"O herifi... İsteyerek mi öptün?"
Sorunun cevabı belliydi. Bir an olsun düşünmeden dürüstçe cevap verdim. Yine oldukça hızlı bir şekilde konuşuyordum. Konuşmak değil de,saydırmak desek daha doğru olur sanırım.
"Hayır. İsteyerek öpmedim. Seni kendimden uzaklaştırmam gerekiyordu ve eğer benden iğrenmeseydin beni asla bırakmayacağını bi-" demeye kalmadan sözlerim kesildi.
Sözlerimi kesen şey... Bu sefer dudaklarımda hissettiğim yumuşak dudaklar oldu.
Kaskatı kesildim karşısında. Dondum kaldım. Bu yüzden ona karşılık da veremedim. Çünkü gerçekten... Beklemiyordum ve şaşkınlığım en üst seviyeye ulaşmıştı.
Önce kalbim heyecanla atışını hızlandırdı. Orada ufak bir karıncalanma hissettim ve bu hoş his kalbimden başlayarak tüm vücuduma anında yayıldı.
O esnada dudaklarını ayırdı. Yüzünü geri çekti ve benim şaşkınlıkla irileşen gözlerime bakıp gülümsedi.
"Sana gerisinin bir önemi yok demiştim."
"A-ama-"
"Şişşşttt!"
Sustum.
Üzerimden kalkıp koltuğa oturdu. Ben de hızla kendime çeki düzen verdim. Düzgünce oturdum koltuğa.
Utancımdan dolayı o an bir türlü yüzüne bakamadım. Gözlerim şehrin manzarasındaydı. Onu merak ettiğim için kaçamak bakışlarla,yan gözle bakmaya çalıştım.
O da karşıdaki manzaraya bakıyordu ama hemen gözleri beni buldu. Ben de bunun üzerine anında gözlerimi manzaraya çektim.
Sesli bir şekilde güldü.
"Buraya döner misin Alya? Sana bir şey soracağım."
Kibarca sordu. Zaten az önceki gibi sorsaydı bile bu sefer anında dönerdim. İtiraz edince ne olduğunu gördüm.
Döndüm hemen. Yeniden yüzüne baktım. Vücudunu bana çevirdi. Koltuğun üzerinde bağdaş kurdu.
Ardından ellerime uzanıp,ellerinin arasına aldı.
"Çok düşündüm ben Alya. O günden sonra yaşadıklarımı hatırlamak istemiyorum artık. Seninle... Tertemiz bir sayfa açalım mı?"
Her hareketin çok ani Jaebum. Bir anda hiç beklemediğim şeyler yapmada veya söylemede üzerine yok.
Ama hoşuma gitti. En azından yaşayabildiğim süre boyunca Jaebum ile mutlu bir yaşam sürsem ne olur ki sanki? Bu zamana kadar neler çektim? Çektiğim acı beni bu hâle getirdi,hastalığıma neden oldu. Neden şimdi de Jaebum'u reddedip kalan günlerimde acı çekeyim ki?
Onun yanındayken korkmuyorum. Dün resmen kör oldum. Eğer yalnız olsaydım ne hâlde olurdum. Ama o yanımdaydı ve ben onun sayesinde rahatladım.
Tertemiz bir sayfa açmak... Sanırım ben de bunu istiyorum.
Dün ne düşünüyordum, şimdi ne düşünüyorum? Yine de bu seferki düşüncemde daha haklı olduğumu hissediyorum.
Bu yüzden Jaebum'a tebessüm ettim. Ellerinin arasına aldığı ellerimi sıktım.
"Nasıl yapacağız bunu?"diye sordum.
Gülümsemesini daha çok artırdı. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Düşünüyormuş gibi bir ses çıkardıktan sonra fikrini ortaya koydu.
"Hmmmm. Şöyle yapalım. Gerçekten tertemiz bir sayfa açalım. Geçmişi tamamen unutalım. Sanki ilk defa tanışıyormuşuz ve ilk defa birbirimizi görmüşüz gibi başlayalım. Yeniden tanışalım. Ama..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baş Belası // Im Jaebum(✓)
FanfictionAnnesini takip eden yavru bir ördek gibi o nereye giderse ben de arkasından oraya gidiyordum.Aynı zamanda çenem de boş durmuyor,sürekli ismini üst üste söyleyip duruyordum. O ise beni hiç tınlamıyor,yoluna devam ediyordu. "JaeBum?" "JaeBum?" "JaeBum...