Keyifli okumalar...🤗
Elimin tersiyle yanağıma dokunup biraz serinlettim, biraz da ellerimi sallayarak rüzgâr yaptım. Daha iyi olduğumu düşünerek kapıyı açtım. Burçak sevimlice gülümserken üzerime atılması da çok zaman almadı.
"Kuzum çok korktum sana bir şey olacak diye."
"Merak etme iyiyim."
Etrafıma bakınırken Giray'ı göremedim. "Giray nerede?"
"Gelmedi mi? Yolda aradım az kaldı demişti."
Biz kapıda konuşmaya devam ederken Giray'ın sesi duyuldu. "Kıvırcığım beni çok mu merak ettin?"
İkimizin de bakışları merdivenlere dönerken önce Giray görünmüş, arkasından da hiç beklemediğim Mahir çıkmıştı. Giray, Burçak'ın beline kollarını dolarken Burçak nazlı bir hâl almıştı bile.
"Merak değil de daha çok özledim sanki."
Burçak'ı sıkı sıkı sararak saçlarını öptü. "Ben de özledim güzelim."
Onların bu hâli o kadar güzeldi ki çok mutlu oluyordum fakat uzun sürmedi. Bizi hatırlamış olacaklar ki toparlandılar hemen.
"Ayrıca bir daha bana kıvırcık demeyeceksin."
Giray bu kelimeden vazgeçecek en son kişiydi. "Demem kıvırcığım."
Burçak gözlerini kısmış sevdiği adama ters bakışlar atarken Giray'ın bakışlarındaki aşk görülmeye değerdi.
"Hadi be oğlum bir giremediniz içeri."
Konuşarak yanıma gelen Cihangir kolunu omzuma attığında Giray yanındaki adamı hatırlamış olacak ki ona döndü.
"Kusura bakma, sevdiğimi görünce unuttum seni."
Küçük bir tebessüm sunan Mahir sessizce bizi izliyordu. "Sorun değil."
"Bak bu karşı daire senin." Giray'a dikkatimi verdiğimde bize dönerek açıklama yaptı. "Bizim teğmen gitmiş, Mahir Yüzbaşı'm da burada kalacak artık."
Teğmenin ne ara gittiğini bilemesem de gidişi beni mutlu etmişti. Ne yalan söyleyeyim onu pek sevmemiştim. Bakışları hoşuma gitmiyordu. Hepimizin hayırlı olsun sözleriyle Burçak sıkılmışçasına konuştu.
"Hadi içeri girelim artık."
Geriye çekilerek içeriyi gösterdim. "Geçin hadi."
Burçak önden geçerken Giray imalı bakışlarını bana diktiğinde hemen anlayıp Cihangir'e baktım. Sonuçta ev sahibi oydu. O da bana bakarken suratı ciddi ve asıktı. En sonunda onu dürtmemle gözlerini devirdi.
"Mahir Yüzbaşı'm sen de gel, hep birlikte yemek yiyeceğiz."
Cihangir'in soğuk sesi söylediklerinin aksine "Sakın eve gelme," der gibiydi. Neden böyle yaptığını anlayamıyordum. Bazen çok kaba oluyordu.
"Ben rahatsız etmeyim. Size afiyet olsun."
"Sen bilirsin."
Cihangir'in umursamaz sesiyle gözlerimi büyüterek araya girdim. "Olur mu hiç öyle şey? Buyurun lütfen."
Benim nazik davetimi Giray da destekledi. "Geç hadi Mahir. Bu yemekler kaçmaz."
Mahir pes ederken ikisi de içeri girdi. Onların ilerlemesiyle ters bakışlarımı Cihangir'e diktim. "Bazen çok kaba bir adama dönüşüyorsun."
Omuz silkerek içeri girmesiyle şaşkınca arkasından bakakaldım. Onu anlamakta bazen gerçekten zorlanıyordum.
Masaya oturduğumuzda servisleri Burçak üstlenmişti. Çorbaları kâselere koymasıyla yanıma oturdu. Cihangir masanın başında otururken bir yanında ben diğer yanında da Mahir oturuyordu. Mahir'in yanında ise Giray vardı. Sevdiğinin karşısına oturmuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/192180226-288-k933780.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baytar Hanım (Basıldı)
General Fiction"Aşkın en bordo haliydi bizimkisi..." Mutluluğun peşinden koşarken ayağım takılıp dizlerimin üstüne düştüğümde küçük bir çocuk gibi ağlamaya başladım. Tam o sırada beyaz atlı olmasa da yeşil kamuflajlı bir adam çıktı karşıma. İlk başta siyah botlar...