Büyük Karşılaşma

12 5 0
                                    

Teyzesi içeride Kuran okuyordu. Yusuf kapıya bir kaç kez tıklattı. Sabiha Hanım Kuranı öpüp alnına koyduktan sonra kapıyı açmaya koyuldu. Karşısında Sümeyra'yı görünce öylesine mutlu oldu ki kızı olsa ancak bu kadar sevinirdi. Ve hemen sarıldı sıkıca. Sümeyra da görmediği anne şefkatini hisseder gibi  sarıldı Sabiha teyzesine.

Öyle özledim ki seni teyzem. Bir daha asla göremeyeceğim sandım.

-bende kızım. Bende çok özledim. Öyle çok korktum ki sana birşey olacak diye. İnan hep dua ettim senin için. Allah'ım kızımı bana kavuştur diye. Çok şükür karşımdasın işte. Hadi, hadi kalmayın dışarıda içeri girin..

Dedi..

Sümeyra ve Yusuf birbirlerinin ellerini tutup içeri öyle girmek istediler.
Sabiha hanım onları öyle görünce şaşırdı. Aslında anlamıştı birşeylerin
olduğunu. Yusuf'un Sümeyra kaçırıldığındaki o korkunç şiddetli halini görünce. Fakat yine de bana öyle geliyordur diyerek kestirip atmıştı. Haklı olduğunu düşündü. Tebessüm etti ve
hadi.. dedi..

İçeride oturup teyzesine olan biteni bir bir anlattı Yusuf. Teyzesi bu karara aslında çok sevinmiş fakat nasıl olacağına Sümeyra'nın babasının peşini bırakmadığı sürece rahat edemeyeceklerini anlatmak istedi.

Fakat kararları kesindi. Bu yüzden pek ses etmedi. Sevmişlerdi. Yusuf ölmeyi, Sümeyra Yusuf'la kalmayı çoktan kabul etmişlerdi bile...

Bir kaç gün teyzesinde kaldı Sümeyra. Yusuf ile görüşmediler. Sabiha Hanım çevrede laf söz olmasından endişe edip Yusuf'a o izni vermemişti. Taki yüzükler takılıncaya kadar..

Derken Yusuf'un annesi eve dönmüş babası ise annesi Nazlı hanıma Yusuf'un onlardan habersiz neler yaptığını anlatmıştı. Annesi bu karara hiç yanaşmadı ve oldukça sert bir tavırla karşı çıktı.

-olmaz öyle şey. Adımıza leke mi getirmek istiyor? Ben onu ablamın kızı ile tanıştırıp görüştürecektim. Nereden bulmuşta tanımış!!

-istersen birde Yusuf'u dinleyelim. Belki geçerli bir açıklaması vardır..

-olmaz öyle Hüseyin Efendi olmaz...
Ben ablama da söz verdim.. Kızının gözü var Yusuf'ta. o kadar ümit etti kız. Şimdi nereden çıktı bu..

-Hanım buna sen kendin karar vermişsin. Yusuf'a haber vermeden. O istiyor mu istemiyor mu acaba. Hem kararlarının sınırlarını fazla zorlama. Oğlumun gönlü yoksa ablanın kızında sen buna zorlayamazsın. Unutma o benim oğlumm..
Diyerek oğlunun mutsuz bir yuva kurmasını istemedi. Fakat bu evliliği de hoş karşılamıyordu Hüseyin efendi. Takkesini alıp camiye gitmeye karar verdi. Bu düşüncelerde boğulmak istemiyordu. Ne kadar canı sıkılsa camiye koşardı. Ve yine öylr yaptı..

Nazlı Hanım Hüseyin efendinin bu lafına hem alınmış hemde çok kızmıştı.. O Yusuf'u üvey olarak görmüyor kendi oğlu gibi seviyordu.. Fakat Yusuf onun hayatını tıpkı bir anne gibi yönlendirmesine izin vermiyor ve ona anne bile diyemiyordu. Çünkü onun bir tane annesi vardı. Oda 5 yaşlarında hastalanıp vefat etmişti..

Nazlı Hanım kahvesini alıp bahçeye çıktı. Çardakta oturup kuşları ağaçları seyretti.

O sırada Yusuf Sümeyra'yı teyzesinden alıp Nazlı Hanım'a getirdi.

Nazlı Hanım, size gelininizi getirdim..
Dedi. Fakat Nazlı Hanım arkasına dönme gereği duymadan kahvesini yudumlamaya devam etti..
Sümeyra'nın kalbi hızla atmaya başlamıştı. Bir ses duyamayınca kaldırıp kafasını bi an bakındı. Bakınca tuhaf bir duyguya kapılmıştı. Ağlamak istiyordu... Neden bu kadına karşı içinde bir heyecan oluşmuştu bu kadar. Hüseyin efendi ile olan karşılaşmasında yalnızca utanmış sıkılmıştı..
Nazlı Hanım duymadınız sanırım. Sizinle tanıştırmak için yakında evleneceğim hanımı getirdim. Arzu ederseniz bir dönüp bakmanızı isterim..

Nazlı hanım fincandaki son kahvesini yudumlayıp masaya bıraktı. Ayağa kalkıp oldukça isteksiz bir şekilde yanlış sözler sarfetmemek için derin bir nefes aldı ve arkasına döndü. Önce Yusuf'la göz göze geldiler. Ve
Nedenn der gibi baktı..
Sümeyra başı önünde hala aynı heyecanla bayılıp düşecekmiş gibi birleştirdiği ellerine bakıyordu...
Nazlı Hanım gözlerini Yusuf'tan almış Sümeyra'ya doğru çevirdi..
Kızım bana bak.
Sümeyra derin derin nefes alıp güçlükle kaldırdı başını. Gözlerini ellerinden alıp Nazlı hanıma yöneltti..

İşte..

Haklıydı içinde biriken anlamsız duygulara. Annesiydi..
Nazlı hanım sümeyra'nın babasının zulmünden duyarsızlığından yıllar önce kaçıp gittiği annesi....

Son defa sarılması geldi gözlerinin önüne. Annesinin kendisine gitmeden son kez sarılması..
Gözleri doldu. Konuşsa ağlayacak konuşmasa patlayacaktı.

Kızımız beni birisine benzetti herhalde.. Diyerek tebessüm etti. Nazlı hanımda oldukça kötü hissetti kendini anlamsız. Fakat yılların getirdiği değişimden dolayı kızını tanıyamamıştı.. Fakat bir yumuşama bağrına basma hissine kapılmıştı anlamsız..
Özür dilerim Yusuf.
Diyerek uzaklaşıp gitti Sümeyra..
Sanırım Sabiha teyzesine anlatıp yaşadığı şokun etkisinden çıkaracak teselli dolu sözler bulmaya koyuldu...

Nazlı Hanım ve Yusuf oldukça şaşkın gözlerle arkasında sadece bakakaldı.....

ARTIK ÇOK GEÇ (DÜZENLENİYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin