9

3.4K 171 4
                                    

"Hadi uyan! " dedi Hicran. Gazel yatağında öylece uyuyor kalmamak için direniyordu.
"Ya ne var Hicran bırak beni." diye mırıldandı.
"Abla hadi kalk bak benim mi kınam var sanki ya kalksana Oya hanım duyarsa kızar hadi."
"Yaa tabii kızar."
Gazel yavaşça kalktı. Yatağında bir süre bekledi.
O sırada konağın içinde bir araba durdu. İçinden yaşlı bir kadın ve adam indi bir de yedi yaşlarında bir çocuk.
Yelda koşarak dışarı çıktı.
"Ay vallahi geldiler! " dedi.
"Annee! " diyerek Yelda'ya doğru koştu çocuk.
"Oğlum, Berat'ım. Hoşgeldin." dedi Yelda.
Daha sonra Yelda koşarak anne babasının elini öptü.
Berat, yedi yaşında bir çocuktu. Bal rengi gözleri sarı saçları vardı.
"Hoşgeldiniz anne baba." dedi.
Oya hanım aşağı indi onları selamlayıp içeri buyur ettiler.
Berat annesine baktı.
"Gazel mi evleniyor?"
"Berat!" diye kızdı Yelda. "Gazel hala diyeceksin."
"Yoo banane demem." dedi. Annesinin elinden kurtulup konağa koştu. Evin küçük ağasını gören herkes selam veriyordu. O ise sadece Gazel'i arıyordu.
Pamuk'u gören Berat koşarak üstüne atladı.
"Pamuk hala! " dedi sevinçle. Pamuk da aynı şekilde sevinçle sarıldı.
"Yakışıklım hoşgeldin. Nihal halanın düğüne neden gelmedin bakayım? "
"Bırakamadım dedemleri. " dedi.
"Dedenler mi burada ? Hadi gidelim yanına." dedi Pamuk. Berat kendini geri çekti.
"I-ıh olmaz. Gazel nerede?" dedi. Pamuk göz devirdi.
"Gazel halan odasında Berat." dedi.
Berat boş boş baktı. Koşarak yukarıya çıktı. Pamuk şaşkınlıkla konuştu.
"Ay aynı abim ya! " dedi ve dışarıya çıktı.
Gazel ayağa kalkmış üstünü giyinmişti.
"Kuaför falan eve gelsin gitmek istemiyorum." dedi Gazel Hicran'a.
Berat odanın kapısını sonuna kadar açtı. Çığlık ile kahkahası birbirine karıştı.
"Gazel! " dedi.
"Berat!  Hoşgeldin yakışıklı." dedi Gazel gülerek.
Gazel Berat'ı Hicran'a döndürdü.
"Hicran bu Berat. Mete ile Yelda yengemin oğlu." dedi.
"Hicran benim yakın arkadaşım Berat."
Berat büyük biri gibi davranmaya çalıştı. Boğazını temizledi. Minik elini Hicran'a uzattı.
"Memnun oldum Hicran abla."
Hicran güldü.
"Bende memnun oldum küçük ağam." dedi elini sıkarak. Berat genç kadına sarıldı.
"Gazel sen evleniyor musun?" dedi.
Gazel'in gülüşü düştü.
"Imm... Evet canım." dedi.
"Kiminle peki? "
Gazel cevap verecekken Mete'nin sesi duyuldu.
Berat, Gazel ve Hicran beraber Mete'nin yanına gittiler.
Berat babasına sarıldı.
"Baba Gazel kiminle evleniyor? " dedi.  Mete önce Gazel'e sonra Berat'a baktı.
"Demir vardı ya hani uzun olan. Onunla."
"Hayır evlenmesin ya! " dedi.
"Berat oğlum dur." dedi Mete. O sırada Oya hanım Gazel'i çağırdı. Artık hazırlanması gerekiyordu.
Gazel Mete'ye baktı. Sahte bir tebessüm ile odasına çıktı.
.......
Gazel, hazırlanmış bir şekilde kızlara bakıyordu. Hicran içten bir şekilde gülümsedi.
"Allahım çok güzel oldun." dedi.
Pamuk bir türlü gülemiyordu. Gazel ile göz göze gelince dayanamadı gülmeye başladı. Hem ağlıyor hem gülüyordu.
"Bugün beni mutlu etmen gerek Pamuk ağlatman değil." dedi.
"Elimde değil Gazel. Ama söz veriyorum yapmaya çalışacağım." dedi Pamuk.
Gazel Hicran hariç herkesin dışarı çıkmasını istedi.
Gazel Pamul'un akan göz yaşlarını sildi.
"Ağlama kardeşim." diye fısıldadı.
"Özür dilerim! " dedi Pamuk. Gazel'e sarılarak ağlamaya başladı.
Pamuk ne ellerini sardı ne de başka birşey yaptı. Bekledi sadece.
"Herkes kaderini yaşar Pamuk. Ya sen gidecektin ya da ben ya da..... Sadık."
Pamuk derin nefes aldı.
"Ellerimizi kollarımızı bağlayan bu töre. Gerçekten töre mi acaba?" dedi.
"Bilmem." dedi Gazel.
Oya hanım içeri girdi. Güzeller güzeli kızlara baktı. Kendi kendine iç çekti. Hepsine tek tek sarıldı.
Gazel'e sıra geldiğinde ellerini Gazel'in yüzüne koydu.
"Efsun'a verdiğim bir söz vardı. Seni bu evden telli duvaklı çıkaracaktım. Keşke daha iyi koşullarda yapsaydım bunu."
"Yapıyorsun zaten yenge. Allah senden razı olsun."
Oya hanım Gazel'in anlından öptü.
Hep beraber aşağı indiler.
Konağın avlusu süslenmiş kadınlar oynuyor eğleniyordu.
Gazel ona doğru gelen bir kadın gördü. Makbule hanım ile beraberdi. Hafif kaşlarını çattı.
"Sakın beni unuttuğunu söyleme bana."
"Sevda abla?"
"Ta kendisi güzelim." dedi ve sımsıkı sarıldı.
"Çok güzelsin Gazel." dedi Sevda.
"Teşekkürler." dedi Gazel.
Sevda buraya doğru gelen Nihal'i görünce el salladı. Nihal koşarak Sevda'ya sarıldı. Gazel fırsattan istifade kapı önüne gizlice çıktı.
Ellerini kollarına sürttü.
"Üşüdün herhalde." dedi kalın bir ses.
Gazel kafasını çevirdi. Berzan üstündeki ceketi çıkarmış elinde tutuyordu. Bir adım attı Gazel'e doğru ve ceketi uzattı.
"Gerek yok teşekkürler." dedi ve diğer tarafa baktı.
"Biliyor musun senin evleneceğine hiç inanmazdım. İnanamadım... "
"Niye? "
"Konduramadım da ondan."
Gazel cevap vermek yerine Berzan'ı inceledi. Göz altları şişmişti. Ara sıra dengede durmakta zorlanıyordu.
"İçtin mi sen? "
"Yoo." dedi ve dengesini kaybetti.
Gazel yere düşen genç adama uzandı. Onu doğrultmaya çalıştı. Berzan Gazel'in eline tuttundu ve ayağa kalktı.
"Teşekkür ederim güzel gözlü. Bana bu anı yaşattığın için."
"Ama ben birşey yapmadım tesadüfen karşılaştık."
"Eskiden tesadüflere inanmadığını söylerdin. Herşeyin kendi elimizde olduğunu. Ben burada düşecektim ama kaldırmak ya da içeri kaçmak senin tercihindi."
"Anladım."
"O gün belini tuttuğum için özür dilerim Gazel amacım seni sakinleştirmekti."
"Önemli değil."
"Tekrar hoşgeldin güzel gözlü." dedi. Ceketini aldı. Arkasını dönüp yavaşça ilerledi.
Gazel biraz daha bekleyip içeri geçti.
Onu bulan ilk Nihal oldu.
"Ya hu sen neredesin? "
"Hava almaya çıktım."
"Ay havan batsın Gazel yürü kına yakılacak şimdi."
.....
Erkekler de bir mekan tutmuş orada eğlence yapıyorlardı. Demir'in aklı fikri Gazel'de idi. Acaba nasıl olmuştu? Saçlarını açık mı bıraktı yoksa toplu mu? Giydiği kıyafet hangi renkti?  Bu böyle düşüncelere dalmışken ona doğru sinirli sinirli bakarak gelen Berat'ı gördü.
Kaşlarını kaldırdı ve onu izledi.
"Sen mi evleniyorsun Gazel'le?" dedi.
"Evet Berat Gazel ve ben evleniyoruz."
"Hayır olmaz. İzin vermem." dedi. O sırada yanlarına konuşarak gelen Mert ve Selçuk konuşmalara kulak misafiri oldu. Selçuk çocuğa gülerek.
"Berat ben seni Şirin'e alacaktım. Bak olmuyor böyle. "
Berat sinirle baktı.
"İstemem ben o çilliyi! "
Mert Berat'a kızacaktı ki Selçuk gülerek durdurdu.
"Peki tamam öyle olsun." dedi.
Mert ile Selçuk hem hasret gideriyor hem de konuşuyordu. Demir'in cebi titredi. Telefonunu cebinden çıkardı. Pamuk'tan bir mesaj gelmişti.

GAZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin