14⛧Öncekinden Farklı

1.5K 163 75
                                    

Multimedya: Eurielle - City Of Dead

Keyifli okumalar...

⛧

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir başka zamanın son anlarından...

Donuk zamanın saniyeleri yerinde durmadan sayıyordu. Beyazın hakimiyetine bürünmüş evren durmuş kalp atışlarıyla sessizliğe gömülmüştü.

Her yer beyaz. Her yer zifir.

Bedenler bir kuklacının ipleri oynatmaktan sıkılıp bırakması gibi anında yere devrilmişti. Ne bir hareket, ne bir çıt sesi. Puf! Her şey bitmişti.

Gökyüzünden süzülerek inen  beyaz ışık yumuşak bir esinti gibi her yeri kuşatıyordu. Yere devrilmiş trilyonlarca bedeni okşuyor, oksijenleri oluyordu. Beyaz ışık, ölümü kanıtlarcasına her yeri kapladı. Birinin gözleri açılsa ceset gibi bedenlerin yanında yattığını anlayamayacak  kadar kör olurdu. Ama öyle bir şey olmadı. Kimse gözlerini açmadı.

Peki neydi bu ışığın kaynağı? Bedenlerin içine dolan, akciğerlerine giren, damarlarına sızan ışık nereden doğuyordu?

Bu soruyu ayık duran bir bedene sormuş olsaydınız emin olun ki cevabı bir kızın şah damarından süzülüyor olmazdı. Fakat gerçek buydu.

Bir beden kurban edilmişti bu gece. Hançerle boynunu kestiğinde, kesikten saf beyaz bir ışık sızmıştı evrene.

Aykırı Kraliçe'nin bilinci kapalıydı. Fakat gözleri yarım da olsa açıktı. Sapsarı kehribar gözleri ne yaptığını ve ne yapacağını bilinci kapalı olsa dahi görecekti. Hatırlamayacak, belki unutacaktı fakat sarı gözleri daima gördüklerinin arkasındaydı. O ne yapılması gerektiğini biliyordu. Aykırı Kraliçe düzeni yaratmak için beyazdan arındığı vakit, her şey bilincine dolacaktı.

Gözlerini yeniden yumduğunda, hatırlamak ona kalmıştı!

Yer yüzü kör oldu. Dünya kayboldu. Yıldızların ışığı söndü. Güneşin ısısı soğudu. Her şey yok oldu! Ya da kim bilir belki bir göz yanılmasına düşüldü?

Her şey kaybolmuş, kör bir beyaz diyar ortaya çıkmıştı. Gören yalnızca tek bir kişiydi.

Birden Aydınlığın efendisi gözlerini şokla araladı. Sarı göz bebekleri yerinde durmadan etrafında hareket ediyordu. Kafası, kesik boynunun yarasını deşmek istercesine sağa sola hareket ediyordu. Beyazın içindeki tek hareketlilik oydu. Ve durgun zamanı bozan da oydu.

Aykırı Kraliçe'nin her göz hareketi bir hareketlilik yaratıyordu. Beyaz duman savruluyor, bir dalga gibi kenara düşüp dağılıyordu.

Düzen yeniden yaratılıyordu!

Aykırı YaşamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin