If Today Was Your Last Day

24. Bölüm

UYARI: Bölümde uyuşturucu madde kullanımı, şiddet ve kan içeren sahneler bulunduğu için bu konulardan etkilenebilecek okurlarımın bu bölümü atlamalarını tavsiye ediyorum. Bölümü elimden geldiğince yumuşattım ama yine de hassasiyetiniz varsa okumamanızı öneririm. Sizin sağlığınız bölümden çok daha önemli. Sizleri seviyorum.

_____________________________________

Ölümün bize geldiği gün, genellikle sıradan bir gün şeklinde başlar.

9 ay 21 gün önce

Michael, yaklaşık yarım saattir Calum'a dil döküyordu. Calum ise kanepede oturmuş, kucağında duran bacaklarımdan sağ ayak bileğimde olan halhal ile oynuyordu. Küçük sarı çiçeklerden birini parmaklarının arasına aldı ve ilk kez görmüş gibi onu incelemeye başladı. Halbuki o halhalı bana kendisi almıştı.

"Hem bak Tori de gelecek. Hadi ama dostum bizi yalnız bırakma."

Calum, dalgın bakışlarını halhalımdan çekip bana çevirdi. Yüzündeki hüzünlü ifade beni endişelendirmişti. Ortada Calum'ın durgunluğunu açıklayacak bir neden yoktu. Michael, Rick'in partisine gitmek istiyordu. Hatta o kadar çok istiyordu ki sırf onun ısrarları yüzünden kabul etmek zorunda kalmıştım. Calum, Rick ile anlaşamıyordu. Hatta yaklaşık iki senedir süren bir kavgaları vardı. Rick'in eski sevgilisi ondan ayrıldıktan üç ay sonra Calum'a yakınlaşmış ama Calum'dan ret cevabı almıştı. Rick ise eski sevgilisini çaldığını söyleyerek Calum'a nefret kusmaya başlamıştı. Michael da bunları biliyordu ama her neden amaç güdüyorsa onu da partiye gelmesi için zorluyordu.

"Ben kahve almak için dışarıya çıkacağım."

Calum ayaklandığında ben de ayağa kalkıp ona eşlik etmek istediğimi söyledim. Calum başını sallayıp ceketini almak için önden ilerlerken Michael beni yakaladı.

"Onu ikna et Tori. Bunu sadece sen başarabilirsin. Rick bu düşmanlığı bitirmek istiyor. Bu parti bir başlangıç olabilir."

Rick ile aralarındaki düşmanlığın bitmesini ben de isterdim ama Calum'ı zorlamak istemiyordum. Rick ve Calum aynı ortamda denk geldiklerinde Rick saldırgan bir yapıya bürünüyor, Calum'ı tahrik edecek sözler söylüyordu. O yüzden onun bu düşmanlığı bitirmek istediğinden pek emin değildim.

"Onunla konuşacağım ama gelmek istemezse onu gelmediği için suçlayamam."

Michael, alt dudağını sarkıtarak yalvarmaya başlayacağı sırada Calum bana seslendi. Böylece Michael'dan kolumu kurtarıp Calum'ın yanına koştum. Elindeki beyaz renkli yün hırkayı giymem için bana doğru uzattı. Kendisi de siyah deri ceketini giymişti. Birlikte evden çıktığımızda kolunu benim omzuma atmak yerine ellerini siyah pantolonunun ceplerine yerleştirdi.

"Yine kullanmaya başladı. Bu ısrarının nedeni o. Partide uyuşturucu alışverişi yapacaklar."

Calum'ın yüzü bu konuşma sırasında ifadesizdi ama sesindeki kızgınlık elle tutulacak kadar somuttu. Michael'ın bu ısrarının sebebini ben anlayamamıştım ama Calum daha ona ilk baktığı an olayı çözmüştü. Ben Michael'ın kötü alışkanlıklarını bıraktığını sanıyorken meğerse o sadece bizden saklayarak devam ediyordu.

Michael'ın bazı günlerde bastıramadığı yüksek enerjisini ve bazı günlerdeyse ani çöküşüyle agresifleşmesinin nedenini şimdi anlayabiliyordum.

"Onu tedavi olmaya ikna etmeliyiz, Tori. Nasıl olursa olsun bu kötü alışkanlıklarından kurtulmak zorunda."

Aramızdaki boşluktan memnun olmadığım için koluna girip ona daha fazla yakınlaştım. Başını eğip tebessümle bana baktı.