Sabahın erken saatinde kimse uyanmadan kalkmıştım. O kadar heyecanlıydım ki gözlerim gün doğar doğmaz açılmışlardı. Banyoda işlerimi halledip saçlarımı bol bir at kuyruğu yapıp pazar rahatlığına uygun kıyafetler giyindim ve aynada üzerimi düzelttim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
En rahat edeceğim parçaları seçmiştim. Çantamı hazırladıktan sonra hızlı adımlarla evden çıkmıştım. Şoförün seyislerle olduğunu görünce ona seslendim.
Gideceğim yer elbette Ömer'in yanıydı.
Yolda giderken kısacık mesafe sanki hiç bitmeyecek gibiydi. Aslında biraz tereddüt ediyordum fakat bir yandan da onu görmeyi çok istiyordum.
-"Sizi bekleyecek miyim efendim ?"
-"Hayır teşekkürler gidebilirsiniz." diyip arabadan indim.
Kapıda duran korumaların dik bakışları arasında demir kapıdan geçerek eve ulaştım. Evin kapısında ayrı bir koruma vardı.
-"Ömer evde değil mi ?" diye sorunca başını salladı.
-"Buradayım." Bariton sese doğru döndüğümde üstü başı çamur içerisinde olan bir Ömer karşımdaydı.
-"Günaydın." dedim onu incelemeye devam ederek.
Ellerini kahverengi fitilli pantolonun ceplerine sokup öylece durunca ben yanına gittim.
-"Günaydın. Sabah ziyaretini neye borçluyuz ?"
Buz gibi rüzgar esince soğuktan titremiştim.
-"Imm...şey yani birlikte kahvaltı yapabiliriz sanmıştım ama geç kalmışım." diyip utançtan gözlerimi yere indirdim.
Üzerimde mont olmasına rağmen üşüyordum. Ama Ömer yalnızca bir siyah kazakla duruyordu.
-"Henüz yapmadım. Geç kalmış sayılmazsın." demesiyle gözlerim parladı.
Bana ters tepki verir diye çok korkmuştum.
Başımı kaldırıp tebessüm ettim. Cebinden çıkarttığı elini saç diplerime getirip göğsüne çekti. Yaptığı şeyle gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Bir sürü korumanın önünde bana sarılıyor !
-"Çamurluyum biraz ama idare edersin artık küçük hanım."
Dudaklarım yukarı kıvrılmıştı. Yanağımı sıcacık göğsüne sürtüp ona sarıldım. Baştan aşağı çamura bulanmış olsa yine sarılırdım.
-"Sen bu saatte ne yapıyorsun ? Hani dinlenecektin ?" diye sordum.
Başımın üzerine dudaklarını değdirip geri çekildi.
-"Arka tarafa ufak bir kulübe yaptırıyorum onlara yardım ediyordum. Hava soğuk içeri girelim." demiş önden yürümüştü.
Sıcak evin içerisine girdiğimde içim ısınmıştı. Ömer kapıyı kapatıp önümde durdu.
