Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda Selim'i yanımda görememiştim."Selim?" Dedim.
Dün akşamın verdiği yorgunluk ve mutluluktan yataktan kalmak istemiyordum.
"Buradayım güzelim." Dedi.
Kafamı hafifçe sesin geldiği yöne çevirdiğimde elindeki tepsiyle bana yaklaşan sevgilimi gördüm.
"Hm... Midem yemeğinize tapıyor." Dedim.
Ben gülümseyerek konuştuğumda tepsiyi dizlerime koyarak dudağımdan uzunça öptü.
"Ben de sana tapıyorum." Dedi.
Elimi boynuna atarak boynunu hafifçe öptüm ve kokusunu içime çektim.
"Sen yedin mi?" Dedim.
Kafasını 'evet' anlamında salladığında gülümseyerek yanımı işaret ettim. İşaret ettiğim yere oturarak beni izlemeye başladı.
"Karnınızı doyuralım." Dedi.
Omletimi bıçakla kestikten sonra çatalı taktı ve ağızıma götürdü.
*
Selim arabayı sürerken güzel parmaklarıyla pahalı arabasının direksiyonunda ritim tutuyordu. Ritim tanıdık bir şarkının melodisi gibi geliyordu. Gözlerimi kapatarak kafamı koltuğa yasladığım sırada canımın dondurma çektiğini farkettim.
"Selim." Dedim.
Gözlerimi açarak sevdiğim adama baktığımda kafasını yavaşça bana döndürdü.
"Hm?" Dedi.
Ondan bir çocuk gibi dondurma isteyecektim,dondurmaya ihtiyaçım vardı. Dondurma istiyordum! Hem de karemeli.
"Dondurma." Dedim.
Söylediğim kelimeden sonra yüzünde gülümseme gördüm. Ne ama,dondurma istiyordum.
"Bildiğim bir yer var orada yiyelim." Dedi.
Kafamı onaylar anlamda salladıktan sonra tekrardan gözlerimi kapadım. Camın aralık kısmından gelen rüzgar ve rüzgarın getirdiği kokuyla adeta mayışıyor,uykum geliyordu.
*
Selim dondurmaları sipariş ederken kendine ne söyleyeceğini merak etmiştim.
"Bir karameli alalım." Dedi.
Hızlıca lafa atladım.
"Üç top!" Dedim.
Selim bu halime gülerken karşımızda benim yaşlarımda çalışan çocukta gülümsemişti.
"Sen ne istersin abi?" Dedi.
Selim biraz düşündükten sonra konuşmaya başladı.
"Ben iki top çikolata alayım." Dedi.
Yüzümü buruşturdum çikolata mı? Çikolatalı dondurma seven var mıydı yahu?
Dondurmaları yapan çocuk dondurmayı bana uzattığında gülümseyerek elinden aldım.
"Teşekkür ederim." Dedim.
Bana göz kırptığında Selim'in durumu farkedip farketmediğini görmek için ona döndüm. Cüzdanını çıkarmakla meşguldü,rahatlamıştım.
Parayı çocuğa verdikten sonra dondurmasını aldı ve ilerlemeye başladık. Güzel bir yere oturarak dondurmalarımızı yemeye başladık. Selim çikolatayı dondurmayı yedikçe yüzümü buruşturuyordum.
"Gerçekten onu seviyor musun?" Dedim.
Karameli dondurmamı yalayarak konuştuğumda gözlerime bakarak hafif kaşlarını çattı.
"Dondurmayı mı?" Dedi.
Elimde tuttuğum peçeteyle ağızımın kenarındaki dondurmayı sildim.
"Çikolatalı dondurmayı?" Dedim.
Kaşları yumuşamıştı kafasını salladı.
"Evet." Dedi.
Iyh!
"Hm..." Dedim.
Benim bu çocuksu halime gülümseyerek elimi tuttuğunda ona gülümsedim.
Dondurmalarımız bitmiş,sohbet ediyorduk. Selim'in her kelimesinde,her mimiğinde ona biraz daha aşık oluyordum. Ne kadar şanslı olduğumu düşündüm,Selim bana ben Selim'e aittim. Bu öyle güzeldi ki... Biz kahkahalar eşliğinde güzel bir konudan bahsederken yanımızdan bir ses duyduk.
"Merhaba." Dedi
Kafamı yan tarafa döndürdüğümde daha demin dondurmaları veren çocukla karşılaşmıştım. Önlüğünü çıkarmıştı demek mesai saati bitmişti. Selim'e bakıyor ama bana ara ara kısa bakışlar atıyordu.
"Merhaba."
Selim konuştuğunda çocuğa bakmaya devam ettim. Bir şey mi olmuştu?
"Şey... İzin verirseniz kızınızla tanışmak istiyorum." Dedi.
Aman tanrım! Selim'e baktığımda kahkaha atmamak için kendimi zor tuttuyordum. Selim'i babam sanmıştı ve benimle tanışmak istediği için ondan izin almıştı. Gülmemem gerekiyor,gülmemem gerekiyor. Selim ciddi ve sert suratıyla çocuğa bakmaya başladığında dudağımı ısırdım ve gülmemeye çalıştım.
"Ulan it..." Dedi.
Selim'in sesindeki kızgınlığı duymamla çocuğa baktım. Hafif ürkmüş gözüküyordu.
"Sen burada her gördüğün kıza asılıyor musun?" Dedi.
Çocuk hızlıca kafasını iki yana salladı. Selim bu durumdan fazlasıyla rahatsız olmuştu.
"Dön işinin başına beni deli etme." Dedi.
Çocuğun gözleri beni buldu. Dudağımı üzgünce kıvırdığımda ellerini cebine sokarak uzaklaştı. Bakışlarımı Selim'e geri döndürdüğümde sakinleşmeye çalışıyordu.
"İzin verirseniz kızınızla tanışmak istiyorum." Dedim
Çocuğu taklit ederek konuştum. Amaçım Selim'i delirtmekti ve başarılı olmuştum. Selim bana baktığında koşarak arabaya ilerledim peşimden geliyordu. Arabanın kapısına geldiğimde arabayı açmasını bekledim ama o açmayarak yanıma geldi ve sonra önüme geçerek beni arabayla kendi arasına sıkıştırdı. Ona böyle yakın olmak beni delirtiyor,vücudlarımızın buluşmasını istiyordum.
"Dua et..." Dedi ve dudağını hafifçe yalayarak sağ eliyle saçımın bir tutamını hafifçe okşadı. "Dışarıdayız." Dedi.
Bedenini geri çekerek arabada kendi yerine ilerlediğinde derin bir nefes alarak kalbimi tuttum. Bu adam beni öldürüyordu. Kapıyı açarak yerime oturdum.
Selim'le radyodaki "Shallow" parçasını mırıldanıyorduk. Ara sıra sağ elimi eline kenetleyerek küçük öpücükler bırakıyordu. Arabayı sitenin biraz uzağında durdurduğunda omuz silkerek offladım bana döndü.
"Ne oldu?" Dedi.
"Annemin yanına gitmek istemiyorum." Dedim.
Selim'le peri masalı bir kaç günün ertesinde annemi görecek olmak beni bunaltıyordu.
"Üzülme sık dişini bir kaç hafta sonra seni kaçıracağım." Dedi.
Ona gülümseyerek sakallarını öptüm ve beraber arabadan indik.
"Selim!"
İleriden gelen bağırma sesiyle oraya baktım. Gözlerim Ali amcayla buluştuğunda yutkundum. (Hatırlatma: Ali Selim'in abisidir. Dilara'nın da bu sitede en sevdiği insandır)
Selim'le ellerimize bakarak hızlıca ellerimizi ayırdığımda Selim'in abisine baktığını gördüm.
"A-Abi?" Dedi.
Ali amca bize neredeyse iğrenircesine bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy ' Yabancı
Short Story"Yasaksın bana ve ben yasak olan her şeyi isterim." B.T: 21.06.2019 •Düzenleniyor {23.03.2021}