SEVDA

S - 12

Heyecandan nutkum tutulmuştu. Bunu asla ama asla beklemiyordum.

-"N-nasıl yani ?" diye kekeledim.

-"Sen benim için kurşun yemiş bir kızsın. Ben üç beş sayıyı umursarsam adamlığıma yediremem." Sana ölürüm ben ama.

-"Ne yani sırf önüne atladım diye mi ?" dedim biraz daha ona doğru yaslanırken.

Sakalları tişörtün üzerinden bile omzuma batıyordu. Hoş bir hissiyat.

-"Hayır ufaklık sırf dudakların çok tatlı diye." demişti muzip bir tavırla.

Nefesini kulağımın arkasında hissederken bedenim kasıldı. Bir kaç saniyesini orada geçirdi.

-"Bebek gibi mi kokuyorsun bana mı öyle geliyor ?" diyince boynumdan yukarısı ısındı.

Yanağımın iç kısımlarını ısırdım.
-"Şey bebek şampuanıyla yıkanmayı seviyorum." diye mırıldandım.

Çok güzel kokuyorlar elimde değil.

Ömer derin bir nefes alıp beni kendine çevirdikten sonra ensemden tutup göğsüne bastırdı.

Nereden nereye gelmiştik değil mi ? Yüzüne hasret kalırken göğsünde uyuya kalmıştım.

'

Sabah ışıklarıyla gözüme daha farklı gelen odada yalnız uyanmıştım.

Bütün gece olanlar rüya değildir değil mi ?

Yatağın ortasında oturur pozisyona gelip saçlarımı yeniden topuz yaptım ve rahat bir nefes aldım. Ayaklarımı yataktan sarkıttıktan sonra kalkıp banyonun göründüğü yere geçtim ve elimi yüzümü yıkadım. Yatağa geri oturduğumda ağzımda acı bir tat vardı.

O sırada kapı tıklanınca yatağa oturuyordum. İçeriye giren Melih'di.

Melih mi ?

Ömer nerede ?

-"Dün akşam yollar kapalıydı gelemedim. İyi görünüyorsun." diyip odaya girerken ardından siyahlara bürünmüş Ömer göründü.

Gündüz gözüyle göz göze gelmek daha bir utanç verici olmuştu.

-"Evet daha iyiyim sanırım." dedim gözlerimi kaçırıp.

Elindeki çantayı yatağın ucuna koyup ateş ölçeri aldı. Alnıma getirdikten sonra bakıp geri koydu.

-"Ateşin yok. Ama bir soğuk algınlığı ilacı yazıyorum. Bir de hanımefendi biraz yemek yerseniz diyorum vücudunuz güçlensin ne dersiniz ?" dedi imalı imalı.

Kaşlarımı çatıp ona baktım.
-"Hastalarınla hep dalga mı geçersin ?" diye sorduğumda göz kırpıp burnumu sıktı.

-"Sen hastam sayılmazsın." demiş çantasını kapatmıştı.

-"Ateşine bakmak için mi geldin ?" Sorusu üzerine Melih'le ikimiz Ömer'e döndük.

-"Yok aslında doğruyu söylemek gerekirse biraz merakımdan geldim. Siz ikiniz nasıl desem niye buradasınız ? " dedi Melih lafı gevelemeden direk konuya girerek.

Yutkunup önüme döndüm.

-"İşin bittiyse gidebilirsin Melih." diyen Ömer'in hiç nezaketi yoktu.

-"Teşekkürler kovduğun için kuzen. Görüşürüz Dila." dedikten sonra Melih gitmişti. Ömer de çıkınca yine yalnız kalmış oldum.

Gece kollarında uyuduğum yatağa göz gezdirirken aklımda hep olanlar dönüp duruyordu. Ona nasıl davranacağım ?