Sinirle elimdeki kalemi masaya bırakarak kitabı kapattım. Sözel öğrencisiydim matematikten kaçmak için bu alanı seçmiştim. Yine de bu lanet ders peşimi bırakmıyordu. Kitabı yeniden açıyorken aşağıdan gelen tanıdık sesle oraya odaklandım. Bu Selim'in sesiydi. Bizim evde miydi? Ayna da üstüme baktığımda düzgün olduğunu gördüm. Merdivenleri adımlayarak indim. Terasa çıktığımda Selim ve annemin karşılıklı oturarak kahkaha attıklarını gördüm. Bu manzara bir süre yutkunmamı engelledi. O sıra da annemin bakışları beni buldu. Selim'in sırtı bana dönük oturuyordu.
''Dilara gelip Selim Bey'e hoş geldin desene kızım.''
Annem yapmacık bir şekilde konuştuğunda Selim ani bir hareketle yüzündeki gülümsemeyle gözlerime baktı. Yapmacık bir şekilde yanlarına Selim'e elimi uzattım.
''Hoş geldin Selim Amca.'' Dedim.
Amca kelimesini tiksinerek söylemiştim. Bunu sırf onu delirtmek için yapmıştım. Yüzündeki gülümseme giderken elimi sertçe sıktı. Canımın acıdığını belli etmedim aksine yüzüme gülümseme yerleştirdim ve yanlarına oturdum. Telefonumu çıkararak oynamaya başladım. Bir elimle telefonla oynarken diğer elimle de boynumdaki kolyeyle oynuyordum.
Kulağıma gelen kahkahalarıyla telefonumu kapatıp masaya koydum. Selim o sırada gözlerime baktı. Göz devirerek telefonu elime alacaktım ki sesini duydum.
''Acaba lavabo nerede?'' Dedi.
Tuvalete gitmeye ihtiyacı yoktu bunu biliyordum. Annem bana baktı.
''Dilara kalk yerini göster.'' Dedi.
Of anne of! İstemeyerek olsa da yerimden kalkarak Selim'e ileriyi işaret ettim. Beraber evin içine girdik. Merdivenleri çıktığımızda lavaboyu gösterdim. Tam arkamı dönüp gidecektim ki sesi beni durdurdu.
''Biraz konuşabilir miyiz?'' Dedi.
Kafamı 'hayır' anlamında salladım. Onunla konuşmak istemiyordum.
''Seninle konuşacak bir şeyim yok.'' Dedim.
Arkamı dönüp gidecekken bu sefer kolumu sertçe tuttu. Beni tuvalete çekti ve kapıyı kilitleyerek beni kapıyla arasına aldı.
''Selim ne yapıyorsun! Annem aşağıda kendine gel.'' Dedim.
Ama benim umrumdaydı aşağıdaki annemdi. Üstelik Selim'den hoşlanıyordu.. Bizi böyle görecek olursa o zaman hiç iyi olmazdı.
''Selim lütfen..'' Dedim.
Selim'e neredeyse yalvaracak bakışlar attığımda boynumdaki kolyeme baktı. Yavaşça parmaklarını boynumda gezdirdi,gezdirdi,gezdirdi ve kolyemi tuttu.
''Sana Kerim mi aldı bunu?'' Dedi.
Evet Kerim'in hediyesiydi bunu nasıl farketmişti bilmiyorum ama dokunduğu her yer yanıyordu.
''Selim lütfen... Gitmek istiyorum.'' Dedim.
Selim'in sinirli bakışları sesimin kırgın çıkmasıyla bir anda silinmişti. Yavaşça üzerimden çekildi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selim geçmem için yer açtığında suyu açtım ve yüzümü yıkadım. O sırada lavabodan çıkmıştı. Onun peşinden gitmeyecektim. Odama gitmek istiyordum. O bana zarar veriyordu artık onu hayatımda istemiyordum.
*
Yarım saat geçtikten sonra kapım çaldı. Annem içeriye girdiğinde bana bir süre baktı.
''Kerim geldi seni bekliyor.'' Dedi.
Kerim mi gelmişti? Bu gerçekten güzel bir haberdi. Kafam dağılması gerekiyordu ve bunu sadece Kerim başarabiliyordu. Ellerimi çırparak yataktan çıktım.
*
Yazar'dan..
Kerim elleri deri ceketinin cebinde kapıda Dilara'yı bekliyordu. Selim oturduğu yerden kalkarak Kerim'in karşısına geçti.
''Delikanlı seni bir daha uyarmayacağım. Seni Dilara'nın etrafında görmek istemiyorum.'' Dedi.
Kerim Selim'in sesiyle güneş gözlüklerini çıkararak ona döndü.
''Babalık sen yaşıyor musun ya? Dilara'nın hayatında o kadar yoksun ki senin varlığını bile unutmuşsuz.'' Dedi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selim Kerim'in cümlesinden sonra çene kemiğini sıktı. Bu çocuktan nefret ediyordu. Dilara'yı onun yanında görmekten hoşlanmıyordu.
''Bana bak ukala Dilara'dan uzak duracaksın. Kız senden hoşlanmıyor.'' Dedi.
Kerim uzunca kahkaha attı.
''Dilara'nın kimden hoşlanmadığı belli babalık. Şimdi buraya gelecek ve biz gideceğiz. Sen de artık ağlar mısın yoksa yaşlılığına kalan son saatlerini mi sayarsın bilmem.'' Dedi.
Selim iyice sinirlendiğini farketti. Kerim'in ceketinin yakalarına yapışacağı sırada kapı açıldı ve içeriden Dilara'yla annesi çıktı.
Dilara'dan
Annem kapıyı açtığı sırada Kerim ve Selim'i karşı karşıya gördüm. Bu beni oldukça rahatsız etmişti. Selim arkasını döndüğünde ilk anneme ardından hemen bana baktı. Ona kısaca bakış attıktan sonra Kerim'e baktım. Bana gülümseyerek baktığında benim de yüzümü güldürdü. Annem'in yanından geçtim. Selim'in yanından geçtim ve Kerim'in yanına geldim.
''Hoş geldin.'' Dedim.
Kerim'le birbirimize kısaca sarıldığımızda koluna girerek anneme baktım.
''Anne akşam gelirim.'' Dedim.
Annem kafasını salladığında bu sefer Selim'e baktım.
''Aaa Selim Amca bize iyi eğlenceler demeyecek misin?'' Dedim.
Onu delirttiğimi biliyordum. Bunu bilerek yapıyordum. Selim'in çene kemiğini sıktığını görebiliyordum.
''İyi eğlenceler küçük hanım.'' Dedi.
Ona göz devirerek Kerim'le beraber oradan ayrıldım.
Yazar'dan
Dilara'nın annesi Selim'e baktığında Selim sinirle duvardaki çıkıntıyı tutuyordu. Her şeyi dağıtmak istiyordu. Çok sinirliydi kendi elleriyle az önce Dilara'yı Kerim' teslim etmişti.
''Biz ne yapalım canım?''
Selim karşısındaki kadına baktı. İğrenircesine bakıyordu.
