Selammmm...💛
Keyifli okumalar...🥰
Sabah gözlerimi zorla aralarken burnuma gelen harika omlet kokusu açlığımı gün yüzüne çıkarttı. İlk başta kokuya odaklansam da iyice aralanan gözlerimle etrafıma bakındım. Tanımadığım bir evin oturma odasında, koltukta yatıyordum. Neye uğradığımı şaşırırken hızla yerimden fırladım.
Neredeydim ben böyle?
Bir an sonra hafızam yenilenirken akşamı hatırladım. Kızgınlıkla saçlarımı çekiştirdim. Nasıl uyumuştum ben burada? Gözüm yastığa ve üzerimden attığım pikeye takılırken birden dudaklarım kıvrıldı. Demek akşam beni düşünerek üzerimi örtmüştü. Pikeyi kavrayıp katlayarak yastıkla beraber özenle kenara koydum. Bu konularda da çok becerikli değildim ama yine de kendimce özenmiştim işte.
Adama daha kaç kez rezil olacaktım bilmiyordum. Ben ona bakacağım hâlde sürekli o benimle ilgileniyordu. Bu yetmezmiş gibi bir de evinde uyuyakalmış, rahatsız etmiştim. Nasıl olur da başkasının evinde uyurdum hâlâ aklım almıyordu.
"Günaydın uykucu. Anlaşılan koltuğumu çok sevdin."
Düşüncelerde boğulurken duyduğum sesle yerimden sıçradım. Başımı çevirdiğimde odanın kapısında beni izleyen Cihangir'i gördüm.
"Ödümü kopardın."
Elim istemsizce ağzıma giderken başparmağımla üst damağımı kaldırdım.
"Korkuttum mu? Kusura bakma."
Allah'ım evinde kalmam yetmez gibi bir de adamı tersliyordum.
"Yok... Yani bir anlık boşluğuma geldi. Sana da günaydın."
Ben kelimeleri gevelerken tebessüm etti.
"Gel hadi sana kahvaltı hazırladım."
Şaşkınlıkla kaşlarım havalanmıştı.
"Bana mı?"
Onaylar nitelikte başını salladı.
"Evet."
Gerçekten bana mı hazırlamıştı? Yok canım kendisine hazırlarken ben de fazlalık gibi girmiştim araya işte. Ay bu arada o omlet kokusu gerçekti değil mi? Bir an rüya sanmıştım.
"Ben bir elimi yüzümü yıkayayım."
Cihangir'in lavaboyu tarif etmesiyle holde ilerlerken karşılıklı iki kapıdan açık olan dikkatimi çekti. Buranın yatak odası olduğunu anladığımda hızlıca göz gezdirdim. İçeri girmenin doğru olmayacağını düşünerek kapıda bekliyordum. Burası da beni şaşırtmayarak fazlasıyla düzgün ve temiz duruyordu. Sadece yatağının üzerinde bir fazlalık gibi ama bir o kadar da özenle yerleştirilmiş izlenimi veren beresi dikkatimi çekti. Daha fazla oyalanmayarak lavaboda girip ihtiyaçlarımı giderdim. Mutfağa geçtiğimde küçük masanın üzerindeki enfes görünen kahvaltıyı inceliyordum. Cihangir ince belli bardaklara çaylarımızı dolduruyordu. Düşünün bir kere çaylarımızı...
"Otursana İnci."
Bu daveti sabırsızca bekleyen ben hemen oturdum. Elindeki bardağı önüme bırakarak kendisi de karşıma geçti. Dilimle alt dudağımı yaladım.
"Ellerine sağlık, harika görünüyor."
Gülümseyerek omletten bir parça alıp tabağıma servis yaptı. İlgiyle onu izliyordum. Hayran kalınasıydı. Kesinlikle benim gibi beceriksiz bir kadının hayran kalacağı türdendi.
"Senden daha becerikliyim sanırım."
Bana çarptığı lafı umursamadan elime çatalı alıp omletten bir parça ağzıma götürdüm. Bunu inkâr edecek değildim. İştahla yediğim omlet fazlasıyla başarılıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baytar Hanım (Basıldı)
General Fiction"Aşkın en bordo haliydi bizimkisi..." Mutluluğun peşinden koşarken ayağım takılıp dizlerimin üstüne düştüğümde küçük bir çocuk gibi ağlamaya başladım. Tam o sırada beyaz atlı olmasa da yeşil kamuflajlı bir adam çıktı karşıma. İlk başta siyah botlar...