-"İstemiyorum ! İstemiyorum !!"
Elinde tepsiyle yemek getirmiş olan yardımcımız bana acıyan gözlerle bakarken yatağın ucunda yere çöktüm.
Ben Ömer'i istiyorum. Yemek istemiyorum ki sadece Ömer'i istiyorum.
-"Babanız yine bana kızacak Dila hanım-" Odamın kapısının açılmasıyla dizlerime kapadığım yüzümü kaldırmadan ağlamamı sürdürdüm.
-"Çık kızım kapat kapıyı."
Dedemin sesini duyunca bulanık gözlerle ona baktım.
-"Dede..." dedim çaresizce.
Artık herkesten medet umar olmuştum. Babam kendimi toparlayana ve dışarıdaki güvenliğimden emin olana kadar evde kalmamı emretmişti. Beni Ömer'den uzaklaştırmak için yaptığını anlamadığımı sanıyordu. Bir nevi eve kilitliydim. Günlerdir bahçeye bile çıkmama izin yoktu.
Camın önünde duran uzun pufuma oturup bastonunda ellerini birleştirdi.
-"Gel otur yanıma."
Burnumu çeke çeke göz yaşlarımı sildim ve yerden kalkıp yanına oturdum. Ne kadar silsem de bir yenisi ekleniyordu.
-"İlk başlarda babanı haklı buluyordum. Sen benim torunumsun canın her yandığında kendi canımmış gibi üzülüyordum. Bir de babanı düşün ne hale geliyordur ?"
Dudaklarım titrediği ve burnum sızladığı için konuşamadım. Yalnızca titrek bir iç çektim.
-"Ama benim ki de yürek yavrum. Her gece senin ağlama sesine uyanıyorum canıma tak etti artık. Nasıl bir yürek yangının var ki sönmüyor ? Nasıl böyle günlerdir ağlayacak kadar yaş doluyor gözlerine ?" Elini kaldırıp ellerimi tuttu. Başımın üstüne buse kondururken omzuna yaslandım.
-"Babam beni eve kapattı dede. Ağlamaktan başka ne yapabilirim ?" dedim çatallaşmış sesimle.
Elimde bir tek telefonum kalmıştı. Bütün cesaretimi toplayıp Ömer'i iki kere aramıştım. İkisinde de telefonu kapalı olunca iyice umudum tükenmişti. Ondan ne bir haber alabiliyordum ne de başka bir şey. Bu beni delirtmeye yetiyordu.
-"Senin derdin evden çıkmıyor oluşun değil ki ? Ömer'i görememek. Söylediklerini duydum. Yukarıdaydım."
O dakikalar gözümün önüne gelince içim sızladı. Nasıl gidebilmişti ?
Ömer beni bırakmıştı.
-"Ömer'i seviyor musun ?" Dedemden gelen soruyla ağzım aralık kaldı. Gözlerimi kaçırırken tereddüt içerisinde nefesimi tuttum.
Hadi ama bu şimdi nereden çıktı ?!
Yüz mimiklerime kadar donmuştum. Avuç içlerim heyecandan terlerken yüzüm alev ateş yanıyordu.
-"Osman bana sizi birlikte çiftlikte gördüğünü söylediğinden beri bir şeyler olduğunu anlıyordum. Bir de Ömer'in canını yakmak isteyen birisi seni kaçırma girişiminde bulununca anlamamak imkânsız yavrum." dedi dedem ben uzun süre konuşmayınca.
-"Dede ben..." diyip sustum.
Dizime iki kere hafifçe vurup güldü.
-"Eğer bana söylersen seni ev hapsinden kurtarırım."Benim huysuz olan dedem şuan benimle neler konuşuyor ?!
Allah'ım çok utanıyorum.
Açık açık bildiğini ima ediyordu ama benim ağzımdan da duymak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDA
RomanceKalbinde büyüttüğü adamı karşılıksız sevmeye daha ne kadar dayanabilecekti ? 21.08.2019