7

4K 174 3
                                    

"Eşyalarıma dokundun."dedi sinirle.
"Karı koca sayılırız biz bir sorun yok san-... "
Elini masaya sertçe vurdu.
"Kes sesini! " diye bağırdı genç kadın.
Demir'in bakışları ciddileşti sert bir şekilde başını Gazel'e çevirdi.
"Benim şirketim, benim hayatım, benim özelim. Sakın. Bir. Daha. Dokunma." dedi. Her kelimesini bastıra bastıra söyledi.
"Bana sakın emir verme Demirkan. Bu evliliği sen istedin. Sonuçlarına katlanacaksın."
Gazel ayağa kalkıp Demir'in önünde durdu.
"Rüyanda görürsün. -alyansı parmağından çıkardı. Demir'e doğru salladı.- Bu aptal yüzüğün bende hiçbir anlamı yok. Sakın sana değer veriyorum sanma. Senden tiksiniyorum. Bir an önce ya sen geber ya da ben." dedi .
Demir Gazel'in elini tuttu ve sıkmaya başladı.
"Oradan bakınca sana meraklı gibi mi duruyorum? Hiç değişmemişsin emin ol. O zamandan beri hiç ama hiç." dedi ve elini bıraktı devam etti.
"En son lisede ikinci sınıfta görmüştüm seni sonra hiç birbirimizi görmedik. Belki değişmişsindir diye düşünmüştüm. Ama hala aynı! 'Küçük dağları ben yarattım!'. 'En iyisi benim!' -Gazel'e iyice yaklaştı.- Oradan bakınca sana hayran gibi mi duruyorum. Bende senden nefret ediyorum."
"Sadık ile Fatma gitmeseydi. Sen o zaman görürdün." dedi Gazel.
Demir öfkeyle bağırdı.
"Sakın o itin adını ağzına alma! "
Gazel bütün öfkesini Demir'e doğrultmuş patlamaya hazır bomba gibiydi.
Gazel masasına oturdu. Demir üstünü düzeltip dışarı çıktı. Gazel sinirle masaya yumruğunu vurdu.
"Allah kahretsin! " diye bağırdı. Bu adamı başına bela ettiği için kendine küfürler savuruyordu.
Telefonu çalmaya başladı.
'Haşim Demirkan'
Gazel'in bütün siniri kaybolmuştu. Gülerek telefonu eline aldı. O sırada Figen elinde kahve ile odaya girdi. Gazel telefonu açıp hoparlöre aldı.
"Alo? "
Figen'e eliyle 'kapıyı kapat' diye işaret yaptı.
"Ne yaptın sen! "
"Ne oldu Haşim ağa?" dedi Gazel gülerek.
"Bittin sen. Yoksun artık benim için."
"Ben senin için hiçbir zaman var olmadım."
"Ben senin elinden hiçbir dosya imzalamadım. O dosyaların hepsi sahte."
Gazel sesli bir kahkaha attı.
"Çok dönek çalışanlar tutmuşsun Haşim ağa! Az dikkatli ol. Üç kuruşa patronlarını satıyorlar. " dedi.
"O şirketi çok ayakta tutamayacaksın göreceksin sen gününü."
Gazel bir kahkaha daha attı. Telefonu Haşim ağanın yüzüne kapattı. Ayağa kalktı Figen'in elinden kahveyi aldı. Gülerek cama yaklaştı. Figen usulca izledi genç kadını. Gazel her açıdan mükemmel bir kadındı. Bunu kimse asla inkar edemezdi.
"Sizi gerçekten gülerken ne zaman görebileceğim patron?"
Gazel dışarıyı izlerken gülüşü soldu. Ciddi bir ifadeyle cevap verdi.
"Bunun cevabını ben de bilmiyorum."
"Patron evlendiğin zaman hep Mardin'de mi kalacaksın."
"İstanbul'a uğrayacağım zamanlar da olacak."
"Patron o ortamları hiç bilmiyorsun. Kendini yakıyorsun fark ettin mi hiç? Saçma bir töre uğruna gençliğin, güzelliğin, herşeyin heba olacak. Yol yakınken vazgeçsen mi? " dedi.
Gazel kaşlarını çattı.
"Ya Sadık ile Fatma ölür ya da berdel olur. Berdeli de ya Pamuk ile ya da benle yapılacak. Pamuk daha küçük. Ona kıyamam gençliğini çürütemem."
"Kendi gençliğin? "
"Benim gençliğim kalmadı Figen."
"Şimdi tüm bu olanlara boyun mu eğiyorsun patron? "
Gazel kafasını Figen'e çevirip alaylı bir gülüş attı.
"Asla."
Figen de onunla birlikte güldü.
"Patron ben birşey öğrendim."
"Neymiş?" elindeki kahveyi masaya bıraktı.
"Sinem Aydın var ya... "
"O kasıntı zekasından şüphe ettiğim vasıfsız insan. Eee...? "
"İşte onun Demir beyle ilgisi var diyorlar."
"Eee?" dedi bıkkınlıkla göz devirdi.
"Eee si bu patron. Bilmek istersin diye düşündüm."
"Banane Figen."
Genç kadın masaya oturdu. Gözü dosyaya ilişti.
Acaba dosyalardan birine birşey olmuş muydu?
Dosyayı açıp inceledi. Herşey tamdı. Şüphesinden ödün vermeyen Gazel Figen'e döndü.
"Demir şuan nerede biliyor musun?"
"Kendi şirketlerinde herhalde."
"Orada yetkili biri var mı?"
"Selçuk Şahoğlu var."
Gazel gözlerini kocaman büyüttü. Eğer bu içeriği öğrenirse engel olabilir bir maraz çıkarabilirdi. Gazel hızlıca çantasını toplamaya başladı.
"Çabuk şoföre haber ver. Hazırlansın."
"Nereye patron?"
"Selçuk Şahoğlu'nun yanına."
.......
"Hoşgeldiniz Demir bey."
"Hoşbulduk abim içeride mi? "
"Evet efendim bir saniye lütfen."
Sekreter koşarak kapıyı çaldı. İçeriden 'Gir!' sesini duyunca içeri girdi.
"Efendim, Demir bey geldi. Sizinle görüşmek istiyor." dedi.
Selçuk Şahoğlu dosyalara bakarak
"Al içeri." dedi.
Demir hızla içeri girdi sekreter kapıyı kapattı.
"Sana birşey göstermem gerek." dedi Demir.
Selçuk elindeki dosyayı kapatıp kaşlarını çattı.
"Nedir? Göster bakalım."
Demir Gazel'in dosyasından çektiği fotoğrafları gösterdi.
Selçuk'un çatık kaşları hayretle havaya kalktı.
"Bunu nasıl yapabilir? Bunun için Haşim Demirkan'ın imzası gerekir."
"İmzası var abi."
"Emin misin Demir?"
"Evet abi. Ne yapmayı düşünüyorsun?"
"Mert Demirkan ile konuşabilirim. Bakalım."
O sırada dışarıdan sesler geliyordu. Sekreter'in sesi duyuldu.
"Ama efendim lütfen."
"Çekil dedim girmem gerek."
"Gazel hanım ama-... "
Gazel kapıyı hızlıca açtı içeri daldı.
Sekreter özürler dileyerek odadan çıktı.
Selçuk eliyle koltuğu işaret etti.
"Lütfen otur Gazel."
Demir Gazel'i izliyordu.
Gömleği kırışmıştı sanırım koşmaktandı. Gözlüğünü bile çıkarmamıştı. Gazel koltuğa ilerledi.
"Hoşgeldin birşey içer misin? "
Gazel boğazını temizledi ve gömleğini aşağıya çekti.
"Hayır teşekkürler istemiyorum."
"Pekala. Nasılsın? "
"İyiyim teşekkür ederim. Siz nasılsınız?"
"İyiyim. Kabalık etmezsem ziyaret sebebini sorabilir miyim?" dedi .
"Ben.. Imm... "
"Evet? " dedi.
"Immm... "
"Dosya olmasın? " dedi Demir .
Gazel bakışlarını Demir'e çevirdi.
"Herşeyi biliyor." dedi Demir.
Gazel gözlerini kapattı başını yere eğdi.
Bakalım şimdi ne yapacaktı?
"Gazel bu yaptığın şey riskli değil mi?" dedi Selçuk.
Gazel elini kaldırdı.
"Selçuk bey-.. "
"Abi."
"Anlamadım? "
"Selçuk abi diyebilirsin Gazel. Eskisi gibi." dedi. Son cümleyi bastırarak söylemişti.
Gazel kafasını sağladı.
"Hak etti... Abi. " dedi.
"Haksız ve yalan bir kazanç bu Gazel."
"Bana ahlak dersi vermeyin. Sadece aramızda kalsın." dedi imalı bir şekilde baktı. Selçuk onaylar şekilde kafasını salladı. Gazel memnuniyetle ayağa kalktı ve Selçuk ' a doğru yürüdü. Elini uzattı. Selçuk elini sıktı.
"Bu arada tebrik ederim.... Kardeşimle evleniyorsun." dedi
Gazel bakışlarını Demir'e çevirdi.
"Bunun normal bir evlilik olmadığını biliyorsun o halde abi? Sadık'ın hayatını kurtarmak için yaptım."
"Biliyorum tabiki de fıstık. Benden kaçar mı?" dedi gülerek.
Gazel ile Selçuk'un arasındaki eski bir diyalogtu bu. Gazel istemsiz tebessüm etti. Sonra duruşunu düzeltti.
"Gitmem gerek hoşçakalın." dedi ilerlemeye başladı. Çıkmadan önce arkasını döndü Selçuk'a baktı.
"Asistanını beğenmedim. Başka kişiler önerebilirim istersen?" dedi.
Selçuk gülerek "Farketmez." dedi. Gazel de gülümsedi ve odadan çıktı.
Demir abisine homurdandı.
"Bir tek bana mı huysuz?"
"Şöyle düzeltelim. Bazı kişilere karşı kalkanını indirmiş durumda."
"Tabii mesela sen."
"Beni seviyor. Lisedeyken de az yardımı dokunmadı."
"Nasıl yani? "
"Oğlum ben Sevda'yı nasıl tavladım sanıyorsun? "
"E anlatmazsın ki hiç."
"Pekala o halde dinle."
......
-8 SENE ÖNCE-

GAZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin