《Bölüm 41》Şenlik

6.2K 440 51
                                    

Şafak vakti olup da Oswulf'un kaçtığı öğrenildiğinde Arven deliye döndü. Onu bulmak zorundaydı ama bunu yaygara olmadan yapması gerekiyordu. Eğer Oswulf'un kaçtığı öğrenilirse Hristiyanlar tarafından tahtın geri alınacağı hayalleri kurulabilirdi. Diğer yandan, Oswulf'un ne planladığını bilmiyordu. Ya karşısına başka bir ordu ile dikilirse? Britanya'da ki diğer krallıklar Oswulf'la bu çeşit bir yardımda bulunur muydu? Ya da belki Oswulf halkın arasına karışıp kendisine karşı gizli bir isyan hareketi başlatabilirdi! Arven tüm bu ihyimallerden korkmuyordu. Kendisinin ve adamlarının gücünün farkındaydı. Korktuğu şey bu düşüncelerinin herhangi biri gerçekleşirse karısına verdiği sözü tutamayacak oluşuydu; daha fazla kan dökülecekti...

***

Arven süslü, abartılı ve yumuşak kumaşlardan oluşan kıyafetlere hiç alışık değildi ama halkın karşısına gerçekten de barbarları andıran o eski kıyafetleriyle çıkamazdı. O yüzden çok abartmadan ama yine de bir krala yakışır şekilde hazırlandı. Fiona da kadife pelerinini omuzlarına yerleştirdi.

"Hazır mısın?" Diye sordu usulca Arven'e.

"Hiç olmadığım kadar"

Halka hitap ederken Papaz Edmond'un yanında durması Arven'in lehineydi. Halkın güvendiği bir insan onun yanındaydı ve Papaz daha şimdiden insanları kuzeylilerle birlikte yaşama konusunda etkilemeye başlamış görünüyordu. Ayrıca Enfys'in annesine olan benzerliği de dilden dile dolaşmaya başlamıştı. Hristiyan halkın yaşlıları Kraliçeyi çok iyi hatırlıyordu. Şimdi insanların merak ettiği bir hikaye vardı; Kraliçe Katerina Northumbria'dan ayrıldıktan sonra nasıl bir hayat yaşamıştı?

Arven ve Enfys'in Katerina'nın çocukları olması ortamdaki gerginliği bir nebze de olsa yumuşatmış görünüyordu. Tabii tek etken de bu değildi. Ayrıca Papaz Edmond'un ona karşı çıkmaması, Arven'in karısının da Hristiyan olması, konuşurken ki güvence veren güçlü duruşu... Arven'in otoriter sesi korkudan ziyade insanlarda saygı duyma isteği de uyandırıyordu.

"Buraya köklerimi, babamın ve annemin halkını birleştirmeye geldim. Ben, Northumbria'nın yeni kralı Arven, hem kuzeylileri hem Hristiyanları yönetirken adil olacağıma Kendi Tanrılarım ve Hristiyan Tanrı adına sizlere söz veriyorum. Birlikte daha güçlü olacağız!"

Arven'in sözleri büyük bir coşku ile karşılanmadı ancak tepki de almadı. İnsanlar korkuyordu ama diğer yandan da Kraliçe Katerina'nın ortaya çıkan çocukları hakkında da merak içerisindeydiler. Onları kabullenmeleri Enfys'in annesine benzerliği sayesinde olmuştu elbette. Papaz Edmound kaleden ayrılır ayrılmaz köy cemaatini toplayıp olan biteni anlatmış, insanları taşkınlık yapmamaları konusunda telkin etmişti. Kısa süre içerisinde Arven ve Enfys'in adı  insanların diline düşmüştü bile. Herkes merak içerisindeydi. Arven bir yanında karısı Fiona, diğer yanında kardeşi Enfys ile birlikte halka hitap ederken Enfys'in benzerliğini gören köylüler için şüphe edilecek bir durum kalmamıştı. Aradan yıllar geçmişti geçmesine, gençler elbetteki Kraliçe Katerina yı hiç tanımamışlardı ancak belli bir yaşın üzerindeki insanlar onu çok iyi hatırlıyorlardı. Zira hüzünlü hikayesi zaten yıllar içinde herkes tarafından anlatılagelmişti. Şimdi karşılarında neredeyse onun kopyasını görürken Arven'in taht iddiasını kimse  inkar edemiyordu.

Kabullenmek elbetteki kolay değildi. Bu zamana dek katı din kuralları ile yetişen halk huzursuzdu. İsyan etmelerinin tek sebebi başarısız olacaklarını bildikleri içindi çünkü daha dün bir ordu asker itaat etmedikleri için katledilmişti bu kalede. Köylülerin ne gibi bir gücü vardı?

***

"Papaz Edmound, o kâfirleri böylece kabullenecek miyiz? Tanrı bizi affeder mi?" Diye sormuştu cemaateki köylülerden biri. Arven'in halka hitabından sadece birkaç saat öncesiydi. İnsanlar endişeliydiler. Papazın istediği şeyler de şimdiye dek bildikleri din ile pek örtüşmüyordu.

AŞK'A YOLCULUK (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin