4.1

6K 180 49
                                    

Dilara'dan...

Üstüme beyaz bir tişört geçirerek küçük adımlarla Selim'in yanına salona ilerlemeye başladım. Salonda olduğunu umut ederek salona girdiğimde koltukta oturmuş maç izlediğini gördüm. Kapının önünde biraz onu izledim. Bir süre sonra kafasını bana döndürdüğünde beni fark etti. 

''Güzelim uyanmışsın.'' 

Ona kafamı salladığımda oturduğu yerden kollarını ona sarılmam için açtığında adımlara ona doğru atarak kollarının arasına girerek yanına oturdum. Kafam göğsündeyken gözlerimi kapattım. Benim huzurum bu adamdı...

''Benin küçük kızım acıktı mı?'' Dedi.

 Karnımdaki çocuğumuzdan bahsettiğini bildiğim için gülümsedim. Bu haberi aldığı andan beri çocuğumuza o kadar ilgiliydi ki, eğer eski karısına ve Asya'ya zamanında böyle ilgili davranmışsa gerçekten çok şanslılardı...

''Acıktığını sanmıyorum ne de olsa daha susam kadar bir şey.'' 

Gülümseyerek söylediğim şeyle kafasını sallamıştır. 

''Sen anlamamışsındır benim kızım acıkmıştır. Gidip güzel bir yemek yapayım.''

Selim ayağa kalktığında hızlıca onu elinden tutarak koltuğa geri oturdum ve kafamı yeniden göğsüne koydum. 

''Selim, çocuğumuzda ben de şu anda senin kucağına yatmak istiyoruz. Hem daha cinsiyetti beli değil. Belki erkek olacak.'' Dedim.

Selim kollarını bana sardığında cıkladığını duydum. 

''Benim aynı annesinin gözlerine benzeyen boncuk boncuk gözleri olan bir kızım olacak.'' Dedi. 

Selim'in bu söylediğiyle yüzümde kocaman bir gülümseme oluştuğunda kollarımı bedenine sardım. 

''Seni çok seviyorum.'' Dedim. 

Selim saçlarımı öpmeye başladığında gözlerimi kapattım. Çok güzel seviyordu... 

''Aaa az kalsın unutuyordum.'' 

Selim'in söylediğiyle kafamı kaldırarak gözlerine baktım. Neyi unutuyordu? 

''Noldu, neyi unutuyordun?'' 

Selim elini cebine attığında onu izledim. Cebinden iki kart çıkartarak gülümsedi ve bana iki kart gösterdi. 

''Yolculuğa çıkıyoruz.'' Dedi.

Şaşırarak ona baktım. Ne yolculuğu? 

''Nasıl yani? Nereye gidiyoruz.'' Dedim.

Elinden biletleri alarak bakmaya çalıştığımda izin vermedi. 

''Selim çocukluk yapma nereye gidiyoruz?'' 

Selim söylemeyeceğini belirttiğinde dudağımda küçük bir öpücük bıraktı. 

''Bari kaç günlüğüne gidiyoruz onu söyle de ona göre valiz hazırlayayım.'' Dedim.

Bu söylediğimle Selim'in yüzünde bir gülümseme oluştu. 

''İki günlük kısa bir gezi olacak.'' Dedi. 

O zaman valiz hazırlamam gerek yoktu. Bir sırt çantası yeterdi. 

''Ne zaman gidiyoruz?''

Selim'e sorarcasına baktığımda gülümsedi. 

''Üç saat sonra uçağımız var.'' Dedi. 

Şok olmuşçasına ona baktım. Şaka yapıyor olmalıydı? 

Daddy ' YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin