《Bölüm 40》İNFAZ

6.7K 492 98
                                    

Odada oluşan sessizlik çok fazla uzun sürmedi.

"Onunla aynı rahmi paylaşmamız kardeş olduğumuz anlamına gelmez." Dedi Arven. Oswulf'un öfke dolu bakışları da aynı şekilde hissettiğini gösteriyordu. Aynı zamanda da hayal kırıklığıyla bakıyordu Fiona'ya.

"Neden Fiona?" Diye sordu. "Benden intikam almak istemesi anlıyorum ama halkından ne istedin?"

"Mesele hiçbir zaman intikam olmadı Oswulf" dedi Fiona.

"Neden öyleyse? Seni böyle bir hainliğe iten neydi?"

'hain' kelimesi Fiona ya ağır geldi. Kime ihanet etmişti ki?

"Ne hainliğinden bahsediyorsun?" Diye bağırdı. "Kime karşı, neyin hainliği? Hakkımda yalancı şahitlik eden oda hizmetçim Eire'ye karşı mı? Beni taşlayıp, diri diri yanarak ölmemi isteyen bu halka mı? Yoksa masum olduğumu bildiğin halde tüm bunlara göz yuman sana karşı mı? Hangisi hainlik Oswulf?"

Fiona içini dökmenin rahatlığını yaşarken Oswulf'un diyecek hiçbir şeyi yoktu. Bunun intikam meselesi olmadığını soylerken haklıydı Fiona. Tek sebebi Arwen'le yeni bir yurt edinip mutlu olabilmek, ona amacında yardım edebilmekti. Ama konusu açılmışken eski mevzuları da Oswulf'un yüzüne vurmak zorundaydı.

"Karıma yaptığın tüm bunlar için bile seni öldürebilirim!" Arven'in bağırışı Fiona'nın farklı tepkisine neden oldu.

"Hayır Arven! Tüm bunları kocam kardeş katili olsun diye yapmadım ben!"

"O benim kardeşim değil diye bağırdı Arven ve Oswulf aynı anda. İkisi de birbirlerini kabul etmiyorlardı. İçinde bulundukları şartlar göz önüne alındığında aslında bu durum şaşırtıcı değildi.

"Benim tek kardeşim Enfys." Diye ekledi Arven.

"Benim de tek kardeşim Marcia Prensi ile evlenmişti ve şu anda Tanrı ile birlikte. Bu barbar insanlar benim kardeşim olamaz!" Oswulf Enfys ve Arven'i işaret ederek bağırdı. Enfys ise karşılığında dalga geçerek gülümsedi.

"Farkında değilsin ama sen ve halkın da en az bize dediğiniz kadar barbarsınız"

Bu sırada Fiona yüzünde yalvarır bir ifadeyle Arven'e yaklaştı.

"Arven, lütfen! Bunu Oswulf'un iyiliği için değil, ikimizin huzuru için istiyorum. Lütfen beni anla!"

Arven susarak Fiona'nın gözlerinin içine baktı. Onu anlıyordu anlamasına ama Fiona kendisini anlamıyordu.

"Oswulf'u zindana kapatın!" Diye emretti Enfys'e. Fiona sevinecek oldu ancak ardından gelen sözler beklediği gibi olmadı.

"Yarın gün doğumunda herkesin önünde infazı gerçekleşecek!"

***

Oswulf'un yaka paça götürülmesinin ardından odada yalnızca Arven ve ve Fiona kaldı. Bir de aralarındaki soğuk kıvılcım...

"Lütfen bakma bana öyle Fiona... Buna mecburum."

Fiona sindiremiyordu. Her ne olursa olsun, kendi kanından birini öldürecekti Arven.

"Arven, bunu bilerek karın olmaya nasıl devam edeceğim?" Diye sordu gözleri dolarak.

"İlk defa can almıyorum bunu zaten biliyordun Fiona. Şimdi değişen ne?" Uzanıp Fiona'nın elini tuttu. "Benim için kendini onca tehlikeye attın," Enfys'in hırpalarken patlattığı kabuk tutan dudağını okşadı usulca. "Şimdi karım olmaktan vazgeçmekten mi bahsediyorsun?"

"Ama..." Fiona'nın dudakları titredi. "O senin kardeşin!"

"Değil. Eğer onu sağ bırakırsam intikam almaya kalkışmayacağını mı sanıyorsun? Kalesini, ülkesini, tahtını alıyorum elinden. Sence usulca çekip gider mi? Böyle bir şey söz konusu olamaz, sen de biliyorsun."

AŞK'A YOLCULUK (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin