GAZEL

8

Gazel yatağında yavaşça gerindi. Dün gece aklına gelince gözlerini geri kapattı. Pamuk ve Hicran arabasına kusmuş, otele çıkarken de ortalıkta deli gibi kahkaha atıp bağırmışlardı. Duşa zorla sokup ikisinin üzerini de soğuk suyla ıslattı. Kıyafetlerini değiştirip zorla da olsa uyuttu.
Yataktan kalkıp kızlara baktı. Hala uyuyorlardı. Göz devirip dolabına yöneldi. Üzerine mor bir spor takım giyip otelin spor salonuna indi. Hızlıca ısınmaya başladı. Daha sonra koşu bandına bindi. Normal bir tempoda koşmaya başladı. Yanındaki gölgeyi fark edip kafasını çevirdi. Erdem gülümseyerek Gazel'e baktı. O da koşu bandına bindi.
"Selam." dedi
"Selam." dedi Gazel. İçinden Erdem'in kısa kesmesi için dualar ediyordu.
"Nasılsın bakalım?"
"İyiyim... Sağol."
"Umarım bir gün benimde hatrımı sorarsın."
"Umarım." dedi Gazel.
Gazel koşu bandının ayarını daha da yükseltti. Bir şekilde kendini oyalaması gerekiyordu. Erdem gülerek.
"Neye kızdın sen? "
"Neyden bahsediyorsun Erdem? "
"Ayarı uçurdun gene."
"Hiçbir şey. "
"Eminim. "
Gazel cevap vermeden sporuna devam etti. Aleti durdurup başka bir alete binmek için gitti. Matarasındaki suyu tepesine dikti. O sırada gözü gülüşen ve bir tarafı işaret eden kızlara kaydı. Matarayı kapatıp o yöne baktı. Gülüşüp gösterdikleri kişi Demir'di. Gazel göz devirdi. Kızların önünden geçti.
"Allah'ım neden yani neden? " diye mırıldandı. Aletlerle biraz daha oyalanıp salondan dışarı çıktı. Odaya çıktığında kızlar hazırlanmış Gazel'e mahçup bir şekilde bakıyorlardı. Gazel kaşlarını çatarak.
"Bana sakın öyle bakmayın."
"Ama abla biz vallaha özür dileriz ya. " dedi Hicran.
Gazel Hicran'a döndü.
"Kısa sürede hala anlamadığım bir şekilde sarhoş oldunuz. Adamları döverken alkış tuttunuz. Sen Hicran saçma salak konuştun. Sizi zorla bindirdiğim arabada Pamuk deli gibi dışarı asılıp bağırdı. Ve daha önemlisi -gözlerini kıstı.- Arabama kustunuz! "
Pamuk saçlarını karıştırdı.
"Ama biz bilerek yapmadık ki. "
Gazel işaret parmağını dudağına götürdü.
"Şşş. Sus Pamuk. Zaten gidiyoruz."
Hicran heyecanla bakışlarını kaldırdı sonra vazgeçip aşağı indirdi. Gazel o bakışları çoktan fark etmişti.
"Söyle Hicran."
"Abla biz hiç gündüz gözüyle görmedik İstanbul'u"
"Eee..? "
"Senin çok sevdiğin bir yer yok mu? "
Gazel uzaklara baktı. Ufak bir tebessüm attı.
"Var." dedi sessizce.
"Neresi? " dedi Pamuk.
"Kız kulesi."
"Gitsek mi? "
Gazel kolundaki saate baktı. Daha yolculuk fazladan 4 saatleri vardı.
Masadan telefonu aldı ve numara tuşladı.
"Şener abi arabayı hazırlar mısın? "
......
Kız kulesine geldiklerinde kızlar heyecanla kuleye baktı. Gazel kızlara dönüp
"Kız kulesi hakkında bir sürü efsane vardır. Bilirsiniz zaten."
"Sen hangisini biliyorsun? " dedi Hicran.
"Birçoğunu."
"Aklına ilk geleni anlat."
Gazel gülümseyerek başını eğdi.
"Annemin en çok anlattığı efsane. Babama bakarak anlatırdı bu efsaneyi. "
"Tamam adı ne? "
"Hero ve Leandros. "
"Anlat hadi."

"Hero, Yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası olarak tanımlanan Afrodit'in rahibelerinden biridir ve Kız Kulesi'nde görev yapmaktadır. Rahibe olması nedeniyle aşka yasaklıdır ve erkeklerle ilişkisi yoktur.

Bir gün yıllardır kaldığı kuleden bir tören için karşıya geçer. Orada Leandros adında başka bir rahip ile karşılaşır ve ona ilk görüşte aşık olur. Rahip Leandros da aynı duygulara kapılır. Görüşebilmelerinin tek yolu, Leandros'un boğazın soğuk ve akıntılı sularını geceleri yüzerek aşmasıdır. Bir süre bu şekilde aşk yaşayan çiftin hikayesi, rüzgarlı bir gece Hero'nun sevgilisine yol göstermesi için yaktığı fenerin sönmesiyle son bulur. Karanlıkta yolunu kaybeden Leandros boğularak ölür. Efsaneye göre bu duruma gözleriyle şahit olan Rahibe Hero, yaşadığı acıya dayanamaz ve o da kendini boğazın sularına bırakarak hayatına bir son verir."
"Çok kötüymüş... " dedi Hicran. Pamuk da aynen kafasını salladı.
"Öyle." dedi genç kadın.
"E birşey diyeceğim bunun Efsun yengem ve Ali amcamla bağlantısı ne? "
"Babam her akşam üstü bir saat yol gidermiş annemle konuşmak için. Annemin aklına da sürekli bu gelir anlatırdı. "
"Oha çok güzel." dedi Hicran. Gazel kafasını salladı. Pamuk heyecanla Gazel'e baktı.
"Haydi fotoğraf çekelim."
Gazel telefonu Pamuk'a verdi. Kızlar bir kaç tane selfie çekti.
Önce Hicran sonra da Pamuk tek fotoğraf çekildiler. Sıra Gazel'e gelince gözlüğü çıkarıp kameraya düz bir şekilde baktı.
Pamuk göz devirdi.
"Şu kibirli bakışlarını kameradan çek bebeğim. "
"Ne? " dedi Gazel.
"Gazel gülümse."
"Gerek yok."
"Var."
"Yok dedim sana Pamuk! "
Pamuk omuzlarını düşürdü.
"Kırk yılın başında bir heves geldi. Of Gazel ya."
Masum bir şekilde bakmaya başladı.
"Gazel lütfeeen.. " dedi.
Gazel dik dik baktı.
"Seni temin ederim kimseyi bu bakışla etkileyemezsin."
Pamuk sustu.
G