5. Bölüm

9.7K 235 486
                                    

Bölüm ithafı; KaylaYazar
İyi okumalar.

18,23 Şilini= 1 TL.
1.822,64 Şilini= 100 TL.

5.832,44 Şilini= 320 TL.
------------
.

Karşımdaki kıza şaşkın şaşkın bakarken, yanına koştum ve eğildim.
Kızın kafasından tutarak başını kaldırdım. Eğer ben bunu yapmasaydım, kız kan yutacaktı...
Ne yapacağımı bilemez bir şekilde kıza bakarken kenarda duran peçeteliği görünce, peçeteliği elime aldım.

Bir kaç dal peçete çıkarırken kızın dudaklarından akan kanları yavaşça silmeye başladım.
Evet, tiksinmiştim.
Fakat kim olsa benim yaptığımı yapardı.
"B-ben...doktor çağırayım. Geliyorum, hemen!" Ayağa kalktım ve üstümü düzelttim.

Kız eliyle bileğimden tutarak durduğun da ona garip garip bakmaya başladım.
Bana belli etmemeye çalışıyordu fakat canı çok fazla yanıyordu. Bu durum beni üzerken, doktorun yanına depar atmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Efendim?" Önüme gelen bir kaç saç tutamını, kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"O-onlara bulaşma." Kısık kısık nefes alırken arada bir öksürüyordu.

Ne dediğini anlamıyordum...

Sağ elimle, sol bileğimi tutan elini yavaşça ittim.

"Doktor çağırmam gerekiyor, iyi değilsin. Geleceğim söz." Mırıldanırken, ona arkamı döndüm.

"Beni yanlız bırakma, gelecekler. Eğer ölmezsem onlar beni..." Yerimde durdum ve sağ elimi yumruk yaparken, cümlesini bitirmesini bekledim.

"Ö-öldürecek." Duyduğum kelimeyle birlikte, dişlerimi sıkarken derin bir nefes aldım.

Kapıya koşarken, kapıyı açarak odadan çıktım.
Ben gelene kadar Paul, o kıza bakabilirdi.
Artık bilgi alması umrumda bile değildi.
Kızın iyi olmasını istiyordum.

Kapıyı arkamdan kapatırken, etrafa hızla göz gezdirdim.

"Paul!" Sesim koridorda yankılanırken, eşyalarımızın olduğu yere giderek Paul'a baktım. Burada yoktu.

"Paul." Bir kez daha seslendiğim de gözlerim dolmaya başlamıştı.

Zamanla yarışıyordum ve aptal çocuk ortalarda görünmüyordu.
Paul'u aramayı bırakarak, bir doktor aramak için etrafa baktım.

Beyaz üniformalı, kısa boylu ve orta yaşlı bir adam gördüğüm de hızlı bir şekilde yanına gittim.
Adam beni gördüğün de hafifçe gülümsedi.
Fakat, surat ifademden dolayı gülümseyi bırakarak kaşlarını çattı.

"H-hasta..." Sesimin titremesi ile birlikte susarak hafifçe öksürdüm ve sesimin titremesini biraz olsun engelledim.

"Hastaya bir şey oldu. Acil benimle birlikte gelebilir misiniz? Lütfen..." Dediğim de adam elindeki dosyayı kenara koyarak kafasını salladı.

"Tabii küçük hanım, sakin olun lütfen ve beni hastanın odasına götürün."

Kız iyileşecekti. Derin bir nefes alırken, hafifçe tebessüm ettim.
Kızın odasına koşmaya başladım.
Arkamdan da doktor koşuyordu, büyük ihtimal.

Odanın kapısını açık gördüğüm de, Paul'un odaya girmiş olma ihtimalinden dolayı koşmayı kestim.

"Bak, geldim!" Duyması için sesli konuşmuştum. Gülümserken, odaya girdim.

LABARASKUVI (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin