3.8

6.5K 179 86
                                    




*Neden artık hiç yorum yapmıyorsunuz? :( 


Dilara'dan...

''Anne?''

Annemi karşımda görmeyi beklemiyordum. Annem şok olmuşçasına bir bana bir Selim'e bakıyordu. Sonunda konuşmaya başladı.

''Se-Senin bu-burada ne iş-işin var?''

Selim'e büyük bir nefretle bakarak konuştuğunda yavaşça yutkundum. Selim'i üzecekti... Annemin bunu yapmasına izin veremezdim. Selim'i kimse üzemezdi. Tam konuşacaktım ki Selim benden önce davrandı.

''Ben kızınızı hala çok seviyorum.'' Dedi.

Selim'in bunu söylemesini beklemiyordum. Aniden söylediği için annem kadar ben de şok geçirmiştim. Annemin yüzündeki nefret git gide büyüyordu.

''Anne gel içeriye düzgünce konuşalım.''

Annemi eve davet ettiğimde bakışları bana döndü. Selim kapının önünden çekildiğinde annem salona doğru ilerledi. Selim bana dönerek yanaklarım okşadı. Gözlerime o kadar yumuşak bakıyordu ki...

''Annen birazdan ne söylerse söylesin,ne yaparsa yapsın sen sadece seni çok sevdiğimi ve senin için her zaman savaşacağımı bilmeni istiyorum. Ben seni bir daha kaybetmeyeceğim. Ben bizi bir kez daha mahvetmeyeceğim.''

Selim'in söyledikleriyle kollarımı beline sararak kafamı göğsüne koydum. Saçlarımı öptükten kısa bir süre sonra ayrılarak ilk o arkasından ben salona girdik. Annem ayakta durmuş bizi bekliyordu. İlk bana iğrenircesine sonra Selim'e nefretle baktı.


*

Asya'dan...

Bizim çocuklarla konuşurken telefonuma yeni bir mesaj geldi. Gönderen kişinin ismini okuduğumda gözlerimi sımsıkı kapattım. Salih'tendi...

Salih(Kahramanım): Baban eve geldi mi? Bu saatte yalnız kalmanı istemiyorum. Sen yalnız başına kalmaktan hoşlanmazsın. Bu arada sargını yeniledin mi?

Salih'in sorusuyla iç çektim. Beni aramış ve sabaha doğru geleceğini söylemişti. Ben tek başıma kalmaktan korkardım. Hem uyuyamazdım, hem de tedirgin olurdum. Yarın sabah çok erkenden dersim vardı ve ben büyük ihtimalle zombi gibi olacaktım. Ona mesaj yazmaya karar verdim.

Asya(Kızılsaçlıkraliçe): Babam sabaha doğru gelecekmiş. Ama önemli değil. Bu arada sargımı değiştirdim. Başka bir şey yoksa beni meşgul etmezsen sevinirim.

Mesajı yollamamla yeniden iç çektim. Uyuyamayacaktım. Korkuyordum... Ona bunu söylememiştim çünkü söylesem buraya geleceğini biliyordum. Gelmesini istemiyordum.

Salih(Kahramanım): Geliyorum. On beş dakikaya oradayım.

Salih'in mesajını okumamla ağızım açıldı. Geliyordu...

Dilara'dan...
Selim'in arkasından salona girdiğimde annemin nefret dolu bakışları bizi bulmuştu. Bu beni hiç üzmeze de Selim üzülür diye korkuyordum. Annem konuşmaya başladı.

"Senin kızımın evinde ne işin var?"

Selim'e bakarak konuştuğunda Selim hafifçe tebessüm etti. Bizi yıllar önce ayıranlardan bir tanesi annemdi...

"Kapıda da söylediğim gibi ben kızınızı çok seviyorum."

Selim'in konuşmasıyla annemin gözleri beni buldu. Bana iğrenircesine bakıyordu. Ardından Selim'e döndü.

"Sen benim kızımın babası yaşındasın onu sevemezsin. Biz seninle bu konuşmayı daha öncede yap-"

Dayanamayarak annemin lafını kestim.

"Anne ne düşüncelerin beni ilgilendiriyor ne de sen beni ilgilendiriyorsun. Sen bana bir gün bile içtenlikle annelik yapmadın. Sen benden hep nefret ettin. Sen bir zamanlar Selim'i bile benden kat ve kat daha çok sevdin. Şimdi bana gelmiş annelik taslayamazsın. Benim kimle olacağıma da karar veremezsin. Senin karşında artık o küçük kız çocuğu yok." Dedim.

Laflarımdan sonra annemin yüzündeki iğrenme bakışı daha çok büyüdü bunu umursamamaya çalıştım. Selim gelerek elimi tuttu ve konuşmaya başladı.

"Biz birbirimizi çok seviyoruz. İlişkimize saygı gösterirseniz mutlu oluruz. Göstermezseniz de sıkıntı yok. Biz birbirimize bir söz verdik. Bu eller bir daha hiç ayrılmayacak dedik bu sözümü tutacağız." Dedi.

Selim'in söylediklerinin ardından onun omuzlarına atlayıp kokusunu doya doya içime çekmek istedim. Ama karşımdaki annem yüzünden bunu yapamadım. Annem konuşmaya başladı.

"Ben bu ilişkiye izin vermeyeceğim. Sen ne midesiniz bir herifsin yıllar önce kızımla beni aynı anda idare ett-"

Selim'in yüzünün kasıldığını ve sinirlendiğini gördüğümde annemin lafını kestim.

"Anne çok ileriye gidiyorsun. Yapma." Dedim.

Ama annem beni duymamazlıktan gelerek konuşmaya devam etti.

"Sabahları benimle,akşamları kızımla iliş-"

Selim bir anda annemin lafını keserek bağırmaya başladı.

"Sen benim karşımda geçmiş böyle konuşamazsın. Ben her zaman senin kızına aşıktım. Senin kızını sevdim hem de çok sevdim. Sen ilk gördüğün andan beri beni elde etmeye çalışan benim için sıradan bir kadınsın  ve sen kızına deliler gibi aşık olduğumu bilmene rağmen bizi ayıran, kızını mahveden bir kadınsın bu yüzden senin bu ilişkiye karışmaya hakkın yok.''

Selim'in sözleri ağır olsa da çok doğruydu. Annemin sinirden elleri titrediğinde iç çektim. Selim'in de elleri titriyordu onun titreyen ellerini tutarak usulca okşadım. Gözleri gözlerimle buluştuğunda hafifçe gülümsedim. Annem bu halimize dayanamadan konuşmaya başladı. 

''Sizden iğreniyorum. Benim artık senin gibi bir kızım yok.''

Annem yanımızdan geçip gittiğinde hafifçe kafamı salladım. Onun için hiçbir zaman değerli olmamıştım. Beni bir çöp gibi görüyordu. Beni bu hayatta en çok Selim sevmişti. Ben bu adamı bir daha kaybetmeyecektim. Bu elleri bir daha ayırmayacaktım. Annem sertçe kapıyı çekerek evden çıktığında Selim bana döndü. Ellerini yanaklarıma koyarak narince okşadı. 

''Ben buradayım,yanındayım.'' Dedi.

*Hikayeye yaklaşık 4-5 bölüm sonra final vereceğim. Bu hikayem şu ana kadar yazdığım tüm hikayelerimin arasında benim için 1.sırayı aldı ama artık hem aklıma fikir gelmiyor hem de başka hikayeler yazmak istiyorum. Beni anlayışla karşılarsanız çok sevinirim. 

Daddy ' YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin