24🌸Çek Ellerini

1.3K 194 135
                                    

"Mark,çok özür dilerim. Gece gece bu saatte rahatsız ediyorum. Sana ihtiyacımız var."

Söze girdim. Ancak karşı taraftan hiçbir ses gelmedi. Ben de bunun üzerine kaşlarımı hafif çatarak yeniden seslendim.

"Mark,orada mısın?"

"Mark değil,Jaebum."

Jaebum'un sesini duyunca olduğum basamakta durdum. Onu beklemiyordum. Dondum kaldım.

2-3 basamak inen Mina benim inmediğimi fark edince hemen telaşlanarak indiği basamakları yeniden çıktı.

"İyi misin?!"diye sordu. Sadece gözlerine bakarak yutkundum.

Jaebum da suskundu. Hiçbir şey söylemiyordu.

"Jae-Jaebum."diyebildim sadece.

Mina bir müddet kaşlarını çattı. Sonra ne olduğunu anlamış gibi yüzünü buruşturdu.

"Evet,Jaebum! Mark değil! Jaebum! Ne o? Hayal kırıklığına mı uğradın yoksa?"

Yine çok soğuk ve itici konuşuyordu. Ahh! Kim bilir neler düşünmüştür şimdi? Ona ne demem gerekiyor? Ne demeli,ne yapmalıyım?

"Jaebum ben..."

"Sen ne Alya?! Sen ne?! Lanet olsun! Günlerdir seni arıyorum! Ne kadar korktuğumdan,ne kadar endişelendiğimden haberin var mı?! Ama sen... Günlerdir... Mark hyungla mı?... Ahhh! Delireceğim cidden!"

"Jaebum hayır. Öyle değil. Lütfen yanlış anlama ne olur?"

"Ona ihtiyacın var öyle mi?"

"Jaebum-"

"Al o zaman!"

"Ah! Ne oluyor?! Benim telefonum mu bu? Neden sendeydi? Yah! JB! Bu da ne? Mina mı? Sen... Alo,Mina. Orada mısın?"

"Benim Mark. Alya..."

Mark da sesimi duyunca bir an donup kaldı. Nasıp hitap edeceğini dahi hâlâ kestirememiş gibiydi. Ama sonuçta Jaebum beni duymuştu ve bu sinirinin de bu yüzden olduğunu tahmin edebiliyordur.

"İ-iyi misiniz? Mina nerede? Yanında mı?"

Oldukça bozulan moralimle beraber Mark'a cevap verdim.

"Evet,yanımda. Ama Mark... Tehlikedeyiz."

"Ne oldu?! Siz cidden iyi misiniz?! Neredesiniz?! Hemen geleceğim!"

"Dur,dur. Sakin ol lütfen. Ortalığı ayağa kaldırma. Gidebileceğimiz tek yer şu an şirket gibi görünüyor. Ama siz yoksanız orada da olmanın bir anlamı yok. Yurdunuzun yerini bilmiyoruz. Bize konum atar mısın? Artık Jaebum'un da her şeyi bilmesi gerekiyor. Şu an her şeyi yanlış anlıyor. Oraya gelmişken bunu da hallederiz."

"Tabii ki,dikkatli olun."

Telefon kapandı. Telefonu ruhsuz bir şekilde Mina'ya uzattım. İnmeye devam ettim. O da yanıma geldi ve gözlerini üzerime dikerek merdivenlerden inmeye başladı.

"Bozma moralini. Her şey düzelir. Hadi,ağrı kesicinin etkisi de geçmeden bir an önce gidelim buradan. Hızlı olmalıyız. Gir koluma."

Dediklerini onaylayarak koluna indim. Biraz daha hızlanarak hızlı hızlı merdivenleri inmeye devam ettik.

Baş Belası // Im Jaebum(✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin