10⛧Yeni Hayatın Gerçekleri

1.6K 167 143
                                    

Multimedya: Billie Eilish - Six Feet Under

Keyifli okumalar...

🍁

Gün doğumunun habercisi renkler siyahı deşerek yavaş yavaş gökyüzünde kendine yer ederken terasta oturmuş elimdeki kahve kupasını avuçlarıma sarmış bir şekilde manzarayı izliyordum.

Hayat denilen şey gerçekten de kendine düz bir rota çizemiyordu. Ve benim hayatım tamamen bir labirentten ibaretti. Her seferinde kendimi nasıl bu konumda bulduğumu düşünüyordum. Çok değil, yalnızca 1 yıl önce bana böyle bir geleceğe sahip olduğumu söyleseler zaten normal olmayan hayatımın üstüne bu duruma kahkahalarla gülebilirdim.

Tabii bırak 1 yılı Jamie'nin dediğine göre yüzyıllardır uyuyormuşum.

Uyanmanın eşiğinden 8 gün geçmişti. Ve ben nereden başlamam gerektiğini bilmiyor, güvenmemem gereken birine güvenirken buluyordum kendimi. Çünkü ikimiz de biliyorduk ki bu paradokstan kurtulmak için birbirimizden başka çaremiz yoktu.

Uzuvlarım her geçen gün bana işkence etmeyi bırakıp, hareketlenmeme izin veriyordu. Açıkçası şu bir haftada kavuştuğum en iyi haber buydu.

En kötüsü ise ne mi?

"Arya'cım, odaları değiştirelim mi?"

Derin bir iç çektim. İşte buydu! Jamie ne yaptı etti evimi istila etmenin bir yolunu bulmuştu. Sanki yıllardır burada kalıyormuş gibi rahat olması ayrı bir dert, sürekli kendi odasından şikayet edip benim odamı istila etmesi ayrı bir dertti.

"Son bir haftadır her sabah söylediğim gibi sıkılmadan söylüyorum Jamie. Hayır!"

Teras ve benim odamın arasındaki cam kapıda belirip gözlerini kıstı.

"Çirkef gudubet, ne olur izin versen kırkın mı çıkar?"

"Evet."

Dudaklarını büzdü, "Ama ben bu odayı çok sevdim."

"Biliyorum, ben de seviyorum."

Aniden masum yüzünü sildi ve kaşlarını çattı, "Misafirperverlik denilen şeyin gramı yok sen de. Utan kendinden utan."

Kahve fincanını masaya bırakıp çatık kaşlarla ona döndüm. "Misafirlik? Ben senden daha çok misafirim be bu evde!"

Yüzünü buruşturdu, "Çok çitkefleştin sen çok. Ben seni hiç böyle bilmezdim. Al odanı da başına çal." Tam geri dönmüştü ki omzunun üstünden tekrar bana döndü, "Ve Arya Quel, seni itinayla kınıyorum." Tekrar önüne dönüp ne kadar ciddi olduğunu göstermek için kapıyı arkasından üç kere açıp üç kere sertçe kapatıp gitti.

Gözlerimi devirip yeniden önüme döndüm. Ben bilmiyorum sanki yarın sabah yeniden odama musallat olup hiçbir şey olmamış gibi odama göz koyacağını.

Bacaklarımı karnıma doğru çekip kollarımla etraflarını sardım. Aklıma dün gelince gülümsemeden edemedim. Laura'yı gerçekten özlemiştim. O beni unuturken benim tipik-yeni-kız imajımdan ödün vermemem tamamen rolden ibaretti.

O okulu önceden de sevmezdim. Her ne kadar az tanıdık yüz görsem de eski öğrencileri ve yeni öğrencilerin varlığını fark etmiştim. Aklıma ilk günümde yarattığım kavga gelince gözlerimi devirmeden edemedim.

Dava mı? Gerçekten mi Arya? Daha yeryüzünde yaşadığını gösteren gerçek bir kimliğin bile yok. Blöf yapmış olabilirdim ama yalanıma inanacak kadar korkak ve saf olması o çocuğun sorunuydu. Biraz paslanmış ve eski gücüm artık olmamış olsa da Eltazar ve anne-babamla yapmış olduğum dövüş eğitimi hâlâ zihnimin tozlu raflarındaydı.

Aykırı YaşamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin