5- tony surprises steve & looks like angry puppy

3.4K 312 771
                                    

"Ve oradan da polis akademisine başladım."

Steve sarışın kadına gülümsedi. "Bence bu çok hoş." dedi birasından bir yudum aldıktan sonra.

Kadın da ona gülümsediğinde Steve kadının sahiden güzel olduğunu düşünmeden edemedi. Saldığı ve yüzünü çevreleyen sarı saçları, kahverengi, çok da büyük olmayan gözleri, yüzüne yakışan burnu ve hafifçe yana kıvrılmış pempemsi dudaklarıyla oldukça güzeldi.

Kendini şanslı hissetti. Böyle bir kadınla randevulaşabildiği için sahiden şanslıydı.

Arkadaşı Sam, birkaç gün önce Sharon'un Steve'i beğendiğini söylemiş ve birlikte bir randevuya çıkmalarının iyi olabileceğini savunmuştu. Aslında haklıydı da, güzel olması bir yana, Sharon ile kafa yapısı olarak oldukça uyuşmuşlardı. Aynı birayı sipariş etmişlerdi hatta. Steve kadını sahiden beğenmişti.

"Ya sen? Sam bana orduda olduğunu söylemişti."

Steve başını aşağı yukarı salladı. "Öyleydim. Daha sonra ayrıldım."

"Neden?" Kadının kahverengi gözleri meraklı bir ışıkla aydınlandı. Steve gülümsemekten kendini alıkoyamadı. Bu kadar ilgili olması hoşuna gitmişti.

"Annem vefat etti."

"Ah, anladım. Sorduğum için kusura bakma."

"Sorun değil."

"Ne kadar oldu ordudan ayrılalı peki?"

"İki yıl. O zamandan beri bir kitapçı işletiyorum."

Kadının yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu ve ifadesi parıldamaya başladı.

"Bu harika!"

"Teşekkür ederim. Ne zaman istersen uğrayabilirsin."

"Kesinlikle uğrayacağım. Kitap okumayı çok severim."

Steve yüzündeki gülüşü silmeden kadına bakmaya devam etti. Bu esnada siparişleri geldi.

Steve hamburger ve patates kızartması isterken Sharon tavuklu salata istemişti.

Garsona teşekkür ettikten sonra kadına dönüp "Afiyet olsun." dedi ve ondan bir gülüş kazanır kazanmaz, hamburgerini kavrayıp bir ısırık aldı.

Bu esnada kadın çatalını salatanın içinde dolaştırıp bir parça tavuğu ve marulu ağzına atmıştı.

"Burası sahiden lezzetliymiş." dedi çiğnerken. Eliyle ağzını kapatmıştı.

Steve onun bu haline gülmeden edemezken "Öyledir." deyip birasından bir yudum aldı. "Kasabadaki en kaliteli yemekler burada."

"İhtişamlı restoranlardan uzaklaşıp böyle mekanlara yönelmeliyim sanırım."

Steve başıyla onu onayladı. "En iyi lezzetler en ummadığın yerlerde karşına çıkabilir."

Kadın yeniden onu çok güzel gösteren yan gülüşünü sundu ve salatasına döndü.

Birkaç patatesi ağzına atarken kafenin kapısının açıldığını duydu. Bakışları oraya kaydı.

Giren kişiyi gördüğünde patatesler soluk borusuna kaçacak gibi oldu ancak birkaç öksürükle bunu geçiştirdi.

Sharon endişeli bir ifadeyle "İyi misin?" diye sorup ona birasını uzatınca kendini gülümsemeye zorladı.

"İyiyim, teşekkür ederim." dedi ve biradan büyük bir yudum aldı.

Tony. Namıdiğer, çocuk.

Ne arıyordu ki burada? Hem de yanında bir kadın vardı. Ondan daha uzun, saçları turuncu olan güzel bir kadın.

The Boy With A Lollipop|StonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin