《Bölüm 35》İskandinavya'ya Veda

9.6K 691 65
                                    

35.Bölüm

Arven küplere binmişti. Fiona ona planını anlatırken defalarca lafını kesip itiraz etmiş ve bunu yaparken öfkesini gram esirgememişti.

"Kesinlikle kabul edilemez!" Diye bağırdı Fiona son kelimesini ettikten sonra. Hüsran içindeydi. Aslında Arven'in buna itiraz edeceğini idrak edemeden heyecana kapıldığı için de kendine kızıyordu.

"Arven, anlıyorum." Dedi ses tonunu sakin tutmaya çalışarak. Uzanıp kendini kocasının göğsüne bıraktı ve ellerini teninde gezdirip sakinleştirmeye çalıştı.

"Benim için endişelendiğini anlıyorum ve sana hak veriyorum." Dedikten sonra uzanıp dudaklarını Arven'in boynuna değdirdi. Öfkesini kırmayı amaçlıyordu. Arven'de kollarını ona dolayıp sarılınca bir nebze olsun bunu başardığını düşündü. Arven'in öfkeli nefes alış verişi yavaşlamıştı.

"Tek yolun bu olduğunu görmeni istiyorum" dedikten sonra çenesine bir öpücük kondurdu.

"Bana güven Arven, bunu başarabilirim." Derken ses tonu sanki kocasını baştan çıkarmaya çalışır gibiydi. Arven Fiona'nın ne yapmaya çalıştığının farkındaydı ve tam burada, kumların üzerinde çabasının hakkını vermemek için kendi kendine direniyordu.

"Seni tehlikeye atabilecek en küçük bir riske dahi girmem" diye fısıldadı kulağına. Sesi bir mırıltı halinde çıkmasına rağmen öyle otoriterdiki Fiona'nın içindeki umutların aniden sönmesine neden oldu. İtiraz edecek oldu ancak Arven konuşmasına izin vermeden onu sertçe öpmeye başladı. Fiona öpüşünden kurtulmak istedi ancak buna izin yoktu. Arven'in çelik gibi kolları onu tamamen sarmalamış durumdayken kaçabileceği bir yer yoktu. Karşılık vermedi. Kocasının öfkesini hissedebiliyordu. Bir süre hırsını dudaklarından çıkarmasına izin verdi. Kısa bir an sonra Arven'in saldırgan dudakları ateşkes ilan etti ve daha nazik davranmaya başladı. Hatta şefkatli bir öpüş bile denebilirdi bunun için. Dudakları kendi dudakları üzerinde gezinirken hareketleri bir kuştüyü hafifliğine ulaşmıştı. En sonunda Arven alt dudağını nazikçe emerek bırakırken alnını alnına yasladı ve gözleri kapalıyken derin bir nefes aldı. Elleri Fiona'nın yüzünü avuçlamış, sert parmakları yanaklarını okşuyordu.

"Sana bir şey olursa ne yaparım bilmiyorum." Dedi Arven çaresizlik içinde. Bu ihtimalin bile hissettirdiği acı gözlerine yansırken Fiona ona kızamıyordu çünkü kendisi de aynısını hissediyordu. Arven'e bir şey olursa nasıl yaşardı? Düşüncesi bile midesinin kasılmasına neden oluyordu.

"Anlıyorum." Dedi başını Arven'in göğsüne yaslayıp tekrar kollarına sığınırken. Arven nasıl onu güvende tutmaya kararlıysa Fiona da Arven için bir şeyler yapma konusunda kararlıydı. Daha önce her ne kadar defalarca işe yarasa da bu kez planı oldukça berbattı ve bu yöntemle hem Arven hem de diğer herkes daha fazla tehlikede olacaktı.

***

"Dalga mı geçiyorsun?" Diye bağırdı Fiona. "Ne dediğinin farkında mısın sen?"

"Sadece seni güvende tutmaya çalışıyorum!" Arven'de bağırıyordu ancak Fiona'nın öfkesinin aksine o sakinleştirmeye, ikna etmeye çalışıyordu.

"Beni böyle mi güvende tutacaksın? Senden uzakta, aramızda koskoca bir deniz varken güvende mi olacağım? Sen orda savaşırken benim burada beklememi, aylarca beklememi nasıl istersin?" Fiona kendisini daha önce hiç bu kadar kızgın, öfkelenmiş ve hayal kırıklığına uğramış hissetmemişti. Arven nasıl olurda onu kendisinden ayrı bırakabilirdi? Bunun düşüncesi bile sinirlerini bozarken Arven nasıl yapardı?

"En güvendiğim savaşçılarımdan bazılarını seninle bırakacağım. Güvende olacaksın." Dedi Arven. Hala olağan bir konuyu konuşuyormuş gibi davranıyordu.

AŞK'A YOLCULUK (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin