Gözlerimi kapatıp başımı yastığıma bıraktım. Evan'ın susmasını bekliyordum ama o, çektiğim acıya rağmen konuşmaya devam ediyordu.
"Hepsi o sersem yüzünden başına geldi Tori, farkında mısın?"
Onun yerine Ethan'ın yanımda olmasını isterdim. O, beni anlayışla karşılayabilirdi. Evan sadece Luke'a olan sinirini benden çıkarmak için buradaydı.
Grace, odamdan içeriye girip yatağımın üzerine oturduğunda rahat bir nefes alıp gözlerimi açtım.
"Luke ile konuştum. Yoldaymış, sabah okula gitmişti. Birazdan burada olacak. O gelene kadar şişen yere buz koymamızı istedi."
Başımı sallayıp yatakta doğruldum ve yastığı düzeltip arkama yaslanmak için yukarıya doğru kaydım. Evan, kollarını göğsünde birleştirip memnuniyetsiz bir şekilde sırtını duvara verdi.
"Neden doktora gitmek istemediğini anlamıyorum. O aptal sana yardımcı olamaz."
Evan'a cevap vermeyi yaklaşık yirmi dakika önce bırakmıştım. Çünkü söylediklerimi anlamak yerine kendi yargılarını bana empoze etmeye çalışıyordu. Bir noktadan sonra gözümde ona açıklama yapmak duvara açıklama yapmaktan daha boş görünmüştü.
Grace, benim aksime sessiz kalmak yerine sertçe ona baktı.
"Luke, doğduğundan beri bu kasabada. Ayrıca turistlere rehberlik de yapıyor. Eminim bu konuda hepimizden daha geniş bir bilgisi vardır."
Evan, ikiye karşı bir olmasına rağmen tavrını değiştirmeden ona karşı geldi.
"Tori'nin ısırılmış olduğunu fark edemedi bile."
Gözlerimi devirdim ve sessizliğimi bozdum. "Ben bile fark edemedim. O nasıl fark etsin?"
Grace, buz torbasını üst bacağımdaki şişliğe bastırınca irkilip inledim. Grace, paniğe kapılıp buz dolu torbayı çekti ve özür dilemeye başladı.
"Sorun değil. Bir anda olunca ürperdim."
Grace bu kez daha yavaş bir şekilde torbayı şişliğe bastırdı. Görevi ben devralmak istesem de şişliğe bakamıyordum. Bu konuda cesur değildim.
"Evan sen okula gitmeyecek misin?"
Evan, umurunda değilmiş gibi omuz silkti. Luke geldiğinde onun burada olmasını istemiyordum. Fakat kalbini kırmamak için bunu dile getiremiyordum. Zaten evde bir düşmanım vardı. İkincisini istemiyorum.
Grace, kahverengi gözlerini ona doğru çevirdi. "Luke geldiğinde ikimiz de gideceğiz. O yüzden sen kalsan da kalmasan da Tori için fark etmeyecek."
Grace, benden daha fazla açık sözlüydü. Karşı tarafı kırmaktan çekinmiyordu. Bunun karşı tarafla olan bağıyla da bir ilgisi olabilirdi. Sonuçta ikizleri benden daha uzun süredir tanıyordu.
Evan kaşlarını çattı. "Neden gidiyoruz? En son onları yalnız bıraktığımızda Tori'nin ne hale geldiğini gördük."
Bariz bir şekilde gözümüze giren kırmızı şişliği bir eliyle işaret etti. Şişlik, bir golf topu olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu.
Dün ne Luke ile denizden çıktığımızda ne de akşam yemeğinde aptal bir balık tarafından ısırılmış olduğumu fark etmemiştim. Sabaha karşı kaşıntı ve şişlikle uyanmıştım. Korkudan çığlığı basmıştım. Evde olsaydı eminim yanıma ilk gelen Ethan olurdu. Onun yerine Evan geldiğinde bu şişliğin bir balık ısırığı olduğunu söylemişti. Grace ise kıkırdayıp dikkatim dağınık olduğu için fark etmediğimi söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
If Today Was Your Last Day
Fanfiction"Eğer içinde bulunduğun gün senin son günün olsaydı ne yapmak isterdin?" Tori Rodriguez, en yakın arkadaşı Calum Hood'un ölümünden sonra ikisinin hayalindeki kasabaya benzeyen Piermont'da bir öğrenci evine yerleşir. Yedi kişinin yaşandığı bu evde ha...