"Seni çok seviyorum Jaebum."
Artık ameliyathaneye götürülüyordum. Yattığım yatak tekerlekleri sayesinde bir personel tarafından yönlendirilirken Jaebum elimi tutmuş ve benimle beraber ameliyathaneye geliyordu.
Bana söylüyordu. Ama kendi yüzü her ne kadar belli ettirmemeye çalışırsa çalışsın gergindi. O da korkuyordu.
Mina onlara ameliyat esnasında ya da sonrasında oluşabilecek komplikasyonları anlatmıştı. Hâliyle Jaebum da onları düşünmekten kendisini alıkoyamıyor ve bu ihtimallere karşılık korkuyor gibiydi.
Jaebum tebessüm etti. Sıktığı elimi daha sıkı sıkarak söze girdi.
"Ben de seni çok seviyorum bir tanem. Buradayım, tamam mı? Bir saniye bile ayrılmayacağım buradan. Sen gözlerini açana kadar da,açtıktan sonra da... Her zaman yanında olacağım."
Gülümsedim. Her saniye yanımda olsa da hâlâ ona doyamamış gibi hissediyorum. Her saniyemde yanımda olsun istiyorum. Her saniyemi onunla doya doya yaşamak istiyorum. Şimdi ölüm korkusu bir kere daha kapladı bedenimi. Ama bu seferki hepsinden kötü.
Bizi ilerleten personel sonunda ameliyathaneye inen asansörün önüne geldi ve yatakla beraber koxa asansörün içine bindik.
Jaebum'dan ayrılan ellerim anında buz gibi oldu.
Sadece... Öylece baktık birbirimize. Asansörün kapısı kapanana kadar baktık.
Ve gördüm Jaebum.
Kapı tam kapanmadan önce aralık kalan o küçücük kısımdan; dudaklarının titrediğini, tuttuğun her göz yaşlarını ve yine içinde tuttuğun acı dolu çığlıklarını bıraktığını, kendini yere attığını gördüm.
Gözlerimi yumdum. Ağlamamaya ve kendimi olacaklara hazırlamaya çalıştım.
🌸
YAZARIN AĞZINDAN
Ameliyathanenin kapısı iki yana açılır açılmaz,kapıya yaslanarak oturan Jaebum dengesini kaybedip anında ayağa kalktı.
Neredeyse 8-9 saat geçmişti. Hatta belki de daha fazla bile olabilirdi. Aklındaki tek şey sevdiği kadınken başka hiçbir şey düşünemiyordu.
Ağlaya ağlaya belki de gözünde akıtacak yaş kalmamıştı lâkin gözleri hâlâ kıpkırmızıydı.
O gözlerle yüzünden maskesini indiren Mina'nın gözlerine baktı.
Konuşamıyordu. Dili izin vermiyordu buna. Ama gözleriyle dahi Mina'ya ne demek istediğini anlatabilmişti.
Hemen yanına Mark da gelerek omzuna elini koydu ve Jaebum'u destekledi. O da tıpkı Jaebum gibi genç doktorun gözlerine bakmaya başladı.
Aynı zamanda Alya'nın annesi Soo Ri,Jae Jun ve Soo Mi de hemen koşarak yaşlı gözlerle genç doktorun karşısına geçtiler.
"Kızım... Kızım nasıl? O... O iyi mi?"
Mina bir anda tebessüm etti.
"Alya çok iyi."dedi.
Tebessümü genişledi ve büyük bir gülümseyişe dönüştü.
Bir kere daha yüksek sesle bağırarak kendisini izleyen gözlerin sahiplerine haberi iletti. Arada şirin kahkasını tutamıyor ve bir kıkırtı hâlinde çıkarıyordu.
"Size diyorum,size! Alya iyi! Ameliyat sırasında hiçbir sorun olmadı! Beynindeki tüm tümörü temizledik. Şu an çok iyi! Sadece... Uyanmasını bekleyeceğiz. Tümörün bıraktığı bir belirti var mı uyandığı zaman belli olacak!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baş Belası // Im Jaebum(✓)
FanfictionAnnesini takip eden yavru bir ördek gibi o nereye giderse ben de arkasından oraya gidiyordum.Aynı zamanda çenem de boş durmuyor,sürekli ismini üst üste söyleyip duruyordum. O ise beni hiç tınlamıyor,yoluna devam ediyordu. "JaeBum?" "JaeBum?" "JaeBum...