S - 38

67K 2.6K 247
                                    


Üzerimi Ela'nın yardımıyla giyinmiştim. Gözlerimin kızarıklığı ve hafif şişliği dışında berbat olan tek şey ruhumdu.

Bizim odadan çıkmamızla banyoda daha düzgün bir takım giyinen Ömer de arkamızdan çıkmıştı. Alt kata inip yemek masasında bizi bekleyen ailemin yanına oturduk.

-"Günaydın kızım." dedi babam değişik bir tınıda.

Yüzlerine bakamadığım için bilerek beni dikkatle izliyorlardı. Bir de Ömer'in değil Ela'nın yanına oturduğum için daha çok dikkatlerini çekmişti.

-"Tatsız bir sabah sanırım yavrum öyle mi ?"

Dedemin sesiyle istemsizce başımı kaldırdığımda kaşlarını çatmıştı.

-"Biraz." dediğimde sesim kısık çıkmıştı.

-"Sorun nedir ?" Babam daha başlamadan çatalı ve bıçağı tabağın kenarına seslice bırakıp ellerimi masada birleştirdi.

-"Bir şey yok baba." diyen ben değil Ömer oldu.

-"Ne demek yok Ömer ? Ben sana kızımın gözünden bir damla yaş düşmeyecek demedim mi ?"

Sertçe yutkunup sandalyede kıpırdandım ve babama baktım.

-"Her evlilikte tartışmalar kavgalar olur Serdar gitme üstlerine." dedi annem araya girerek.

-"Tamam hadi kahvaltıya başlayalım." diyen dedem ile konu kapanmıştı. Yani onlar için kapanmıştı.

Bir iki lokmadan sonra midem bir şey almak istemeyince taze sıkılmış portakal suyuna uzandım.

-"Kuzum börek yemek ister misin ?"

Anneme dönüp başımı salladım.
-"Sağol anne istemiyorum." diye yanıtladım.

Kahvaltının ardından dedem ve babam paltolarını giyerken gözümün görmek istemediği Ömer bahçede telefonla hararetli bir halde konuşuyordu.

-"Ömer meşgul sanırım çıktığımızı söylersiniz." dedi babam kapıya ilerlerken.

-"İyi işler." diye seslenip koltuğa çöktüm. Ela ise hala meraklı gözlerle beni takip ediyordu.

Ona elbette böyle bir şeyi anlatamazdım.

-"Dila anlatmak istediğin herhangi bir şey var mı ?" diye sordu annem ve karşıya Ela'nın yanına oturdu.

Isırmamdan dolayı kurumuş ve çatlamış dudaklarımı dilimle ıslattım.

-"Yok anne." dedim göz bebeklerimin titremesi ile.

Tek başıma mücadele edemezdim ama söyleyemezdim de. Kalbime ağır gelen şey aileme nasıl gelmezdi ?

Kapı sesiyle gözlerimi kaçırdım.

-"Sorun mu var oğlum ?"

Ömer'in sesli nefesini işitirken ona asla bakmıyordum.

-"Var. Var da halledeceğim." dedi kendinden emin olarak.

Gördüğüm o görüntüyü hafızamdan mı silecekti ?

-"Ben biraz uzansam yukarıda ?" derken yavaşça koltuktan kalkmıştım.

-"Gidelim bizim evde uzanırsın Dila." diyip dirseğimin içini kavramıştı.

Annemden dolayı söyleyeceklerimi geri yuttum.

Yalnızca
-"Tamam." dedim ve eşyalarımı almak için odama çıktım.

Ömer merdivenden inmeden çantalarımı elimden alınca kabanımı giyinip indim. Altta annem Ela ile birlikte bekliyordu.

SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin