Erken yayınlamayacağım dememe rağmen kendimi tutamayıp hemen sizinle paylaşmak istiyorum...Uyumayanları ve bölümü beğenenleri görelim ❤
Geçip giden günler benim için fazlasıyla tatsızdı. Eskiden de acı çekiyordum ama artık bu çok farklı. Yıldız'ı alalı bir hafta olmuştu. Bundan böyle Ömer buraya da gelmeyecekti. Bende bir daha görmeyecektim.
-"Dila hanım babanız sizi aramış ulaşamamış."
Yardımcımızın uzattığı telefonu alıp kulağıma getirdim.
-"Efendim baba ?" dedim.
-"Kızım işin var mı ? Senden bir şey rica edecektim."
Kaşımı kaldırıp
-"Hayır , ne oldu baba ?" diye sordum.-"Yanımda şimdi Ömer var konuşuyorduk. Yıldız gittiğinden beri sakinleşmiyormuş. Bir şey yemediği için de güçsüz düşmüş ve sen yanına gidebilir misin diye sormak istedim. "
Tedirginlik içerisinde koltuğa oturup yutkundum.
-"Şey...ben..."
-"Gidersin değil mi ?" diye diretti babam.
Yıldız'ın yanına gitmem sorun değildi. Sorun Ömer'i görmemdi. Acımı içime gömerek günlerimi geçiriyordum ama onu görünce iyice çöküyordum.
-"Tamam baba." dedim dikkat çekmemek için.
-"Ömer geçerken seni alır." demesiyle gözlerimi büyüttüm.
-"Hayır ! Ben gidebilirim." diyip telefonu çabucak kapattım.
En azından Ömer çiftliğe gelmeden Yıldız'a bakıp geri dönebilirdim. Evet evet bunu yapabilirim.
İlk iş anneme haber verip odama çıktım ve üzerimde sabahtan beri olan pijamalarımı çıkarttım. Siyah taytımın üzerine krem renkli sweatshirt giyinip saçlarımı dışarı aldım. Ayağıma siyah dizlerime gelen plastik çizme giyindikten sonra telefonumla beraber evden çıktım.
Yürümeye kalksam onların arazisine girmem bir hayli vaktimi alırdı. Bu yüzden ahırdan atımı alıp yola çıktım. Havalar iyice soğumuştu. Ve atımın üstünde hızlı gitmek beni fazlasıyla üşütmüştü. Rüzgar yüzüme vurdukça titriyordum.
Uzun sürmeden büyük demir kapının önünde durdum. Kapıda bekleyen adamlar geçmem için açıp çekildiler. Buraya daha önce bir kez gelmiştim. O yüzden ahırın olduğu yere atımla yürüyerek geldim ve durdum. Ahırdan çıkan seyis beni görmüş durmuştu.
-"Hoşgeldiniz hanımım. Geleceğinizden haberim vardı." Atımı bağlayıp arkasından ahıra girdim. Tahtalara vurulma sesi geliyordu. Bu gücün sahibi yalnızca Yıldız olabilirdi.
-"İnanın yanına girmeye korkuyorum. Çok asabileşti size de zarar verebilir aman dikkat edin."
Yıldız'ın bölmesinin önünde durup ıslık çaldım. Onu görmek iyi hissettirmişti. Gelirken ağaçtan alıp ön cebime koyduğum elmayı çıkarttım ve beni görüp yavaşça duran Yıldız'a uzattım. Kişneyerek yaklaşmış elimdeki elmayı vurarak düşürmüştü.
Gözlerim hüzüne bulandı.
-"Küs müyüz oğlum ?" dedim ve kollarımı kapıya yasladım.
Dediğimi anlamış gibi koca gövdesiyle bana arkasını döndü.
-"Siz...siz nasıl onu böyle hemen sakinleştirebiliyorsunuz ?" dedi seyis büyük şaşkınlıkla.
-"İyi anlaşıyoruz." diye yanıtladıktan sonra yerden elmayı alıp kapıyı açtım ve yanına girdim. Önüne geçip elmayı tekrardan uzattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDA
RomanceKalbinde büyüttüğü adamı karşılıksız sevmeye daha ne kadar dayanabilecekti ? 21.08.2019