17

2.7K 160 28
                                    


***
Pamuk gülerek Hicran'a baktı. Evde odaları gezip kendince eğleniyorlardı. Bir odanın önüne gelince Pamuk duraksadı. Elini kapının üstüne koydu ve acı bir şekilde gülümsedi.
"Burası... Efsun yengem ve Ali amcamın odasıydı." dedi Pamuk. Hicran hüzünle odaya baktı.
"Biliyor musun? Efsun hanımın çok güzel olduğunu duymuştum. Ali beyimizin de çok ama çok yakışıklı olduğunu." dedi.
"Evet öyleydi. " dedi arkadan gelen bir ses. Ses Yelda'ya aitti.
"Efsun yengeyi hatırlıyorum. O kadar güzel bir yüzü vardı ki. İnsan ona bakınca rahatlardı. Konuşması, yürüyüşü, bakışları insanı cezbederdi. Aynı yerde yaşıyorduk Efsun ablayla evlerimiz karşılıklıydı. Ali abi onu görmeye gelince yanında Mert'i de getirirdi. Bizde o zamandan tanışırız."dedi. Yelda'nın gözünden iki yaş süzüldü.
"Öldüğünü...-zorla yutkunmaya çalıştı.- Öldüğünü duyunca kendimi kaybettim. Deliler gibi ağlıyordum. Herkes ağlıyordu. O güzel gözler sonsuza dek kapamayı değil de gülmeyi hak ediyordu." dedi kırık bir ses tonuyla.
Hicran merakına yenik düşüp sordu.
"Neden öldü?"
Yelda başını ağır bir şekilde kaldırarak genç kızın gözlerine baktı.
"Kendini tepeden aşağı attı." dedi.
Hicran gözlerini büyütmüş sadece bakıyordu.
"A-ama neden?" diyebildi sadece.
"Ali abinin ölümünden dolayı olduğunu söylüyorlar. Onu da birisi öldürmüştü. O iki güzel insana mutluluğu reva görmedi. Allah bunu yapanların topunun belasını versin." dedi. Yelda gözündeki yaşları sildi. Gülümseyerek ağlamaktan yüzü kızarmış Pamuk'a baktı.
"Annem seni bulmam için çağırmıştı beni. Odasına girip bir elbisesi varmış onu alacakmışsın. Yatağının üstündeymiş." dedi. Pamuk başını sallayarak hemen oradan ayrıldı. Annesinin odasına girip kıyafeti aldı. Kıyafet yatağın altına sıkışmıştı. Yatağı kaldırdı. Elbiseyi çekti. Elbiseyle beraber bir defter daha düştü ayaklarının dibine. Kaşlarını çatıp anlamayan gözlerle deftere baktı.
Eline alıp incelemeye başladı. Bir isim gördü defterin köşesinde.
EFSUN ŞAHOĞLU
Gözlerini büyüterek isime baktı.
Efsun yengesin defterinin bu odayla ne alakası vardı? Defteri alıp hızlıca odasına bıraktı.
Annesinin istediklerini yapıp tekrar odaya girdi.
Defteri alıp hızlıca incelemeye başladı. Ufak bir kilit vardı. Bu kilidi kırsa ne olabilir en fazla?
Odasında bulduğu sert bir cisimle hızlı hareketlerle kilidi kırdı.
Yavaşça defteri açtı. Defterden yoğun bir parfüm kokusu geldi. Bu güzel kokuyu derin nefes alarak içine çekti.
İlk sayfayı çevirdi.

"Sevgili günlük,
Sen bu evdeki tek dostumsun. Şahoğlu ailesine gelin geldim ancak herkese yabancıyım. Canımın içi, gönlümün efendisi, sevgilim Ali'm hariç. O olmasa nasıl yaparım bilmiyorum. Bu evdeki herkes farklı. Oya öyle değil ama. Bana çok sıcakkanlı davranıyor.
Bana ne dedi biliyor musun?
"Evladın kesin senin gibi güzel olur!" dedi.
Gerçekten benim evladım nasıl olur?
Kız mı erkek mi? Kız olsa keşke. Ali'me benzemesin. Ama bana da benzesin. İnşallah güzel olur.
Pamuk gülümseyerek baktı yazıya.
"Kızın çok güzel yenge. Hem de en güzel kız." dedi ve okumaya devam etti.
Adları bile hazır biliyor musun?
Kız olursa Gazel, Erkek olursa da Hakan koymak istiyoruz. Erkek ismine ben karar verdim diğerine de Ali'm.
Evdeki herkesle anlaşacağımı düşünüyorum. Bir kişi hariç...
Pamuk kaşlarını çattı. Kimdi bu? Okumaya devam etti.
Haşim ağa.
Bakışları altında eziliyorum. Bazen öyle bakıyor ki tuhaf oluyorum. Bu tuhaflık korkudan gelen bir şey. Söylemeye de utanıyorum ama sanki bana aşıkmış gibi bakıyor. Bu bakışı uzun zamandır hissediyorum.
Allah korusun! Oya ablanın yüzüne nasıl bakarım ben?
Allahım bana bir çıkış yolu göster.

Pamuk yazıları okudukça kalbine ağrılar girdi. Günlüğün sayfalarını çevirdikçe babasının Efsun yengesine olan ilgisini görüyordu. Efsun yengesi ondan kaçtıkça babası daha da yakınlaşmış. Pamuk sonlara yaklaşıyordu.
Gözü bir tarihe ilişti.

GAZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin