uykum yoktu. Araba yolculuklarında asla uyuyamazdım. İç çekerek camdan dışarıyı izlemeye başladım. Annem ve Selim yan yana oturuyorlardı bunu biliyordum. Onlar çok yakındı bunun olmasını istemiyordum. Selim annemi kullanıyordu. Annemle beraber olmasına katlanamıyordum. Selim'i görmek istiyordum. Çok yüksek ihtimalle uyuyordu ona bakarsam bunu bilmeyeceğini biliyordum. Kafamı arkaya çapraza çevirdiğimde Selim'in gözleriyle karşılaştım. Bakışlarımız buluştuğunda gözlerini çekmedi,hızlıca gözlerimi çektim. Uyumamıştı... Beni izliyordu. Tanrım rezil olmuştum. Kendime küçük bir küfür savurduğumda telefonum titredi. Telefonuma baktım. 

Selim:Neden uyumadın? 03.19

Selim'in mesajını okuyarak iç çektim. Ona yazmamalıydım yanlıştı ama kendimi tutamıyordum işte bu yüzden yazmaya karar verdim. 

Dilara:Peki ya sen? 03.20

Mesaj atmasını bekledim..

Selim:Uyku tutmadı annen uyuyor gördüğüm kadarıyla Kerim'de öyle. Sen de uyu yarın için enerjik olmalısın. 03.21

Dilara:Senin de enerjik olman lazım. Uyuyacak mısın? 03.22

Ne yapıyordum ben böyle? Off!

Selim:Deneyeceğim. İyi geceler. 03.22

Çevrimdışı olduğunda uyuyacağını anladım. Bir kaç dakika sonra ona baktığımda kafasını anneme çevirmiş gözlerini uykuya bırakmıştı. Annemi seviyor muydu? Ona gerçekten aşık mıydı? Selim haklıydı uyumam gerekiyordu. Yarın yoğun bir gün olacaktı. Gözlerimi kapattım..

Herkes sırayla otobüsten iniyordu. Anne baktım. Selim'le  yoğun bir konuşmanın içerisindeydi ve ikisi de mutlu gözüküyorlardı. 

''İnelim mi güzelim?''

Yanımdan gelen sesle irkilerek oraya döndüm. Gülümsemeye çalıştım. 

''İnelim.'' Dedim. 

Kerim'in koluna girerek otobüsten indim. Yürümeye başladık. Biz ilerlerken arkamızdan annemin sesi geldi. 

''Dilara,Kerimciğim akşama ateş yakıp şarkılar söylenecekmiş siz de gelin geç kalmayın.'' Dedi. 

Anneme dönerek kafamı salladım. Bir çeşit tamam demiştim. Ne olursa olsun buraya eğlenmeye Kerim'le vakit geçirmeye gelmiştim. Öyle de yapacaktım. Buna ne Selim ne de annem engel olabilirdi. Akşama kadar Kerim'le vakit geçirmeyi planlıyordum. 

Elimi Kerim'in beline atmış ateşin etrafında oturan kalabalığa doğru adımlıyordum. Herkes oradaydı tüm tanıdıklarım. 

''Ooo gençler de geliyor.''

Ali Amcanın söylediğiyle gülümseyerek ilerlemeye devam ettik. Gözüm annemi ve  Selim'i bulduğunda Selim'in koluma baktığını gördüm. Onun da eli annemin belindeydi...  Bunu umursamayarak Kerim'le onların karşısına oturdum. 

Şarkılar söylenirken elimdeki içkiyi yudumluyordum. Kahkahalar atılıyor,öpüşülüyor,tatlı tatlı flörtleşiliyordu. Şu anda her şey oluyordu. Annem çoktan uyumak için odasına gitmişti. Sarhoş olduğu için çok fazla dayanamamıştı. Selim Ali amcanın yanında arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. Kerim'in omuzundan kalkarak ona baktım. Gözleri sarhoşluğun etkisiyle kısılıyordu. 

''Ben biraz daha içeceğim.'' Dedim. 

Boş bardağımı göstererek kalktığımda Kerim kafasıyla onayladı. Çok sarhoştu. İçki almak için içkilerin olduğu yere ilerledim. İçkimi dökerek kalabalığa tekrardan baktım. Kerim'e baktım. Şu anda oraya dönmek istemiyordum. Sabah Kerim'le oturduğum nehir kıyısına gitmek istiyordum. Sarhoştum ve elimdeki dolu bardaktan sonra bilinçim tamamen kapanacaktı ama bu açıkçası pek umrumda değildi. Nehir kıyısına ilerledim.  Oturdum ve olanları düşündüm. Doğduğumdan beri yaptığım hataları,başıma gelen şeyleri,en büyük pişmanlığımı,en büyük üzüntümü,en büyük çaresizliğimi ve babamı.. En büyük ve en kötüsü babamdı ona ve bize olanlardı. İçkimi yudumlarken yanaklarımdan yaşlar süzülüyordu. 

''Neden baba?'' Dedim.

Sesim kısılıyordu,sesim acıdan çıkmıyordu. 

''Bunu neden yaşadık?'' Dedim. 

Göz yaşlarım deli gibi akarken arkamdan gelen ayak sesini duydum. Oturduğum yerden kalkmayarak arkama baktığımda Selim'i gördüm. 

''S-Selim.'' Dedim. 

Selim hafifçe gülümsemeye çalıştı. Üstündeki montu çıkarıp omuzlarımı serdi ve yanıma oturdu. 

''Üşümüşsündür.'' Dedi. 

Bunca şeye rağmen,bunca şeyden sonra beni mi düşünüyordu? Hala mı...

''Bunu nasıl yapıyorsun?'' Dedim. 

Sesim hala çok kötü çıkıyordu. Ağladığımı anlamıştı bu yüzden şu anda bana bir melek gibi davranıyordu. 

''Neyi?'' Dedi. 

Anlamamıştı,belki de anlamak istememişti. Kafamı omuzuna yasladım. 

''Selim hiçbir şeyin böyle olmasını istemedim.'' Dedim. 

Sarhoşluğun etkisiyle gözlerim kapanırken saçlarımı okşadığını hissettim. 

''Biliyorum. Ben de istemedim. Özür dilerim.'' Dedi. 

Selim'i çok özlemiştim. Ona ihtiyaçım vardı ben ona aittim. Ama Kerim... Annem... Bunu yapmaya hakkım var mıydı? Kafamı aniden omuzundan çektim. 

''Biliyorsun değil mi? Bir daha asla seninle olmayacağım. Hiçbir şeyin böyle olmasını istemedim çünkü seni hiç tanımış olmayı istemedim. Hayatıma nereden girdin nasıl girdin bilmiyorum ama seni istemiyorum. Annemi seviyorsan onunla ol tamam ama benden uzak dur çünkü ben Kerim'i seviyorum. Kerim'e aittim. Hep öyle olacağım.'' Dedim. 

Elimdeki bardağı sertçe çimene bıraktım. Omuzumdaki ceketi yere attım ve oradan ayrıldım. Söylediklerimin hiçbiri gerçek değildi. Ama söylemiştim çünkü doğrusu buydu Kerim beni seviyordu annem ise Selim'i onların mutluluğu için bizi bitirmiştim. Ortadaki yanlışı bitirip doğruyu seçmiştim. Evet çok pişman olacaktım ama laflarımın arkasındaydım. Hep arkasında olacaktım. 

Selim&Dilara'cıların gözleri yaşlı...

Kerim&Dilara'cılar mutlu mutlu ekrana sırıtıyor...

Peki ya Selim&Derya'cılar var mı aramızda? 

Dilara'nın hayatındaki en büyüğü ve en kötüsü neden babası? 

Daddy ' YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin